YÖK imtiyazlı bir kurum değil

A -
A +

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, bu şekilde konuşmamalıydı. Aynı hatayı daha evvel de işlemişti. Daha evvelki hatası başbakanla biraraya gelme üzerineydi. O günkü beyanatını çok yadırgamıştık. Sanki lutfederek randevu verirmiş gibi bir havadaydı. Halbuki Tayyip Erdoğan, 70 milyonun başbakanı, Hüseyin Çelik de hükümetin bir bakanı. Vatandaşın sandık teveccühü ile oraya seçilmiş irade sahipleri. YÖK mensubu ise atanmış bir kimse. Atanmışın seçilmişe bu denli havadan bakması çok tuhaf. Hele hele kendisini oraya getirenlere böyle davranmak. Ancak mesele 3 hafta öncesinde kalmadı. Prof. Teziç, aynı üslup ve havayı dün de sürdürdü. Bakanla görüşmeyecekmiş, başbakanla gerekirse görüşebilirmiş. Tenezzülen bir görüşme edası, bu eda çok rahat okunabiliyor. İlim adamı soğukkanlılığını korumaması ise hayli garip. İddiasına bakılırsa hükümetin saklı amacı varmış. Hükümetin ne gibi saklı amacı olabilir? Hükümetler, partilerden çıkar. Her partinin bir dünya görüşü vardır. Hükümetler, partisi ve ülke gerçekleri doğrultusunda bu görüşleri hayata geçirir. Zaten seçmen bunun için ona hükümet etme yetkisi vermiştir. YÖK kanunundaki düzenleme ve üniversiteye girişle alakalı meslek okullarına tanınan kademeli kolaylıkların böylesine gürültü koparması, bir bardak suda fırtına estirilmesi yersizdir. Erdoğan Teziç'in çocukları üniversiteye girecek velilerin kafası karıştı sözleri de kabulü mümkün olmayan sübjektif bir iddia. Kimsenin kafası karışık değil. Tam tersine toplumsal bir uzlaşmaya gidiliyor. Üstelik meslek okulu mezunları bu ülkenin evlatları değil mi? Bu ayrımcılık daha ne kadar devam etsin? Hadiseyi sırf imam hatipe bağlamak da çarpıtmadır. Teziç'in son iddiası ise bizatihi YÖK'e dair. Hükümet YÖK'ü tasfiye etmek istiyormuş... Saklı amaç denilen bu olsa gerek. Olabilir. YÖK kalkar daha iyisi kurulur ama değil. Sayın Teziç'in üniversite alt kademelerinden ne kadar haberi var bilmiyoruz. Hükümet böyle bir iş yapsa ona en çok üniversite mensupları sevinecektir. Fakat hükümetin YÖK'ün zaman içinde yıpranmış veya eksik yahut yetersiz kalmış taraf ve boşluklarını ıslah ve ikmal dışında bir gayesinin olduğunu sanmıyoruz. Peki, hükümet daha doğrusu TBMM hemen her anayasal kurumda zamanı gelince düzenleme yaparken, hatta anayasanın kendisini değiştirirken YÖK'e neden ilişemesin? Bu fildişi kule imtiyazı kimden? Düzenlemelerde bir hata varsa bunu sokağa taşımadan halledebilirlerdi. Böyle yapılmadığına göre bu bayat ideolojik tavrı izah etmeli? Belki de Teziç kullanılıyor... YÖK bu ülke gündemini çok meşgul etti. Ülkeyi çok yordu. YÖK'ün de onun duvarları arkasındaki akademisyenlerin de buna hakkı yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.