Türkler âdil, Kürtler akıllı olmalı

A -
A +

Bu çatı çökerse herkes altında ezilir. Birlik bütünlük ve mevcudiyetimizin muhafazası için. Kürtler, hayal görmemeli, Türkler gerçeği kabul etmeli. Türkler âdil, Kürtler akıllı olmalı. Anayasaya kurucu unsur olarak girmek, resmi dile Kürtçe'yi de katmak, federatif bölge olmak ve benzeri arzular sadece hayaldir. Bu istekleri, hiçbir kuvvet, Türk milletine dayatamaz. Kabulü asla mümkün değildir, isterse arkasında 7 değil 14 düvel, birkaç süper güç olsun. İmparatorluk döneminde eyaletler de böylece elden çıkmıştı. Ancak Kürtlerin kimliğini serbestçe ifade, dilini konuşma, kültürünü yaşama, özel okulunu, radyo-televizyon ve gazetesini kurma hakkı serbest olmalıdır. Zaten bunlara dair hayli imkânlar verildi. Rahat durulsa daha da verilecektir. Buna mukabil Türkçe bütün zamanların tek resmi devlet dilidir, bayrak tektir, başkent tektir. Elde kalan bir avuç vatan kat'iyyen parçalanmayacaktır. Bölgeye dair, bölge insanının haklarına dair çok yanlışlar yapıldığı herkesçe kabul edilmekte.. Bunları yazıp konuşmaktayız. Hükümet de kabul etmekte. Yeni bir sayfa açılmak isteniyor. Hükümet, bu makul çizgide olduğu için başbakan, Şemdinli olayları için ilk günden "yapan bedelini öder" dedi. Bu söz adaletle hareket edileceğinin haberidir. Tabiî ki hayat bulması lazım. Bu derdi kim başımıza sararak kalkınmayalım diye paçalarımıza sarıldıysa ortaya çıkartılmalı. AB'ye muhalefet tezgâhı mı, bölücü ihanet mi, ajan işi mi, kontrol edilebilir terör ahmaklığı mı? Senaryo ve senaristler teşhir edilmeli. Susurluk, Yüksekova çetelerine Şemdinli Çetesi ayıbı eklenmemeli Türkler, adalet imtihanında Kürtler akıl imtihanında. Mahkemeden ısmarlama değil, vicdanları tatmin eden tarafsız bir karar çıkmalı . Buna karşılık Kürtler de akıllanıp evlerine ve işlerine dönmeli. Jetlerin cenaze üstünde uçması doğru olmamıştır. Ama buna yol açılması da doğru olmamıştır. Ortak çatı, ortak vatan Türkiye Cumhuriyeti Devletine değil de Irak'taki bir özerk bölgeye, bu ülkenin hükümeti yerine o özerk bölgenin işgal güçleri emrindeki adamlara güvenilirse, o hayalle Mersin'de başka yerlerde bu taşkınlıklar devam ederse bu günler çok aranır. Türkiye, Kürt vatandaşlarının kalbine ay yıldızlı bayrak aşkını nakşedebilecek mi? Problem öylesine zor bir hale geldi ki. O zoru aşmak için müşterek değerler nelerse onları ön plana çıkartmalı. Her şeye rağmen hakim olan, şefkatle davranmalı. Türkler âdil. Kürler akıllı olmalı. Kardeşlerin birbirine düştüğü yerde kazanan daima düşmanlar olmuştur. Nüfusumuz 10 milyon dünyadaki itibarımız düşük, ekonomimiz perişan olsaydı bu gibi meseleleri hiç tanımayacaktık. Halbuki bakınız 3 problem dönüşümlü olarak karşımıza çıkmakta, Kürtlük, Ermenilik, Alevilik. Korkuları şu: -Ya yine dünyaya hükmederlerse? Türkiye, yeryüzünde layık olduğu mevkie kavuşursa bu şeref, bu memleketin her ferdinedir ve her ferdi de istifade edecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.