Bir gün gelecek Yunanistan'a acıyacağımız hiç aklımıza gelmezdi. Eskiden demirbaş düşmanlarımız vardı. SSCB ilk sıradaydı. Ona tarihten devraldığımız bir nefretle 'Moskof' derdik. Bulgaristan, diğer bir düşmandı. Çok mühimce biri de Yunanistan'dı. Yunanlılar, İngilizler tarafından İzmir'den Anadolu'ya çıkartıldığında yangın, yağma, vahşet gibi çok kötülükler işlediler. Bu mezalimi yaşayan nesiller, bizlere de affetmeme kararını mukaddes bir miras gibi bıraktılar. Gün geldi, tarihin hakikatini mahfuz tutarak şartları değiştirdik. Yunanistan'la Kıbrıs hariç birçok problem en azından askıya alındı, dostluklar kuruldu. Artık Ege'de it dalaşı haberleri çıkmıyordu. Oniki Ada, hep derin bir yara olarak yüreğimizde kaldı ve kalmaya devam etmekte. Tarihte on büyük haksızlık sayılsa bunlardan biri Oniki Adanın Yunanistan'a bağışlanmasıdır. Türk'ün hakkı fiilen gasbedilmiştir. Düveli Muazzama denen Büyük Devletler, XIX. Asrın ortalarında bir senaryo yazıp onu adım adım tatbik ettiler. XXI. Asrın başında Irak'ta sahneye konan dram, o tarihte Osmanlı devletine reva görüldü Osmanlı vilayetlerini önce kopartıp sonra silah verip üstümüze saldılar. Dün de dağda Bulgar, Rum, Sırp çeteleri vardı. Geçen asırda kuzey batımızda oynanan oyun, bu asırda güney doğumuzda sahneleniyor. Bugün Yunan yönetiminin, entelektüellerinin bir nefis muhasebesi yapması şart olmuştur. Yunan vicdanı, Macar vicdanı kadar hakkı teslim kabiliyetine sahip olsun isteriz. Problemler hep kavga ve savaşla çözülmez. Savaş çözüm değil, bir tarafın galibiyeti veya iki tarafın mahvolmasıdır. Yunan aklı, muhakemesi İstiklal Savaşımızda piyon olarak kullanıldıklarını bugün olsun görebilmeli, bir haksız zenginliğin kendilerine lütfedildiğini fark etmelidir. Yunanistan'la belli başlı olarak Ege Adaları, Ege hava sahası, Kıbrıs, Heybeliada Ruhban Mektebi ve Batı Trakya'ya dair ihtilaflar var. Bu ihtilaflar aşılamaz mı? İyi niyet olursa neden aşılmasın? Araya başka hiçbir devleti katmadan kurulacak komisyonlarla bunları halledebileceğimizi sanıyorum. İki ülkenin birbirini anlaması için mutlaka deprem mi olması lazım? Bir ay evvel Yorgo Papandreu'yu Angela Merkel karşısında el pençe dururken görünce üzüldük. İki gün önce bir haber okudum, Yunanistan'da ekonomik sefaletten dolayı kötü yola düşen kadın sayısı korkutucu sayılara çıkmış. Son haberde ise AB patronlarının Yunanistan'ı Euro'dan atacakları vardı. Kendileri bilir ama bu kadar aşağılandıkları bir birlikten atılmaya kalmadan ayrılsalar daha manalı olur. Sonra ne yapacaklar? Türkiye ile aynı çatı altında beş asır yaşadılar. Yorgo Papandreu, başbakanlıktan ayrılırken, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı arayıp bilgi verdi. Dahası, yerine gelen başbakan da aynısını yaptı. Bu gözden kaçan ayrıntı zenginleştirilmelidir. Bizde düşene tekme vurulmaz, el uzatılır.