Yetim gülerse dünya güler

A -
A +
Elimde İHH/İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Av. F. Bülent Yıldırım imzasını taşıyan bir mektup var. Bu mektubun mevzuu yetim çocuklar. Türkiye'nin ve dünyanın asıl gündem maddesi...
Mektupta da ifade edildiği gibi adaletin başını alıp gittiği şu zâlim dünyada âfetler, savaşlar, çatışmalar, işgaller, diktalar, zulümler, sömürmeler en ağır etkisini yetim ve himâyeye muhtaç çocuklar üzerinde göstermekte.
Çünkü:
Harpler, tabiat âfetleri, işgaller, salgın hastalıklar, dikta ve zulümler, ilticalar, mecburi göçler, insan kaçakçılığı, çocukları yetim ve himâyesiz bırakan başlıca sebeplerdir...
Bugün BM kayıtlarına nazaran 7 Milyarlık dünya nüfusunun 3 milyarı çocuktur.
3 milyar çocuğun 200 Milyonu ise yetim.
Böyle bir dünyanın huzur bulması rahat yüzü görmesi mümkün mü?
İHH, 20 Yıldan bu yana başta savaş ve yoksulluk bölgeleri olmak üzere yetim ve  kimsesiz çocuklara ulaşarak onları varsa bakabilecek akrabalarına teslim etmekte, bu imkân yoksa yetimhanelere yerleştirmekte ve topladığı bağış ve desteklerle eğitim, sağlık, iaşe, giyim-kuşam gibi zaruri ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
İHH, 2007 Senesinden bu yana "Yetim Sponsorluk Destek Sistemi" adıyla bir himâye faaliyeti icra etmektedir. Her çocuğa ayda 90 TL verilen bu hayrlı faaliyetle bugün Somali, Doğu Türkistan, Filistin, Arakan, Zimbabve, Türkiye, Suriye, Irak, Kırgızistan, Haiti, Filipinler gibi 50 memlekette 52 Bin yetim yavru hayırseverler adına şefkatle kucaklanmaktadır. 52 Bin çocuğun göz yaşını dindirmek İHH adına kahramalık olsa da 200 Milyonun içinde 50 Bin çok düşük bir sayıdır.  Bundan da yer yüzündeki diğer insanlar sorumlu olsa gerek.
Mevzubahis hamiyetperverlik sisteminde hamiyetperver şahıs yahut şahıslar bir veya daha fazla yetimi kendi vatanlarından koparmadan onlara bir yıl veya daha fazla yıl, hatta  üniversiteyi bitirinceye kadar sürecek dönemler için destek olmakta, yüzleri güldürmekteler. 90 TL az bir miktar olarak düşünülebilir. Fakat onu mahrum olana sormalı...
Sponsorluk müracaat formu doldurmak suretiyle bu kutlu yürüyüşe katılmak mümkün. Herkes gücüne göre el uzatabilir. Bâzısı bir yetimi, bazısı bin yetimi omuzlar. Bir kısmı bir yıl der, bir kısmı 15 yıl der...
2 Sene kadar evvel bir Amerikalı mimar gruba sohbet esnasında bizde 1895 Yılında darülâceze yapıldığını bahsedince hayretlere düşmüşlerdi. Bunun üzerine onları alıp oraya götürdüm. Darülaceze bugün de Abdülhamid Han zamanındaki nizamnâme ile idare edilmekte. Darülaceze, âcizler yurdu demek. Darüşşafaka, şefkata muhtaçlar evi demek. 1873'te Sultan Abdülaziz zamanında yetim çocuklar için açılmış bugün de eğitime devam eden bir mekteptir. 1913'te şehit çocukları için kurulan Darüleytam, yetimler evi demek. Bunlara dünyada müesseseleşen ilklerdir. Osmanlının tarih sahnesinden çekilme döneminde bile insanlığa hediye ettiği devâsa varlıklardır. 1917 Tesis tarihli Himâye-i Etfal daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu adını alır.
Malumdurki Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselâm- önce babadan yetim, sonra anneden öksüz kaldılar. Önce dede, sonra amca himâyesinde yetiştiler. Yetimin, öksüzün hâlini elbetteki en iyi onlar bilirlerdi. Bir yetimin başının okşanmasının bile ne kadar sevap olduğuna işaretle teşvik buyurdular.
Şu 200 Milyon kimsesiz yetime sahip çıkmak, hiç kimsenin şüphesi olmasınki en evvel Merhamet Peygamberini memnun edecektir. O sevgiliyi memnun eden, Allahü teâlâyı memnun kılar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.