> Washington, DC Cumayı cumartesine bağlayan gece 02.30 sularında "Siirt'te helikopter dağa çarptı 1 şehit" haberiyle karşılaştım. Ancak, az sonra şehit sayısı çoğaldı, maalesef 17 şehit verilmişti... Gecenin yalnızlığında o gencecik vatan evlatlarını düşündüm. Onların analarını-babalarını, eşlerini, nişanlılarını, sözlülerini, hayallerini, ümitlerini düşündüm. Yıkılan yıkılana. Eyvah ki eyvah... Öğlene doğru Cumhurbaşkanımızın açıklaması geldi. Dirayetli sözlerdi, kararlı ve güzeldi. O bayatlamış beylik laflar tekrar edilmemişti. Belli ki sayın Abdullah Gül'ün içi kan ağlıyor, fakat kameralar önünde "kızılcık şerbeti içtim" edasıyla dimdik duruyordu. Dediklerinin omurgası şu cümleydi: "Devlete silahla karşı duranlar, en güçlü şekilde cevabını alacaktır!" 17 uzman asker, yetişmesi emek isteyen profesyonel kadroydu. Helikopter, düveli muazzamaya maşa olmuşlara karşı mücahade halinde olan Mehmetçiklere yardıma giderken sabah 07.05'te Pervari'de kesif sis sebebiyle dağa çarpınca bu müessif hadise meydana gelmişti. Adli ve idari tahkikat devam etmekte ama, haberler bu şekilde. Söylenmesi çok zor olsa da ister istemez "inşallah, kazadır" diyoruz. Öbür türlüsü bir ihanetin kazancı olur. Kötü olan şu, artık resmî açıklamalar 'dağa çarptı' gibi kazalardan haber verse bile vatandaş, giderek farklılaşmakta. Eğer bir kaza ise bunun çok kuvvetli, çok inandırıcı delillerle millete açıklanması gerekir, kimsede hiçbir tereddüt kalmamalı. Tabii şu sual de akla geliyordur: -Kaza ise Cumhurbaşkanı neden öyle konuştu? O genel bir konuşma, asli faile işaret etmekte. Netice itibariyle bir silahlı isyan, bir kanlı bölünme projesi olduğu için bu kayıplar yaşanmakta. 17 Şehit... İçinde bir haftalık evliler bile var. Kalbimiz 17 yerinden yaralandı, Anadolu şu gün yekpâre bir kalbdir, Anadolu, her köşesinden şehitler verdi, her köşesinden yara aldı. Cenabı Hak'tan şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır ve tahammül niyaz ederiz. Körpecik evlatlardan kopmak kolay mıdır? Şu gün, şu acı içinde dahi "vatan sağolsun!" diyebilen ana-babalar şüphesiz ki kahramandır. Samimi şükran hisleri dışında hiçbir bedelle hakları ödenemez... Kelimeler tükendi. Haliyle dua zamanı. Ricamız o ki Genelkurmay, kalabalıkların görebileceği bir yere şu cümlemizi yazmış olsun. Şehit yakınlarının yarasına merhem, bu cümledir: ...VE BİR GÜN SİİRT'TE 17 ARSLAN, DAĞLARI AŞARAK PEYGAMBERİMİZE KOŞTULAR.