Geri kalmışlığımızın türlü sebeplere dayanan iki yüzyıllık bir mazisi var. Ondan kurtulma çabaları şu veya bu ölçüde sürerken arka arkaya krizler yaşadık. Ekonomik krizlerin en şiddetlisi ise son ikisiydi. Bunlar herkesçe bilinmekte. Bir şey daha bilinmekte. Devletin devletin içindekiler tarafından çok fecî şekilde soyulduğu. Yoksulluğun savaş gibi tarihi sebepleri var. Adına hortumculuk denen soygunlar var. Krizler herkesçe malum. Bunlar tamam. Fakat bunları bilmek, mevcut kötü durumu ortadan kaldırmıyor. Onun için çareler üretmek lazım. Dünyanın birinci sınıf ülkeleri arasına girmemiz şart. Nesiller boyu borçlu kalmak yüz kızartıcıdır. Artık kurtulmalıyız. İstanbul'da dün başlayan bir etkinlik devam etmekte. Kısa ismi, "Yoksulluğun Azaltılması Konferansı". Konferansın öncülüğünü Diyarbakır Milletvekili Prof. Dr. Aziz Akgül yapmakta. Sayın Akgül, aynı zamanda Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve işsizlikle mücadelede çözüm olarak "mikro kredi uygulaması" diye bir proje geliştirmiş. Projeyi şöyle tarif ediyor. "İş yapma fikri olup, küçük bir başlangıç sermayesine ihtiyacı olan yoksullara imkân verilmesi". Bu maksatla Turgut Özal'ın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu, İyi Niyet Fonu'na dönüştürülerek yoksulların iş adamı yapılması maksadıyla mikro kredi verilmesi planlanmakta. Konuya başbakan sahip çıkmış vaziyette. Bizatihi sayın Tayyip Erdoğan'ın verdiği bilgiler tüyler ürpertici. Nüfusun yüzde 2.4'ü günde 1 dolar gelire sahip, yüzde 18'i 2 dolarla geçinme mücadelesinde. Değişik açılardan fotoğrafı çekilen dramatik rakamlar uzayıp gidiyor. Şu kadarını demek kâfi. 2001 yılı itibariyle kişi başına düşen milli gelir sıralamasında 2.160 dolara düşen Türkiye, Peru, Batı Şeria, Fas, Bosna, Nambia gibi ülkelerle aynı kategoride yer alıyor. Bu utandırıcı manzaradan tez zamanda kurtulmalıyız. Yoksulluk hepimizin can düşmanı olmalı. Gelirin yüzde 29'una sahip yüzde 1'lik zenginlerle Türkiye'yi yarınlara taşıyamazsınız. Irka dayalı bölücülük önlense bile bu defa sosyal patlamalar başlar. Onun için çok hayırlı bir hareket. İnşallah hedef alındığı gibi Türkiye, 2023'e fakirsiz girer. Ağlayanların çok olduğu toplumlarda gülenlerin tebessümü uzun sürmez. Maksat, herkesi güldürmek. Adalet olmayınca yoksulluk başlıyor.