Hukuka saygı" sözü lafta kalıyor. Şayet öyle olmasaydı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'la alakalı olarak vazifeli mahkemeye böylesine baskı yapılmazdı. Davanın açıldığı günden beri adliye baskı altında. Gerçi sorsanız kimsede böyle bir niyet yok. Hakikaten de bu niyeti taşımıyor olabilirler. Fakat neticede ortaya baskı çıkıyor. Yargı sürecine psikolojik müdahale. Hey'etin mânen yıpranmadığını kim söyleyebilir. Kim olursa olsun TC vatandaşı bir insan hakkında ciddi ithamlar var. Bu ithamlar, önce savcılığa sonra hakimliğe intikal etmiş. Savcının talebi üzerine mahkeme, tutuklama kararı vermiş. İtiraz yapılmış, üst dereceli mahkeme itirazı reddetmiş. Böyle olduğu halde ilk günden itibaren YÖK'ten baroya, bir kısım köşe yazarlarından CHP'ye kadar müdahale yoluna gidildi. Dava milletlerarası platforma taşınmaya, AB desteği alınmaya kalkışıldı. Yücel Aşkın'ı destekleyen bu grup, dün mahkeme salonunun içini ve dışını doldurdular. Temenni ederiz ki sayın Aşkın beraat etsin. Lakin bundan sonra beraat kararı verilmiş olsa bile bu karar gölgelenmiş olacaktır. Şu düşünceyi önleyemezsiniz: -Baskı yapıldı beraat etti. Zaten güç arkasızlara yetirilir. Bunu dedirtmemek lazımdı. Davayı siyasileştirdiniz. Sanığın mahkumiyet alması halinde sokaklarda, mahkeme koridorlarında gövde gösterisi yapanlar ne diyecekler? O zaman suçlu koruyan duruma düşmeyecekler mi? veya "bu kararı tanımıyor muyuz" diyecekler. Öyle bir hakları var mı? Bu kadar yazılı, sözlü, fiiili baskıya rağmen mahkeme heyetinin hiç oralı olmadan gayet soğukkanlılıkla işine devam etmesi her türlü takdire layıktır. Kimse emekliliğini istemedi, kimse istifa etmedi, kimse mazeret beyan etmedi, rapor almadı. Üstelik bildiğimiz, görüp-işittiklerimizden ibaret. Bir de bunun tehdit, gözdağı tarafı olabilir. Nihayet hukukçu da can taşımakta, onun da eşi ve çocukları var. Onun için... Van 3. Ağır Ceza Mahkemesini teşkil eden bütün heyeti buradan yılın hukukçuları ilân ediyoruz. Buna layıklar. Bu sayın hukukçuların içeriden ve dışarıdan gelen baskılara rağmen kılı kırk yararak tarafsız bir değerlendirmeyle en isabetli kararı vereceklerinden kimsenin şüphesi olmasın. Adliyeye inanç yoksa her şey bitmiş demektir.