Yerle bir edilmesi gereken kompleks

A -
A +

Bu duygu, bu hal, bu kompleks kaç asırdır yakamıza musallat. Tanzimat sonrası devlet ricali, "acaba düveli muazzama ne der?" kaygısını yaşamış. Rejimlerin bir gecede değişmesiyle her şey süt-liman olmuyor ki. Aynı kompleks, cumhuriyet devrinde de devam etti. Yalnızca kelimeler başkaydı "acaba büyük devletler ne der?" Tabiî ki dünyada tek başımıza değiliz. Bir karar aldığımızda dünya dengelerine dikkat edeceğiz. Bu siyaset gütmedir. Ancak risk almamak, onun yerine korku ve kaygıları geçirmekse son derecede yanlış. Bu yüzden, son çeyrek yüzyıl kadar bir zaman hariç nerede ise bir asır boyunca etliye sütlüye karışmamışız. Bu bir asırdaki dünya rolümüz seyirciliktir. Başkaları icra etmiş, biz seyretmişiz. Böyle olunca da her şeyi dışarıdan beklenmiş. O kadar ki bu gidişat bizim yapamayacağımız, başaramayacağımız kanaatini pekiştirmiş. Sadece askeri silahlarımızı değil, süt tozunu bile dışarıdan almışız. Hayır. Almamışız hibe edilmiş. Oysa alan el, hükmedemez. Çin ve o çevre milletler, Uzak Asya afyonla uyutulmuş, uyuşturulmuş. Çin, tarihin eski uluslarından biri. O uyuşukluk bitince şimdi kasırga gibi esiyor. Düveli muazzama, büyük devletler yahut daha ultra bir söyleyişle süper güçler dünkü afyonkeş kavimden korkar oldular, korkmak ne kelime rüyalarına girmekte. Türkler de tarihin eski milletlerinden. Devletler, imparatorluklar kurmuşuz. Buna rağmen bir talihsiz dönemde bir aşağılık illeti yakamıza musallat etmişler. Bizdekilerin, hususiyetle aydınların afyonu da bu kompleks olmuş. İslamiyet'in set çekmesinden dolayı uyuşturucular sökmeyince dış ve iç ajanlar eliyle bu taktik yürütülmüş. Vardığımız nokta az değildir. Süt tozuna muhtaçlıktan şu günlere geldik. Bunu fark etmeliyiz. Bunu fark ettiğimizde aşağılık kompleksi bitecektir. Bu kompleksin yerle bir edilmesi gerekir. Aydın, hâlâ böyle bir hastalıkla malul olduğundan Hamas liderinin Ankara'ya gelmesini bir türlü kabul edemiyor. Hafsalası almıyor. Küçüklük, iliklerine işlemiş. Onun için Yahudi sözcüsü gibi konuşmakta. Ancak bu duygular bitecek. Eskiden her 10 yılda bir darbe olurdu. Ama bir şey daha olurdu. Her 10 yılda bir aydınlarımız yanılmalarına dair itirafta da bulunurlardı. Darbeler bitti. Yanılmalar ise devam etmekte. Aydını ve avamıyla bu millete yapılacak en büyük iyilik, kendine güven duygusunu aşılamaktır. Bu aşı tutarsa o kompleks yerle bir olur. Bu milletle sözde aydınlar arasındaki fark, sütle uyduruk süt tozu arasındaki fark gibidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.