YAŞASIN BÜYÜK VE KUDRETLİ TÜRKİYE!!!

A -
A +
28 şehit vermemize yol açan Ankara'daki terör saldırısı üzerine dün çıkan gazetelerden ikisi "devletin kalbine bomba!" diye başlık atmışlardı. Bunlar, MİT tırlarını durdurup MİT elemanlarına silah doğrultan PDY'nin ana gazetesi ve genel yayın müdürü 3.5 milyon lira alma karşılığı MİT tırları haberini yaptığı iddia edilen gazetedir. Bu ne pişkinliktir böyle. Sanki bu neticede hisseleri yokmuş gibi  gazetecilik yapıyorlar. Eğer, MİT bir başka istihbarat ağına dönüşmüş yapı tarafından büyük ölçüde ele geçirilmeseydi, devlet sırları sorumsuz manşetlerle ortalığa saçılmasaydı, MİT'in Bayır-Bucak Türkmenlerine silah ve yardım götürmesi engellenmeseydi bugün vaziyet böyle mi olurdu?  
Başbakan Ahmet Davutoğlu, intihar bombacısının bir YPG militanı olduğunu hüviyet bilgilerini de vererek açıkladı. Eldeki delillere göre YPG ve PKK bu eylemi birlikte tertiplemişler. Bu zaten kat'i idi ama bir de resmen doğrulandı. Nitekim bölücü örgüt dün de Diyarbakır'da yol infilak ettirerek 6 askerimizi daha şehit vermemize sebep oldu.

Bu kanlı ve gaddar terör saldırıları üzerine değişik başkentlerden taziye ve kınama haberleri geldi. Onlara bakınca insanın acı bir tebessümle "Beşar Esad, ayıp etmiş, O, neden kınamıyor?" diyesi geliyor.
Neden denmesin ki?

Washington, inat ve ısrarla "PYD terör örgütü değildir!" deyip durdu. PYD'yi stratejik ortak saydı. Bu örgütle onu kuran PKK'yı ayrı telakki etme gafletine düştü. PYD'nin silahlı milis gücü YPG'yi kendi askerlerini korumak adına DAEŞ'e karşı kara gücü olarak kullandı. Onlara silah yardımı yaptı. Bu tavrı üzerinden Ankara ile kibarca kavga etti. Şimdi ise vaki saldırıları kuvvetli şekilde kınamaktaymış. ABD ile Türkiye'nin stratejik ortaklığı kuvvetlendirilecekmiş. Adama "sabah şerifler hayrolsun" demezler mi? Bu nasıl dünya devleti siyasetidir. Esen rüzgâra göre şekillenen siyasetten kime ne fayda gelir, nasıl inandırıcı olur?

Kınayan, taziye gönderen hatta ailelerin acılarını paylaşan merkezlerden biri de Putin Moskovası. Sanki YPG ile ortak hareket eden, tanrı tanımaz bir fütursuzlukla Muhalifleri, Bayır-Bucak vatanseverlerini bombalayan, sivilleri öldüren, mektepleri, hastaneleri harabeye çeviren başkasıymış gibi şimdi de böylesi bir duygu sömürüsü yapılmakta.

Kim PKK, PYD ve YPG'ye sahip çıkıyor, ortak çalışıyor ve hele hele silah satıyorsa bu katliamda onların dahli, payı ve vebali vardır. Bir ara yazılmıştı. Adı geçen bölücü örgüte 50 civarında devlet, silah satmaktaymış. O para tapar hükümetlerle Beşar Esad rejimi, memleketimizde daha evvel yapılmış önceki gün ve dün yapılan ve bundan sonra yapılacak olan bütün cinayetlerin ortağıdır. Sadece katillerin silah tedarikçisi devletler değil, terör örgütleriyle Suriye'de katliama, Sünni soykırıma seyirci kalan BM, BMGK ve NATO da cinayetlerden mes'uldür.

Ankara, samimiyetsiz taziye telgraflarını sahiplerine iade etseydi hiç de yanlış yapmamış olurdu.

Üzerinde durulması şart olan bir hayati mevzu daha var:

Saldırı, Çarşamba akşamı 18.31'de vuku buldu, Başbakan fail ve failleri bütün malumatıyla birlikte Perşembe sabahı açıkladı. Bunları sn Başbakan, bizzat, iz takip ederek yapmadı. Devletin istihbarat varlıkları buldular.

Bu yüksek bir muvaffakiyettir.

Fakat buna rağmen "bade harab'il Basra!" deme hakkımız yok mu? Var. Zira istihbarat, esas itibariyle önleyici bir tedbir faaliyetidir, hadiselerin arkasından gitmez. Evet; MİT başta olmak üzere malûm paralel yapı, bir çok kurum gibi bu kurumlarımıza da büyük ziyan verdi. Bu doğru lakin hâlâ mı oradayız?  Acilen MİT, emniyet, jandarma ve genelkurmay istihbaratı elden, gözden geçirilmeli, eksikleri tamamlanmalıdır.

Çünkü:

Saldırılar, Kandil, Sur, Cizre, Silopi temizlikleriyle, Esad zulmüyle mücadele, Bayır-Bucak Türkmenleri ve Muhaliflere destek ve hudutlarımıza tecavüz eden YPG'ye fırtına obüsleriyle atılan bombalara karşı intikam saikiyle yapılmaktadır. Bundan dolayıdır ki Kürtçü zihniyetin meclisteki partisi ortak bildiriyi imzalamayarak TBMM'nin iradesini sakatlamıştır.

Kalkınmamız devam ettikçe riyakârlıkların beslediği saldırı ve ihanetler durmayacaktır. Cephede karşımıza çıkamayanlar, böylesi âciz ve korkak tuzaklar kuracaklardır.  

Ufuklara doğru birlikte haykırma günüdür:

-Yaşasın Büyük ve Kudretli Türkiye!!!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.