Türkmenistan, kardeş ülke

A -
A +

Türkmenistan, 6.5 milyona yakın nüfusa sahip. Dağılımı şöyle; Türkmen Türkleri, yüzde 94, Özbek Türkleri 2, Kazak Türkleri 1, Ruslar 1.8, diğerleri 1.2... Türkmen Türkçe'si resmi dil. Halkın yüzde 92.8'i sünni Müslüman, yüzde 5.1 Hıristiyan. Türkmenler, Türklerin Oğuz boyundan geliyor. Ülke 1860'da Çarlık Rusya'sının hakimiyetine girmiş, 1924'de Türkmenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuş. Türkmenler, Göktede mevkiinde Ruslara karşı mücadele ederken 29 bin şehid vermişler. 1927'de Türkmen lideri Cüneyd Han Sovyet kuvvetleri karşısında son çatışmasını da kaybedince ülkeyi terk etmek zorunda kalmış. Türkmenistan uzun SSCB işgalinden sonra 27 Ekim 1991'de bağımsızlığını ilân etmiştir. Başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Devlet başkanı, Sapar Murat Türkmenbaşıdır. Türkmenistan'a her gidişimizde bu kardeş ülkeyi biraz daha gelişmiş buluyoruz. Burada 6 bin gibi çok az sayıda Türkiye Türkü yaşamakta. Türk şirketleri inanılmaz işlere imza atmışlar. Çalık Holding'e bağlı Gap İnşaat, Aşkâbâd'ın önemli bir yüzdesini tek başına inşa etmiş. Diğer şirketlerimiz de keza yüz akı eserler vermişler. Ortaya konan mimari gerçekten şahsiyetli. Çimento, tekstil ve kâğıt fabrikasına kadar dev kompleksler yapılmış. Bunlardan bazılarına Türk şirketleri, Türkmen devleti ve yabancı markalar hissedar. Çalık grubunun son eseri, Türkmen Sement/Çimento fabrikasıyla Yaşlık Kâğıt Fabrikası oldu. Ahmet Çalık'ın Türkmenbaşı nezdinde itibarı yüksek. Türkmen devlet başkanının bir Türk müteşebbisini şu sözlerle takdimi hepimizi fevkalade memnun etti: "Ahmet Çalık, Türkmenistan'da bir çok inşaatlar yapıyor. Biz onun yaptığı işlerden çok memnunuz. Hiçbir yerde haramlık ve rüşvetçililk yapmadan, yaptırmadan çalışıyor. İnşaatları pahalı yapmıyor, dünya fiyatlarına uygun yapıyor." Türkmenbaşı'nın açılıştaki şu sözleri ise tarihi vesika hükmündeydi: "Özellikle Türk kardeşlerimize söylemek istiyorum. Biz kanımız bir olan iki devlet bir millet, eski zamanlar burası Oğuz Han'ın yazlık yerleriydi. O zamanlar, Hazar Denizinden dolayı burası dağ etekleri ormanlarla çevriliydi. Oğuz Han Sır-Derya'da kışları geçirirdi, burada ata vatanda yazları yaşardı. Tabiat değişti sular çekildi, fakat halkın aklında kaldı ki burası 'Oğuz Han'ın yaşadığı yerlerdir. Bizim köklerimiz bir. Şimdi Türkler buraya gelip çimento fabrikası inşa edip bize yardım ediyorlar. Ben size, Türk kardeşlerime bir kez daha derin minnettarlığımı bildiriyorum. Burası ata vatanınız, burada dedelerinizin kanı var, sizin için de bizim için de mukaddes toprak." Türkmenbaşı'nın bu samimi sözlerini Türkmen Milli Müzesindeki şu 3 harita desteklemekte. Haritalardan birinin üzerinde "Büyük Selçuklu Türkmen İmparatorluğu" diye yazmakta, ikinci haritada Anadolu Beylikleri Türkmen Beylikleri olarak gösterilmekte, üçüncü haritanın üzerinde de "Büyük Türkmen Osmanlı İmparatorluğu" yazmakta. Türkmenistan, Türkmenbaşının gayretleriyle dilini Rusça'dan ayıklamakta. Türkiye Türkçesi ile Türkmenistan Türkçesi her gün biraz daha kaynaşmakta. Türk televizyonlarını takip etmekteler. Bu bakımdan televizyonların aşırılıklardan kaçınarak ortak dilin kurulması için dikkatli olmaları lazım. Ayrıca Türk kablolu kanalında Azeri televizyonu gibi Türkmen ve diğer Türk Cumhuriyetleri televizyonları da yer almalı. Türkmenistan, her bakımdan yeniden inşa oluyor. Bu inşa oluş, Aşkâbâd'ın merkezinden başlamış çevreye doğru yayılmakta. Buna rağmen daha çok iş var. Şehirlerarası yol ve trafik düzeni diye bir kavram henüz gelişmemiş. Başşehrin muntazam caddelerine mukabil şehir dışındaki yollar tekrar yapılmaya muhtaç. Başkentte kadınların yol kenarlarında toz toprak içinde temizlik yapmaları da yürek sızlatıcı. Türkiye'den 2500 km ötede Orta Asya'nın ortasında bir küçük Türkiye daha var. Bu ülkenin güzel insanları tarihte çok çekmiş fakat bütün acılara rağmen dillerini, dinlerini, an'anelerini unutmamışlar. Türkiye'ye karşı hangi kardeşlik hisleriyle dolu olduklarını bizzat hürmetli Türkmenbaşı dile getiriyor. Artık Ankara siyasetinde sıra Orta Asya'ya gelmiştir. Başbakan sayın Tayyip Erdoğan tez zamanda iş adamlarıyla birlikte Orta Asya'ya gitmeli. Gezinin ilk konağı da Türkmenistan olmalı. Türkiye, vaktinde olması gereken şekilde yerini almazsa boşluğu başkaları doldurur. Dedelerimiz, büyüklerimiz, Sultan Sencer, Hoca Yusuf-i Hemedanî bizi beklemekte.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.