ABD, seçimler ve Tayyip Erdoğan

A -
A +

Bu seçimlerin galibi aslında yerel yönetimin başarı göstergesidir. ABD ve birçok AB üyesi ülkelerde vali veya belediye başkanı olarak başarılı olan isimlerin başkanlık ve meclis için yarıştıklarını izliyoruz. Türkiye'de 3 Kasım seçimleri şunu gösterdi ki dünya kenti İstanbul'a 4.5 yıl hizmet eden Recep Tayyip Erdoğan siyasi yelpazesi ne olursa olsun birçok kimsenin sempatisini kazanmayı beceren isim oldu. Bu seçimler bana ABD ve AB ülkelerinde görülen Eyaletteki başarısı sebebiyle başkanlık koltuğuna taşınan bir seçim anlayışını hatırlattı. Yereldeki başarısını siyasetin yön veren merkezine taşıyan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan öyle iş bilmeyen ekibi olmayan bir lider değildir. Çünkü kadrosundaki birçok isim yerel yönetimde çalıştığı isimler. Keza AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan çok vasıflı isimleri ekibine dahil etmesini bilen, onları idare edecek bilgi ve karizmaya en fazla sahip olan liderdir. Şu an soru işaretiyle bakılan devlet adamlığı konusundaki deneyimiyle ilgili sınavı da Recep Tayyip Erdoğan en iyi şekilde verecektir... Yüzde 65'e rağmen AKP Şüphesiz Recep Tayyip Erdoğan'ın ismi AKP'nin bu başarıyı yakalamasında birinci sırada yer almıştır. Diğer yandan tepki oyundan çok, AKP'nin il, ilçe, belde hatta mahalle bazında sokak çalışmasını iyi yapan bir ekibin başarısı gözardı edilmemelidir... Abdi İpekçi'de kapatılan Refah Partisi'nin Genel Başkanı Prof.Dr Necmettin Erbakan'ın korumalarıyla problem yaşamıştık. O tarihte Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi'nin İl Başkanı, biz de İHA muhabiriydik. Korumalarla yaşadığımız tatsız hadiseyi örterek bize Erbakan ile özel röportaj imkanı sağlayan isim olmuştu Erdoğan... Alanımız olan yerel yönetimler sebebiyle belediye başkanlığı döneminde de birçok birlikteliklerimiz olmuştu. Bütün bunları AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekibine ciddi anlamda sahip bir lider olduğu için hiçbir isim ve kurum ile gerginliğe girmeyeceğini ifade etmek için aktardım. Bu arada yüzde 34.5 oy alan AKP, yüzde 64'e rağmen iktidar oldu sözleri bana doğrusu pek şık gelmiyor. Çünkü bu aritmetiğin böyle oluşmasında AKP'nin hiçbir dahli yok ki... Sonuç: Yüzde 34.5 oy oranıyla seçimlerden zaferle çıkan AK Parti, tek başına iktidara yürüyor. 1982 Anayasası'ndan sonra yaşanan Turgut Özal döneminin ardından ilk kez tek başına bir iktidar dönemi başlıyor. Bu sürecin Türkiye lehine kullanılması için durduk yere gerginlik meydana getirmemek adına herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli... Seçmen yoksulluğa, yolsuzluğa tepki göstermiş olabilir, ama neticede oy verirken AKP'yi tercih etmiştir. Bu sebeple AKP dikkatli, bizler de sabırlı olursak ülke bu darboğazdan çıkarak güçlü bir kimliğe kavuşabiliriz... Tek başına iktidar şansını yakalayarak TBMM'ye giren AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında partisini yapılan seçimlerden birinci çıktıkları için kutluyorum. Seçimlerde 2. parti olma başarısını göstererek tek başına muhalefet olan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve partisini de tebrik ediyorum. Seçim sonuçlarının açıklanmaya başlamasının ardından barajı aşamadığı için basın toplantısı düzenleyerek MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığı bırakacağını açıklaması örnek davranış oldu. Bu güne kadar partilerinin ciddi oy kaybına rağmen istifa etmeyi pek düşünmeyen liderlerimizin istifa etmesinin önünü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açmış oldu kendisini kutluyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.