Trump’a muhtıra!

A -
A +

Donald Trump, 20 Ocak 2025’te 47’nci Başkan ünvanıyla ikinci defa Başkanlık makamına geçer geçmez ettiği laflarla dünyayı şaşırttı, hayrete sürükledi. Şunu diyordu:

 

- Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ve daha başka imkânı olan Arap devletleri, 1 buçuk milyon Gazzeli nüfusu aralarında paylaşarak ülkelerine alsınlar. Bu mes’eleyi bu devletlerin liderleriyle konuşacağım. Gazze’yi, enkaz hâlinden çıkartıp bir tatil şehri yapacağız…

 

Bu çılgın düşünce üzerine yazdığımız yazının adını “Trump Kötü Başladı!’’ koymuştuk. Hakîkaten kötü başlamıştı. Sözün sahibi, kıyıda-köşede kalmış bir devletin başı değil, aldığı kararlar, dünyayı etkileyen bir devletin Başkanıydı. Onun için bahsi geçen makalemizde böyle bir teşebbüsün dünyayı ateşe vereceğini yazmıştık.

 

Dört yıllık bir aradan sonra zorlu bir süreçle ikinci kere seçilip Beyaz Saray’a giden Trump, kim bilir belki de rakiplerine karşı zafer sarhoşluğuyla akıllı bir insanın söylemeyeceği böylesine tuhaf sözleri etmişti. Buna rağmen çıkmayan candan ümid kesilmiyordu. Hani taç giyen baş akıllanırdı ya o misal belki de yerine alışınca hatasını görüp dediklerini unutturmaya bakacaktı. Ne var ki geçen zaman içinde tam tersini yaptı. Gazze Celladı Netanyahu, ABD’yi ziyaret edince onu el üstünde tuttu. Hatta Kongre’deki konuşmasında Netanyahu masaya otururken sandalyesini itme gibi protokol dışı bir hizmetkârlık bile yaptı. Bununla da kalmadı Gazze’ye dair saçmalıklara devam etti:

 

-Gazze’yi satın almaya kararlıyım; burayı, bir arsa gibi düşünmeli, onu Amerika’nın malı yapacağım, dedi.

 

Önceden adını verdiği Arap devletlerinin, Gazzellileri ülkelerine almalarına dair teklifini tekrarladı. Bu tehcir, rızaya rağmen zorla göç ettirme niyetiyle de kalmadı. Arap devletlerinin paralarının çok olduğunu, Gazze’yi lüks bir sahil şehri yapmak için kendisine para vermeleri gerektiğini de söyledi…

 

Bu mes’uliyetsiz sözler, hemen her memlekette âsap bozucu tesir yaptı. Evvela Gazze mücahîdleri en sert ve en haklı şekilde karşılık verdiler. “Tarih, bizim, toprak bizim, kök bizim, siz kimsiniz, burada ne arıyorsunuz?’’ dendi. Bir yiğit Gazzeli genç kızımızın söylediği bu muhteşem cümle, hem Yahudi işgalci asker kılıklı çapulculara ve şüphesiz ki hem de başkanlığa tekrar gelmeyi ne oldum deliliği ile çılgınlığa çeviren Trump’a idi.

 

İşin hülasası şuydu:

 

Mr. Trump, birinci dönemde Amerikan sefaretini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma, Golan Tepeleri işgalini, İsrail lehine tanıyarak meşrulaştırma gibi gayrı âdil hamlelerine kaldığı yerden devam ediyor ve emlakçı ihtirası, siyonist ihtirası ve evanjelist taassubuyla yukarıdaki buyurgan ve kibirli lafları ağzında çalkalıyordu. Dünyanın muhtelif yerlerinden aksülameller, reaksiyonlar geldi. Çok haklı olarak deniyordu ki:

 

-Amerika’nın toprağı geniş, Gazzeliler, vatanlarından gideceklerine siz, İsrail’i Amerika’ya taşıyın!

 

Bu haykırış ve bu çıkış yüzde bir milyon doğrudur…

 

Hâdise bu can sıkıcı seyirdeyken Cumhur İttifakı’nın iki lideri Trump’a arka arkaya çok mantıklı ve gayet haklı tepki gösterdiler…

 

Sn. Devlet Bahçeli, hızla iyileşmekte olduğunu haberini verirken kendisine şifa bahşeden Rabbimize şükrediyor ve sonra da Trump’ın dediği lakırdılar için de “Donald Trump’ın Gazze planı, zaman ayarlı bir bombadır. Gazze’nin boşaltılması demek, Türkiye’ye ve İslam âlemine meydan okuma, Gazze’ye mafyavâri çökme planı ve dünyayı ateşe verecek tehlikeli çıkıştır’’ diyordu.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da hava meydanında Asya Pasifik iş seyahatine çıkmadan evvel kardeş memleketlerle münasebetlerimize dair bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra beklenen konuşmasını dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, kendini dev aynasında gören ABD’nin kibir illetli Başkanı’na karşı sözü hiç eğip bükmeden bir reddiye, keskin bir beyanname ve tavizsiz bir muhtıra üslubuyla diyeceklerini dedi:    

 

-İsrail’in ateşkesi kalıcı kılmak yerine sinsi ve insanlık dışı planları olduğunu görüyoruz. Yeni Amerikan yönetiminin siyonist lobinin baskısıyla Gazze’yle ilgili gündeme getirdiği teklifin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur!!! Gazzelileri vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir!!! Bunlar, tamamen abesle iştigaldir!!! Gazze’yi Gazzelilerden koparmaya yönelik her türlü plan tuz-buz olacaktır!!! Bölgede barış ve huzur isteniyorsa bunun yolu ateşe benzin dökmekten değil, Filistinlilere hakkını vermekten geçer!..

 

Başkan Erdoğan, Malezya’ya varır varmaz da bu hayatî mes’eleye temas ederek Payitaht’da dediklerini pekiştirdi:

 

-Filistin halkını, Gazze’den sürme planının ciddiye alınır bir tarafı yoktur. İkinci bir Nekbe’ye kimsenin gücü yetmez. Netanyahu, Gazzelileri, topraklarından kopartamamıştır. Verdiği zararsa 100 milyar dolardır. İsrail ve haydut yerleşimcilerin Filistinlilerden gasbettikleri mülkler, Filistinlilere iade edilmelidir!!!

 

Temenni ederiz ki Sn. Trump bu haklı ve kararlı muhtırayı anlayabilmiştir.

 

Başkan Erdoğan, Trump’ın dediklerini yok hükmünde saymış ve çöpe atmıştır.

 

Trump, şâyet buna rağmen siyonist yaranmacılığı yaparsa o zaman denecek şudur:

 

-Kendi düşen ağlamaz…

 

Amerika, bir kere daha kaybeder.  

 

Bu kayıp da çöküş yolunda sonun başlangıcı olur.

 

 

 

Rahim Er'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
M.Kaşık11 Şubat 2025 11:10

İyi fikir! Hazır Hollywood yanmış yıkılmışken alsınlar İsraili oraya taşısınlar ve istedikleri gibi dizayn etsinler. Coğrafya olarak da yabancılık çekmezler biribirleriyle kucaklaşır mutlu mutlu yaşarlar.

Mehmet Kırıcı 11 Şubat 2025 09:50

Allahu Teala razı olsun efendim Allahu Teala zalimin zulmünü bertaraf etsin inşallah