Bir milletvekili, her şey daha çok yeniyken tez elden teklifini yaptı. Şunları istiyor. TBMM her milletvekiline bir araba ve bir şoför tahsis etmeli, vekil arabaları da -bakanlarınki gibi- kırmız plakalı olmalı. Esbabı mucibesi şu, milletvekili araba kullanırken telefonla konuştuğundan kaza yapmakta, onun için şoför lazım, tabiî arabasız şoför olmaz. Araba olunca da öyle avam gibi plaka olur mu? Ayrıcalıklı olmalı ki yollar açılsın, kırmızı işaretlerin mânâsı kalmasın, trafik polisleri selama dursun, fors, caka yerinde olsun. Bunlar elbette yetmez, teklif eksik. Biz tamamlayalım, şoför aynı zamanda koruma görevi yapamaz. Şoförün yanına bir de koruma oturtulsun.... Şimdi bu münasebetsizliğin neresini düzeltmeli? Araba kullanırken telefonla konuşmak yasak olduğuna göre vekil bey o esnada telefonunu kapatsın. Söylenecek söz bu değil mi? Evet öyle ama hayır. Bir kere vekillik ele geçirildi ya devlet imkânları tepe tepe kullanılmalı. O zaman adama sormazlar mı öyleyse neden lojman uygulamasına son verildi? Eğer 550 vekilin her birine bir araba, bir şoför verilecekse lojmandan vaz geçmenin ne anlamı kalıyor? Vekillerin sekreterleri var. Telefonları var. Türlü imkânlar emirlerine âmâde. Bununla tatmin olunmuyor. Şimdi daha yasama faaliyeti bile başlamadan ilk iş olarak şoför, araba ve kırmızı plaka istenmekte. Başbakan Tayyip Erdoğan bu paşa gönüllü adamlara dikkat etmeli. Vekiller ve bütün bürokrasinin aldığında, yediğinde, kullandığında, harcadığında tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Önce maaşınızın, diğer sosyal, ekonomik ve devlet imkânlarının hakkını verin, ortaya koyacağınız çalışmalarla bunları helal ettirin sonra öbürlerine sıra gelsin. Zaten... TBMM personel kadrosu çok kalabalık. Her vekile aşağı yukarı 10 kişi düşmekte. Bu sayıya önce 550 şoför, sonra da koruma ilave olursa kadro 7500'leri bulur ki bu bir şehir nüfusudur. TBMM Başkanı sayın Köksal Toptan ve sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan böyle bir sorumsuzluğa, israfa engel olmalarını bekliyoruz. Bırakın ilaveyi, tersine TBMM personel sayısı düşürülmeli. Ne demek beş bin kişi? Yüzlerce sekreter, şoför vs. Hele ilerde istek olarak gelmesinden endişe ettiğimiz koruma ne demek? Vekil asilden mi korunacak? Kim, milletvekiline ne yapsın? Sıradan vatandaş vekil seçilince imtiyazlar başlıyor, sanki uzaylı oluyor. VİP'ler, protokoller alıp başını gitmekte. Tayyip Erdoğan, meclis lojmanlarını kapatmakla iyi etmişti. Şimdi onu tamamlaması gerekiyor. Bu VİP ve protokol yersizliğine zaman zaman da densizliğine de son vermeli. Bir kere daha yazmıştık. Yazınca da patron dalkavukluğu yapan fakat ismini saklayacak kadar da korkak bir aşağılık kişi bize dünyanın en rezil kelimeleriyle hakaret eden bir elmek yolladı. İşte fikrimizi tekrar ortaya koyuyoruz. Bu millet fakir. Derdimiz kişi başına 15.000YTL değil mi? Fakir bir milletin emanet paraları yersiz şekilde hovardaca harcanamaz. Bu yüzden yeni anayasa yapılırken milletvekili sayısı mutlaka düşürülmeli. 250, en fazla 350 en makulü. Ayrıca 25 Türkiye milletvekili, 75 senatör şeklinde bir düzenleme olabilir. Sayıda tasarruf olduğu gibi kokteyl, resepsiyon, gezi ve benzeri her alanda da tasarrufa gidilmeli. Kalkınmış ülkelerde vekiller, hatta bakanlar kendi arabalarıyla, kendi bisikletleriyle işe gidip gelmekteler. İsveç, Hollanda...gibi yerlerde bir bakan bizdeki bir şef kadar farklılıklara sahip değil. Bizimkilerin üstünlüğü ne? Neden bu ağalık, paşalık, imtiyaz, saltanat? Fark şu, bizimkiler şarklı. Desinler, aşağılık kompleksi, gösteriş...gibi noksanlıkların ya hepsi veya en azından biri bunlarda olabiliyor. Birisi kendilerine anlatsın. Vekil, toplumun en iyisi demek değil. Hadlerini bilsinler. TBMM'nin mânevi şahsiyetini kendi kişilikleri sanmasınlar. Askerde bile emir erliği dönemi kapandı. Tantana, el kesesinden beylik bitmeli. Terzi önce söküğünü dikmeli... Hükümet, önce vekillerden başlamalı. Sadece dokunulmazlık konuşuluyor. O kadar mı? Bir kişi, niçin milletvekili oldu diye lüks emeklilik şartlarına kavuşsun? Seçilemeyen vekil bile neden yeşil pasaport kullanabilsin? Halkın üstünde değil, halkın içinde... Halka emreden değil. Halktan emir alan vekil, siyasetçi bekliyoruz. Tek parti dönemi kalıntısı ceberrut, elit, buyuran, sömüren vekilin, siyasetçinin aramızda yeri olamaz.