Yunanistan'dan Kuzey Irak'a, Azerbaycan'dan İsrail'e Konfederasyon

A -
A +

Bir zamanlar cihan devletiydik, bugünkü ifadeyle süper güç. Krallar, İstanbul'un kararıyla tayin olurdu. Bir duraklama döneminden sonra gerilemeye başladık. İki asrı aşkın zaman toprak kaybettik. Tâ Yeşilköy'lere kadar düşman gördük. İşgaller yaşadık. Yüz binlerle dile getirilen şehitler verdik. Bu duraklama, kayıp ve dram dönemlerinin millet alt şuurunda korku gölgeli kaygılar, tedirginlikler meydana getirmemesi imkânsızdı. "Ne biz kimseye karışalım ne kimse bize karışsın felsefesi devletin birinci öncelikli dış politikası oldu. Zaten ferd planında da "azıcık aşım, kaygısız başım" tembelliği gündemdeydi. Bütün komşularımızla kötüydük. Herkes istilacıydı. Gelecekler yurdumuzu işgal edeceklerdi. Hakikaten onlardan bazılarının topraklarımızda işgalleri olmuş, bu işgaller de ağır, anlatıldığında dinlemeye yürekler dayanmayan acı hatıralar bırakmıştı. O psikoloji ve devlet tutumunu son çeyrekte bıraktık. Artık şeksiz ve şüphesiz bir gerçektir ki... Türkiye, bir lider devlettir. Ancak bölgesinin lideri. Şimdilerde Ermenistan'dan başka ihtilafta olduğumuz muhatap yok. Çünkü Ermenistan 1915'te kalmıştır. Bozuk saat gibi aynı rakamı göstermekte. Bu birinci sebep, ikincisi de Dağlık Karabağ'ı boşaltması lazım. Bölge lideri olduğumuz tartışmasızdır. Bu iddiada rakiplerimize gelince bunlar, İran ve belki Mısır'dır. İran bizimle iyi geçinmek zorundadır. Batıya açılan tek penceresiyiz. Hatta ona el uzatan tek batılı devletiz. Mısır'a gelince böyle bir şey mevzubahis olamaz. Mısır, bölgenin uzağındadır. Türkiye ile yarışması da mümkün değildir. Ya Rusya? Onun konumu farklı. Dünden farklı olarak iyi komşuluk münasebetleri içinde yaşayacağız. O halde Türkiye'ye düşen, kaygı ve tedirginlik dönemlerini unutup daha ufuklu vizyonlara yönelmesidir. Bu şüphesiz ki bugünden yarına olmaz. Ancak bugünden de üzerine beyin fırtınaları estirilmesi gerekir. Tabii ki üniter devlet. Tabii ki tek resmi dil, tek bayrak vs. Ama bunların olmazsa olmazlığı kabuğumuzu çatlatmaya engel değil. 10 yıl kadar evvel yazmıştık. Bugün tekrarlayacağız. Bölgede konfederasyona gitmemiz lazım. Konfederasyon, bağımsız devletlerin sıkı işbirliğidir. Bir ana eksen etrafında, bir çatı altında toplanmalarıdır. Federasyon farklı bir yapıdır. Türkiye ana eksenli olarak, Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Yunanistan, Bulgaristan, Azerbaycan, Gürcistan, Kuzey Irak, Suriye, KKTC, Kıbrıs, Filistin, Ürdün ve Lübnan'la bir konfederasyona gitmemiz tarihin, coğrafyanın, bölgesle ekonomi ve huzurun emridir. Şüphesiz ki bunlardan bazıları böyle bir oluşumun içinde yer almayabilir. Ama yine şüphesiz ki hesap dışı bazıları da yer alabilir. Bu bir anlamda Osmanlı Milletler Topluluğu'dur. İngiltere de bir zamanlar imparatorluktu. Fakat eski coğrafyasının milletleriyle İngiliz Milletler Topluluğunu devam ettire gelmekte. SSCB dağılırken en ümitsiz zamanında bile BDT/ Birleşik Devletler Topluluğu'nu kurdu. O çözülme günlerinde yürümedi. Şimdi Rusya, bu topluluğu ayağa kaldırmak istemekte. Mühim olan yarınları kuşatacak hayallerinizin olmasıdır. Böyle bir projeyi üretmek ve üzerinde çalışmak mecburiyetindeyiz. Eminiz ki hiç ihtimal vermediğiniz komşu devletler bile buna derhal yanaşacaklardır. Artık yılan bin yıl yaşamamalı, aşımız mahalleye yetmeli, etrafımızda olup biten, dünyada gelişen, gelişmeyen şeyler için biz de hesaba katılmalıyız, dünyayı buna zorlamalıyız. Çünkü, saydıklarımız ve daha sayamadıklarımızla onlar. Eski vilayetlerimiz. Neredeyse hemen hepsi, bir gün bile Türkün bayrağı, insafı ve adaleti altında yaşadıkları müreffeh günleri bir daha yaşamadılar. Teklifimiz, onların dillendiremedikleri rüyalarını hayata geçirmek olur. Buna emin olunuz. Fakat buna hazır da olunuz. Kuzey Irak, Kıbrıs gibi küçük mes'eleleri büyük hamlelerle aşabilirsiniz. Akıllı pervasızlıklara muhtacız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.