Türkiye nereli?

A -
A +

Bazılarının temel meselelerinden biri de Türkiye'nin aidiyet fikridir. Bunlar, memleketimizi bir yerlere ait sayar, diğer tarafları görmezden gelirler. Onların görmezden gelmesiyle gerçekler değişmez. Kaç yol ağzındaysanız oradasınız. İnkâr, başını kuma sokmaktır. Basit örneklerle açıklayalım. Bazı ilçeler, bir kaç vilayetin birleştiği noktadadır. Bunlar, ticaretlerini komşu illerle yaparlar. Bazı şehirler de hudutta yer alırlar. Bu şehir halkı, komşu memeleket halkıyla türlü alış-veriş içindedir. Dillerinde bile müştereklik yaşanır. Suriye'nin ne olduğu İstanbullu için çok önemli olmayabilir. Kilisli içinse hayati değerdedir. Onlarca misali ardı ardına sıralamak mümkün. Türkiye, 1352'de sallarla Rumeli'ye geçtiğinden beri Avrupa'lıdır. En az Anadolu toprakları kadar Avrupa'da da topraklarımız vardı. Bugün de kültürel mevcudiyet bakımından yine oralardayız. Türkiye adlı ülkenin iki parçasından biri Avrupa'da. Keza en büyük şehrinin en büyük nüfusu Avrupa'da. Türkler, nüfus yoğunluğu bakımından en fazla Avrupa yakasında ikamet etmekte. Buradaki Avrupa kelimesini "batı" diye de okuyabilirsiniz. Buna rağmen şu son savaş dolayısıyla gelişen olaylara bakıp "Türkiye Ortadoğu ülkesi olmayacak!"vari meydan okumaları anlamak zor. Bu derecede realiteden kopukluk neden? Böyle bir meydan okuma boşa edilmiş laftır. Türkiye, Avrupa'da olduğu gibi aynı zamanda Ortadoğu'da. Bu kadar da değil... Türkiye, çoğrafya bakımından fevkalade zengin. Çok komşulu ve çok aidiyetli bir ülke. Türkiye Cumhuriyeti Devleti... Avrupalı. Asyalı, Ortadoğulu, Kafkasyalı, Karadenizli, Akdenizli, Balkanlı, Avrupalı. Bu bizim zenginliğimiz. Komşularımızla sınır ticaretimiz var. İhracat ve ithalatımız var. Kültürel alışverişimiz var. Bazı sınırlarımızın bu yarısındaki insanların diğer aile parçaları öbür yanda. Hal böyle iken Türk dışişleri bakanının Suriye, İran gibi bir iki komşu ülkeyle görüşmesi neden farklı şekillerde tefsir edilir? Bulgar veya Yunan dışişleriyle görüşmeyi normal, doğu ve güney komşularımızla teması anormal saymaktan daha anormal ne olabilir? Bunun ardında dışarıdan gelen kasıtlı telkinler bulunuyor. Türkiye'nin bütün bu saydığımız coğrafya ile barışık olması lider ülke olarak doğrulması demektir. Yurdumuz, bu potansiyeli taşıyor. Onun için endişe etmekte ve içerdeki adamlarıyla yollara dikenler dökmekteler. Türkiye nereli? Türkiye, imparatorluk coğrafyasından. O coğrafyanın mirasçısı ve devamı. Problem, bu coğrafyada kendi kimliğimizle kalıp kalmamakta. Aidiyet arayışında kasdedilen zihniyetse onun cevabı da budur. Veya şöyle diyelim... 1000 yıllık kimlik...1000 yıllık coğrafya. Şahsiyetimiz ve haysiyetimizin anahtar kelimesi bunlardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.