ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Ankara ziyaretinden sonra siyaset literatürüne yeni bir ibare daha girdi "vizyon belgesi". İbarenin arkasında derin anlamlar aramaya gerek yok. Amerika bununla işi sağlama almak istiyor. Bir kere Türkiye'yi stratejik müttefik olarak görmeye devam etmekte. Üstelik stratejik ortaklığı geleceğe taşıma niyetinde. Buradan çıkan sonuç, Amerika'nın Türkiye ile yalnızca bugün değil, yarın da stratejik ortak kalmak arzusunda olduğu. Planını da yol kazalarına uğratmamak için yazılı vesikaya bağlama düşüncesinde. Konuya dair henüz bizim taraftan bir açıklama olmasa da aksine bir tavır beklenemez. Neticede mevcut olan, yürüyen, fakat yakın bir geçmişte umulmadık biçimde hasar görmüş bir ortaklık tamir ve tevsik edilmekte. Türkiye buna sadece sevinir. Böylece iki tarafın hak ve mükellefiyetleri maddeler halinde tarif edilmiş olacak. Kıbrıs ve İran'ı hariç tutarsak konuya dair 3 şık müzakere edilmiştir. Stratejik ortaklık. Terörle mücadele. PKK ile mücadele. Tabiî Amerika'nın terörist dediği ile Türkiye'nin terörist dedikleri farklı. Burada aynı nokta nasıl bulunur bilemeyiz. Türkiye, PKK'yı işaret etmekte. Rice, PKK için Amerikan resmi tezini bir kere daha tekrarladı. PKK'yı terör örgütü olarak tanımaya devam ettiklerini, terör listesinde olduğunu, PKK ile Türkiye, Irak ve ABD iş birliğiyle mücadele edileceğini açıkladı. Diğer taraftan Rice'ın güzergâhı da dikkat çekmekte. Ankara'dan sonra Bağdat'a gitti. Gariptir ki o Bağdat'ta iken Irak'ın Türkiye'ye nota verdiği iddiaları geldi. Irak, Türk özel kuvvetlerinin Kuzey Irak'a girmekle sınır ihlali yaptığını notaya dökmüş. Hangi Irak, hangi sınır? Irak, Kuzey'de var mı ki nota verebilsin? Rice, Bağdat'tan sonra Sofya'ya gidiyor. Bulgaristan'la 4 üs andlaşması birden yapılacakmış. Burada biraz duralım. Ukrayna ve Gürcistan Amerikan hinterlandı olmuştu. Şimdi halkaya Bulgaristan da ekleniyor. Karadeniz çevrelenmekte. Fikir şu mu acaba? Irak, Türkiye'ye ihale edildikten sonra mı İran vurulacak? Türkiye'nin İran için üs vermesi mevzubahis olamayacağına göre böyle bir taktik mi güdülmekte?. Zaten vaziyet onu göstermekte ki Türkiye olmadan ABD, Irak batağından çıkamayacaktır. Washington, Irak'ı Ankara'ya ya doğrudan ihale edecek veya bunu NATO üzerinden yapacaktır. Netice olarak, Rice, dışarıya sızdığı kadarıyla yumuşak ve yapıcı mesajlar vermiştir. Böylece Türkiye'deki Amerikan aleyhtarlığını kırmak istedikleri açıktır. Bunlar bir misafirin nezaket sözleri mi, bir devlet adamının bağlayıcı ifadeleri mi? Zaman gösterecek.