Üzerine titremeli

A -
A +

Afganistan'a giden askerlerimiz için yapılan merasimde başörtülü anne-eş ve bacılar da vardı. Komutan konuşurken iftiharla alkışlıyorlardı. Onlar, düne kadar "türbanlı" denerek böylesi yerlere alınmazlardı. Bir hatanın terk edildiği görülüyor. Aynı şekilde bugün kışlalarımızda mescidler de açık. Kışla camileri, bilhassa Cuma günleri cıvıl cıvıl. Bunlar son derecede sevindirici güzellikler. Normal olanı da budur. Aksini bırakınız yaşamayı tahayyül etmek bile zor. Ne var ki yakın geçmişte yaşadık. Zaman zaman krize dönüşen o uygulamalar hep tek taraflı görüldü. Yalnızca neticeye bakarak verilen hüküm, isabetli olmaz. Öylesine kamplaşmalar olmuştu ki ayrılmalar, kopmalar sadece resmi mekânlarda değil yer yer sivil hayata bile girmişti. Halbuki bu cemiyet bir bütündür. Bugün şehirlerimizde insanları buluşturan sosyal, ticari ve sanat faaliyetlerine şöyle bir baktığınızda gerçeği görürsünüz. Ne kadar mutluluk verici haldir ki toplum kendisiyle barışık yaşamakta. O yerlerde yiyip-içen, seyreden, gezip dolaşan, alış-veriş yapan vatandaşlarımız, her sosyal tabakadan, her düşünceden. Geldiğimiz noktadaki en büyük kazancımız enflasyonun düşmesinden ziyade bu barış ortamıdır. Peki dün neden öyle olmuştu? Temsil kabiliyeti çok önemli... Din adına, İslamiyet adına, millet adına ortaya çıkanlar, temsil kabiliyetine hakkıyla sahip değildi. Hizmet gayesini oy kaygısı çelerse orada bunalım baş gösterir. Biz aslında bunu yaşadık. Temsil ehliyetinde olmayanlar yersiz söz ve kararlarıyla asker ve siviliyle toplumu ürküttüler. Birbirine düşürdüler. Hekim dahi hastasını belli bir süreçten geçirerek tedavi etmekte. Toplumsal rahatsızlıklar birden ortaya çıkmadığı gibi birden yok da olmaz... İstenmedik her şey dünde kalsın, tarihçiye malzeme olsun. Şimdi hemen her alanda sevindirici bir barış ve huzur iklimini yakalamış bulunmaktayız. Şu gün en fazla korunması ve en fazla çoğaltılması gereken zenginliğimiz budur. Artık, peşin hükümler, kategorize düşünceler, ümitsizlikler geride kaldı, engeller aşıldı, toplum diyalog ve temas halinde. Aklı selim hakim durumda. Herkesin ilk görevi bu barış, huzur ve güveni sarsmamak. Bu kazancın üzerine titremeli... Biz bizden ibaret değiliz. Türkiye pusulanın sabit noktasıdır. Avrupa'daki işçi de Filistin'deki, Irak'taki mazlum da, güney Asya'daki mağdur da buraya bakmakta. Büyümek, içeride ve dışarıda barış, huzur ve güvenle mümkün. Büyümeden bir varlık gösteremeyiz. Dünyada bir büyük devletler var bir de onların dümen suyunda olanlar. Büyük devlet olmak zorundayız. Büyük Türkiye, dünya dengesi için öncelikli meseledir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.