Uyuyan güzeller

21 Ağustos 2013 Gecesi savaş uçakları, Şam'ın doğu yakası Gota'da sivil halka sarin gazı yağdırdı. Sarin gazı, 10 dakika içinde öldüren bir kimyevî silah. O gaz, toz bulutları halinde yağarken aynı zamanda Şam hava meydanından da Gota'ya füzelerle kimyevî silahlar fırlatılıyordu.

Ölü sayısı en az iki bin.

Ölenlerin büyük bir kısmı çocuk.

O, güzel çocuklar, kefenleri içinde, yüzleri açık olarak sıra sıra dizilmişler. Ne kadar güzeller, masumiyetleri yüzlerinde ışıl ışıl, ne kadar evlerimizdeki yavrucaklar kadar bizdenler.

Hedefteki Gota bir sünnî bölge.

Esed, inanç soykırımı yapmakta.

Çocuk, kadın, yaşlı, silahsız... demeden bu canavarlık işlenirken BM uzmanları, "zehirli gaz kullanılmıştır" diye rapor tutamadılar. Sorumlu kurumlarsa yine aynı nakaratı tekrarladılar "derin kaygı duyuyoruz", "tarafları konuşmaya çağırıyoruz", "itidal tavsiye ediyoruz".  Gamsızlığın, insafszılığın, vicdanszılığın... tercümesi iki yüzlü cümleler.

Kurumlar, o anlamsız nakaratı tekrar ederken Esed yönetimi, yüzü hiç kızarmadan "hayır kimyevi silah kullanmadık!" diye yalan söylüyor, Moskova, "bu iddia bir kışkırtmadır!" diyebiliyor, Başbakan Erdoğan'ın "elimizde vesikalar var; Mısır'daki darbenin arkasında İsrail bulunuyor" demesi üzerine derhal kürsüye çıkıp " bu saldırgan ve belgesiz sözleri şiddetle kınıyoruz!" diyebilen Beyazsaray sözcüsü, Esed canavarlığını yumuşacık bir cümleyle bile yermiyor.

BM, II. Cihan Harbi sonrasındaki despot yapılanmadan kurtulmadıkça dünya adalete ve huzura hasret yaşayacaktır. Suçlu BMGK/Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'dir.  5 Patron devletten biri, alınan kararı veto edince her şey kilitleniyor. Amerikan vetoları yüzünden İsrail'e, Rus vetoları yüzünden de Suriye'ye şifahi kınama bile yapılamamakta.

Kısacası BM 5 devletten ibarettir.

Geri kalanlar, seyirci...

Şu sorunun yeri değil midir?

O halde; Saddam Hüseyn'i neden idam ettiniz? Kimyevî silah, Halepçe'de kullanılınca suç, Gota'da kullanılınca caiz mi? Saddam, yapınca niçin askerî harekât, Esed yapınca neden sus-pus olmak? Fark, Saddam'ın sünni, Esed'in nusayri olması mıdır?

Sözün tükendiği, insanlığın bittiği, merhametin kaybolduğu zamandayız.

Zaten söze ne gerek!?

Körpecik yaşlarında katliama yakalanan şu gül yüzlü çocuklar, susarak her şeyi anlatmıyorlar mı? Onlar, dirim uykularında olduğu gibi ölüm uykularında da mışıl mışıl uyuyan gül yüzlü güzeller. Bu güzellerin kabirlerine dua yağacak, rahmet yağacak, nur yağacak.

Esed ve suç ortaklarıysa ebedî lânetteler.

Onlara lânet yağacak, onlara hep ateş yağacak.