Geçen Cuma, Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Sayın Mustafa İsen ile de görüştüm. Sayın İsen, üniversite hocası, vukufiyet sahibi bir aydın. Çaylarımızı içerken "bilmiyorum dedim, yazım gözünüze ilişti mi? Malumunuz yazlık başkentlerin tarihte de günümüzde de örnekleri var. Fiili durum da zaten bu şekilde. Yazımda İstanbul yazlık başkent olmalı diyorum. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı için Yıldız Sarayı'nı, Başbakanlık için de İstanbul Üniversitesini teklif ettim. Dolmabahçe Ofisi, Başbakanlık olamaz, ofis kelimesiyle Başbakanlık sıfatı bir araya gelemez, fakat Yıldız'a dair zaten bir çalışmanın başladığını biliyorum" dedim. Sayın Genel Sekreter, görüşlerimize hak verdi. Fakat Yıldız Sarayı ile alâkalı işlerin tahmin ettiğim gibi yürümediğini anladım. Orada bir keşmekeşin yaşandığını meselenin üzerine eğilince gördüm. 24 ayrı vakıf, dernek, uluslararası kuruluş vs. Yıldız'da barınmaktaymış... Yıldız Sarayı, ilk defa III. Selim Han'ın annesi Mihr-i Şâh Sultan için yaptırılmıştı. Birçok binalar ve bahçelerden mürekkep çok büyük bir külliye. II. Abdülhamid Han, 1876 Senesinde tahta çıkınca Dolmabahçe Sarayı'nı tercih etmedi. Dolmabahçe, barok mimarisindeki debdebeye rağmen şanssız bir saraydır. Topkapı, Fatih devrinden 1856 yılına kadar devlete merkezlik yaptığı halde Dolmabahçe ,10 yıl gibi kısa bir süre bu vazifeyi deruhte edebilmiş, bu zaman zarfında da iki darbeye sahne olmuştur. Abdülhamid Han, Yıldız'ı tercih etti. Bu tercihi insafsız şekilde yorumlayanlar olmuştur. Sebeplerden biri emniyet mülahazası olabilir. Ancak zannımız o ki bu saray, daha az masraflıdır. Adı geçen hükümdar, iktisatlı bir idareciydi. Devletin şiddetle tasarruf etmesi gereken günlerdir. Bu yüzden Yıldız'ı tercih etmiştir, diyoruz. 1876'dan 31 Mart 1909'da hal edilmesine/tahtan indirilmesine dek Yıldız'dan imparatorluğu sevk ve idare etmişti. 31 Mart vak'ası patlak verince Yıldız Sarayı yağma edildi, çıkartılan yangınla saray kısmen yandı. Sonraki 75 sene boyunca "kızıl sultan" yalanına maruz kalan padişahın ikâmetgâhı olması hasebiyle bu saray, hep hor görüldü. Ergenekon mantığında devlet binaları bile gizli bir niyetle tasnif edilmişti. Topkapı müze, Dolmabahçe saraydı. Topkapı, Kültür Bakanlığına bağlıydı, Dolmabahçe, Beylerbeyi ve bazı köşkler, TBMM Başkanlığına. Bu adaletsiz uygulama halen devam etmektedir. Böylesine ciddi bir hatanın düzelmesi, Yıldız Sarayı'nın da yağma artığı günlerden kurtarılması gerekir. Binalar, kışla olduğu zamanlarda hayli yıpranmıştı. Bugün burada kiracı veya başka sıfatla kim varsa tahliye edilerek Cumhurbaşkanlığı Yazlık Sarayı yapılmalıdır. Dediğimiz gibi İstanbul Üniversitesi merkez binası da Başbakanlık Yazlık mekânı olmalı.