Açıklamalar kafa karıştırıyor

A -
A +

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Burgazada yangınının çöpten çıkmadığını kesin bir dille söyleyerek, "Sabotaj ihtimali güçlü görünüyor" şeklinde görüş bildiriyor. Halbuki Orman Bölge Müdürlüğü ise henüz soruşturmanın devam ettiğini ve Başkan Gürtuna'nın açıklama yapmasına sebep olan 'komisyon raporu'nda, bir sabotajdan net olarak bahsedilmediğini bildiriyor. Şimdi durum böyleyken sayın Gürtuna, acelece yaklaşımla açıklamalar yaparak neyi anlatmaya çalışıyor. İstanbul'un yerel yönetiminin başındaki bir numaralı ismi böyle bir ihtimal üzerine dikkat çekiyor, diğer yandan Orman Müdürlüğü'nün yetkili ismi ise böyle bir ihtimalden şu an bahsedilemeyeceğini ifade ediyor ve kendilerini bağlayıcı olan, adli soruşturma makamlarınca hazırlanacak raporun konuyu aydınlatacağını belirtiyor. Başkan Gürtuna sabotaj varmış havası veriyor. Çünkü yangının ilk olarak çöplükte çıktığını ve buradan yayıldığı açıklanmıştı. Bu çöplük konusu ise belediyeyi yakından ilgilendiriyor. Daha adli makamların yaptığı araştırma sonuçlanmadan bir metropolün belediye başkanının bu tür açıklamalar yapması doğru mu? Rapordan başka bir sebep çıkarsa ne olacak... İnsanımızın kafasını karıştırmaktan öte gitmeyen bu tür açıklamalar, bizi yönetenleri aklamaz. Teşhis doğru ama...! Bir başka karmaşık noktaya bakmakta fayda var. Çünkü bu söyleyeceğimiz konu binlerce İstanbullu'yu yakından ilgilendiriyor. Her makam mutlaka kamuoyunu bilgilendirmek zorunluluğunu hissetmemeli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bilim adamlarının katılımıyla hazırlattığı "Deprem master planına" göre, muhtemel bir depremde 5 bin binanın çökeceği ve en az 90 bin kişinin de öleceği öngörülüyor. Muhtemel bir depremde viyadükler ve Haliç Köprüsü yıkılacak. Yerle bir olan binaların molozları yolları dolduracak. Kıyamet senaryosuna benzeyen bu yaklaşımlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle bilim adamlarının ortaklaşa ortaya koyduğu kaçınılmaz gerçekler. İyi ama vatandaş ne yapacak? Asıl soru ve mesele de bu? Master planı çalışması tamamen bilimsel verilere dayanıyor. Dolayısıyla bu çalışmayı takdir etmemek elde değil, ancak sonrası ne olacak, böyle bir çalışma yok ortada. Depremde mahalle ve sokak olarak adreslerine kadar çökeceği belirtilen binlerce binada oturan vatandaşlar ne yapacak bunu soran yok. Neşter vurulacak mı? Dile kolay belediye 90 bin vatandaşın hayatından söz ediyor. Ancak çözüm ile ilgili bir öneri ya da teklif sunmuyor. Büyükşehir Belediyesi araştırma şirketi mi? Madem meseleyi buldun çözümü de bul ve net olarak ortaya koy. Televizyonlara çıkıp "Tahminlerimize göre deprem olacak ve şu kadar bina yıkılacak, bu kadar insanımız hayatını kaybedecek" demek çok kolay. Bu bilgiler bir de birbirini tutsa. Maalesef ortak bir bilgi de bulunamıyor. Bilimadamlarımız da çözümü tartışacaklarına, depremin ne zaman ve kaç şiddetinde olacağına kafa yoruyorlar. Hakkını yememek lazım Büyükşehir Belediyesi binaları kontrol etmeye başladı. Ancak bu araştırmaya tahsis edilen kadro ile kontroller ne kadar sürede tamamlanır. Pilot bölge olarak Zeytinburnu'nda kontrollere start verildi. Bu kontrollerden çıkan sonuca göremeseleye neşter vurulabilecek mi? Kocaman bir hayır... Susmak daha iyi Yüzbinlerce binanın temeline, zeminine, kirişlerine, kolonlarına, statik hesaplarına, korozyonuna tam manasıyla bakılmaya kalkışılsa, bırakın açıklamayı yapanları, onlardan sonra koltuğa oturacak olan en az 3-4 yöneticinin bile ömrü zor yeter. Tehlikeli binalar nasıl yıkılacak, molozları nereye atılacak? 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde hasar gördüğü için boşaltılmış apartmanların imkansızlıktan yıkılamadığını düşünürsek, yukarıda söylediklerimizi hangi parayla yapacaksınız? Bana göre en doğru şey, çözüm bulunamıyorsa, insanları olumsuz etkileyen açıklamalar da yapılmasın. Sanki teşhis edilen probleme, neşter vuracakmış gibi, ne belediye çıkıp AKOM'dan açıklamalar yapsın, ne de bilim adamları, fay kırıldı kırılacak desin. Yapılacak en doğru iş bu olsa gerek... Zira muhtemel deprem sonrası yıkılan binaların müteahhitleri de bu gün elini kolunu sallayıp yine binalar yapmıyorlar mı? *** Hülasa gerek yangın konusunda gerek böyle doğal afetler sonrasında birbiriyle örtüşmeyen açıklama yapmak topluma birşey vermiyor. Tam aksine kafaları karıştırıyor. Bu karışıklıktan kimler ne kazanıyor ben bilmem, ama milleti böylesine tedirgin ederek elde edilen kazanımların faydası olmadığı gibi, sanırım ağır bir bedeli de olacaktır. Bu bedeli en azından seçilmek isteyen siyasetçiler sandıkta öderler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.