Devletin 3 erki, yasama, yürütme yargı. Bir başka ifadeyle meclis, hükümet ve adalet. Devletin ana sütunları. Yargı, diğer söyleyişle adalet çok tartışılır oldu. Yüksek yargı da alt dereceli mahkemeler de hatta dolaylı bile olsa barolar da tartışılıyor. Hiç tartışılmaması diktatörlüklerde olur. Ama her ân tartışma mecburiyeti de sağlıksızlık işareti. Yargı, tarafsızlıktır. Vicdandır. İnsana değer vermedir. Hakkı yerli yerince paylaşmadır vs. Bir tarafta savcı, diğer tarafta vekil/müdafi, ortada hüküm makamı. Bir memlekette mahkemeler ne kadar sağlam işlerse orada hayat o kadar güzeldir. Ülkemizde yargının problemlerini 3 ayrı başlık altında toplamak mümkün. Dosyaların insan takatini aşacak kadar fazla olması. Hayat şartları önünde zorlanmak. Siyasi ve ideolojik hatalar ve ahlaki fire. Mahkemeler dosya dolu. Dosyanın fazlalığı mahkeme hey'etini çaresiz bırakmakta. Adaletin geç tecellisindeki en büyük sebep. Bu yük aynı zamanda doğru kararı da engelleyebilmekte. İstinaf mahkemelerinin kurulması, yükü önemli ölçüde azaltacaktır. Ayrıca anlaşmalı boşanma, ölümlü olmayan trafik kazaları gibi bazı davaların hukuk bürolarında halli mümkün. Maaş yetmezliği sadece savcı ve hakim için düşünülmemeli. Avukatların da geçim meselesi var. Özellikle hayata yeni atılan avukatın en büyük derdi budur. Keza adliye personelini unutmamalı. İyi yetişmiş bir yazı işleri ekibi, hakim ve savcının işini kolaylaştırır. Siyasi ve ideolojik hatalar her devir ve kademede olabilir. Genellememek icap etse de sonucu yıkıcı olmakta. Tıpkı hakimin rüşvete bulaşması gibi. Bir yargı mensubunun bir ev parasına her şeyini devretmesi felakettir. Gelinen safhada bir ağır ceza hakiminin savcı ve polisler tarafından göz altına alınma zaruretinin doğması çok düşündürücüdür. Anayasa mahkemesi de, Yargıtay da barolar da hakimler ve savcılar yüksek kurulu da adalet bakanlığı da kanaat önderleri de adalet, yargı ve mensupları üzerinde düşünmelidir. Bu herkesin görevi. Sütun su alırsa çatı çöker. Diğer taraftan yüksek mahkemeler, ideolojik olarak algılanacak söz, beyan ve kararlardan uzak olmalı. Hakimler, savcılar, avukatlar hukukun itibarına gölge düşürmemeye özen göstermeliler. Adalet herkese lazım. Dün yargılayan bugün yargılanabiliyor. Sağlam müessese ve insanı çok olan devletler zengindir.