9 Ekim 2002 tarihli makalemiz başta olmak üzere çeşitli yazılarımızda "Belediye Birliklerini Kapatın" demiştik. Bu yazımıza çeşitli partilerin yerel temsilcileri de destek vermişlerdi. Mevcut birlik başkanlarımız ise bu gelişmelere sükut etmeyi tercih etmişlerdi. Birlik başkanlarından olumlu bir yaklaşım da beklemiyorduk. Bu birlikler, "proje inceleme" adı altında yurtdışı seyahatleri, her ay veya her hafta yapılan mutad toplantılarda halkı ilgilendiren hangi önemli projelere imza atmışlardır? Birlik Başkanlığını yürüten sevgili belediye başkanlarımız da biliyorlar ki, birliklerde halkın menfeatine yönelik hiç bir faaliyet yapılmıyor. Keza bunu görüştüğüm yerel yöneticiler yani o birliklere üye olan belediye başkanlarımız da özel sohbetlerimizde dile getiriyorlar. "Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar" misali, özel sohbetlerde bu birliklerin gereksiz olduğunu dile getiren belediye başkanları, birlik aidatlarını düzenli olarak ödeyip yapılan toplantılara katılmaktan da geri kalmıyorlar. Toplantılar da malum, genellikle lüks mekanlarda kahvaltılı veya yemekli yapılıyor. Başkanlarımız bu şatafatlı toplantıların masraflarını kendi ceplerinden ne kadar karşılayabilirler. Sevgili belediye başkanlarımız... Bu birlik toplantılarını çok değil iki defa cebinizden karşılayarak düzenleyin... Eminim ki daha sonra elinizi vicdanınıza koyacak ve böyle bir etkinlikte bir daha yer almayacaksınız. Belediye başkanlarımız vatandaşın menfaatlerini korumak durumundalar. Kapatılmalı mı sayın başkan? Bundan önceki yazılarımızda da değindiğimiz belediye birliklerinin kapatılması konusuna özel sohbetlerde başkanlarımızın da katıldığını gördüm. Aslında aklın yolu birdir anlayışıyla buluşulan bu kesişme noktasında bunu dile getiren başkanlar birliklere üye olmasalar konu kendiliğinden belki de çözülecek. Ancak bu birliklerin "bir elin nesi var iki elin sesi var" mantığıyla hareket edilir düşüncesiyle kopamadığını anlıyorum. O halde bu belediye birliklerini İçişleri Bakanımız Abdülkadir Aksu'nun yakın incelemeye alması gerekiyor. Gerçek anlamda vatandaşın menfeatine bir iş yapılıyor mu yapılmıyor mu önce bunu tesbit etmesi gerekiyor. Yapılan seminer toplantıları hangi gerekçeyle kilometrelerce uzak sayfiye yerlerinde yapılıyor? Bunun sorgulanması gerekiyor... Daha sonra fotoğrafın flu kalan bölümlerine ciddi bir inceleme yaptırıp karar vermek gerekir diye düşünüyorum. Bu düşünceye katılan sayısız insan var. Değişik kesimlerden aldığım e-mail ve fakslar bu konunun takip edilmesi yönünde... Bu gelişmeler ışığında İçişleri Bakanı Sayın Abdülkadir Aksu'nun tavrını merak ediyorum. Belediye Birlikleri bundan sonra kapatılacak mı yoksa halkın yararına iş yapan birlikler haline mi dönüştürülecek? Bekleyip göreceğiz.