Trafik haydutları

Hayır, çeşitli il ve ilçelerde araba gasp ederek 8 vatandaşı hiç sebepsiz yere öldüren canileri yazmayacağız. Onların üzerinden esrar, eroin çıkması, bir çok sabıkalarının bulunması, ne menem şey olduklarını açık-seçik ortaya koymakta. Gözünü kırpmadan cinayet işleyen bu seri katiller, yakalanmasalardı belki de 8 değil, 18 kişiyi öldürmüş olacaklardı. Bu tüyler ürpertici vak'a cemiyetimizdeki kötüye gidişin dehşet veren habercisidir. Bir çok vatandaşımıza bayramı zehir eden katliamdan farksız trafik kazalarını da yazmayacağız. Bu cephesiyle trafiğin terörden farkı yok. Bir günde onlarca ölü ve yaralı. Hayrete kapılmamak mümkün değil. Aynı ailenin hemen bütün fertleri kazada can veriyor. Böyle bir katliam çeşidinin dünyada eşi-benzeri yok. Bu makalemizde ne birinci dramatik mevzuu, ne ikinci yine aynı şiddetteki dramatik mevzuu ele alacağız. Bugün dokunmaya çalışacağımız mesele, şehirdeki trafik kargaşası ve bu rezalete sebebiyet veren trafik haydutları. Eskiden araba aynı zamanda bir görgü işaretiydi. Evet, araba azdı, lakin layık olandaydı. Şimdi layık olanda değil mi? En az yüzde 70'i bindiği arabaya, gittiği yola, yaşadığı şehre ömür sürdüğü cemiyete layık değil. Yerleri dağlar iken nasılsa şehre inmişler. Hatırımıza gelen birkaç misal verelim. OGS gişelerinde 30 km hızla geçilmesi kural gereğidir. Oradan bu hızla geçerken arkanızdaki araba çılgınca ışık yakıp söndürür. Önünüzdeki yaya geçidinde insan varsa ve siz biraz yavaşlayarak yayaya yol veriyorsanız yine rahatsız edilirsiniz. Yaşlı veya bebekli bir hanıma yol vermeniz halinde de ışık ve kornayla taciz edilirsiniz. Kırmızı ışıkta durmuşsunuz. Yeşil yanar yanmaz arkada korna sesleri patlar. Çevre yolunda isterseniz 130 km ile gidin daha ziyade lüks araba magandaları, yapmadıkları terbiyesizliği bırakmazlar. Kendi şeridinizde normal hızla seyrederken önünüzde fren payı bıraktıysanız o boşluk derhal doldurulur. 6 ay evvel böyle bir hadise yaşadık. E5 Kuleli mevkiinde seyrederken bir ân önümüzde kısa bir boşluk oldu. Bir spor araba atmaca gibi dalarak o boşluğa girdi ve başladı dans etmeye. Bir-iki derken çılgın otomobil, önce yolu ikiye ayıran demirlere oranın savurmasıyla da caddenin sağ taraftaki duvara çarpıp bir ânda enkaza döndü. Misalleri uzatmaya hacet yok. Cebi üç kuruş para gören oto galerisine koşuyor. Krediler ucuzladığı için neredeyse hemen herkes kolayca araba alabilmekte. Neler yapılabilir? Polis denetimi amansız ve tavizsiz çapa kavuşmalı. Otomobil kredisi ev kredisinin 3 katı olmalı. İnsana önce ev sonra araba lazımdır. Toplu taşıma araçlarını kullanma kültürü özendirilmeli. Ehliyet almak çok zorlaşmalı. Trafik cezaları, hayli ağırlaşmalı. Ehliyet iptali her sürücünün çekineceği bir müeyyide haline getirilmeli. Şehir hayatı, trafik yönüyle toptan lümpenleşti, çoktan gettolaştı. Hani nerdeyse ne İstanbul'lu kaldı ne İstanbul Beyefendisi, Hanımefendisi, Türkçe'si ve nezaketi. Ortalık trafik haydutlarının işgalinde. Bu kadar keyfilik fazla. Parası, arabası, evi var, fakat insanlıktan nasipsiz. Günümüzdeki trafik, aynı zamanda ülkelerin medeniyet göstergesidir. Sürücüleri adam gibi seyretmeyen, olur- olmaz yerde korna çalan, ışık yakan, beklemesini bilmeyen memleketler, elbette üçüncü dünyalıdır.