Siyasette netlik aranıyor

A -
A +

DYP kurultayı toplandı yeni genel başkanını seçti. Tansu Çiller dönemi geride kaldı. Siyaset çizgisi o partiden bu partiye gidip gelen adayların son umut kapısını aralayamadıkları bir sonuçla noktalandı. Adaylar arasında çizgisinde zikzak olmayan, siyasi yelpazede adres değişikliği bulunmayan Mehmet Ağar genel başkanı tarafından listeye bile konmamıştı. Ancak, iki seçim üst üste Elazığ'dan bağımsız milletvekili seçilme başarısını gösteren Mehmet Ağar DYP Genel Başkanlık görevini göğüsleyen isim oldu... Bağımsız olarak meclise giren Ağar'ın toplumda da önemli bir tabanı olduğunu görmek gerekiyor... En önemlisi de dışlanmasına rağmen partisi aleyhinde tek kelime etmeyen ve diğer partilerle dirsek temasına geçmeyen Ağar, net siyasi çizgisi ile adeta politika dersi verdi. Bu kongre sürecinde görüştüğüm birçok DYP'li belediye başkanı, yapılan çeşitli salon toplantılarında il başkanlarının adaylarla ilgili yönlendirici açıklamalarına rağmen, Mehmet Ağar'a destek olacaklarını bizlere ifade etmişlerdi. Netice itibariyle partilerini halkın sürekli içinde temsil eden belediye başkanlarının yön levhalarının daha bir önem taşıdığını gözlemledik. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın bu görevini ehil biri olarak başarıyla yürüteceğini umuyorum. Başkanlar Özal'ı arıyorlar DYP ve adayları için ifade ettiğimiz 'net çizgi' siyasette çok önemli. Artık adayların söylemlerinden çok bugüne kadar ortaya koydukları siyasi duruş büyük önem arzediyor. Şimdi ANAP'ın kongresi için adaylar ısınma turlarında, adaylar her yere her kesime yetişmeye çalışıyorlar. ANAP barajın ciddi anlamda altında kalmanın yanında, partinin hazine yardımı alamayacak olması da işin negatif yönünü oluşturuyor... Ancak ANAP'ın pozitif sayılacak önemli bir yanı; Türkiye genelinde 900'ün üzerinde belediye başkanlığını elinde bulunduruyor olması. Kongrede aday olacak isimler, şüphesiz birçoğu delege olan bu belediye başkanlarının yönünü merak ediyor. Adayların başkanlara sıcak mesajlar verdiğini biliyor ve duyuyorum. Başkanların aday belirlemede aradığı özellikler ise; Dürüst, şaibesiz, milliyetçi muhafazakar, liberal, partiye zarar vermemiş, kısaca rahmetli Özal'ın 1983 ruhunu tesis edebilecek bir adayın desteklenmesi yönünde... 'Kimler aday olmalı'dan çok kimin kazanması şüphesiz sohbetlerimizde dile getiriliyor. Ancak şunu biliyorum ki "miras kondu" bir anlayış sanıyorum ANAP'ta geçerli olmayacak, başkanların bakış açısı en azından böyle... Gürtuna'nın yönüne bakış Son günlerde AKP'ye önümüzdeki günlerde katılacağı kulislerde konuşulan başkan Ali Müfit Gürtuna bağımsız kalmaya mı yoksa partili olmaya mı karar verecek, İstanbullular ve özellikle AKP'liler bu konuda ne düşünüyorlar? demiştik. Bu konuda düşüncelerini bizimle paylaşan belediye çalışanlarından, siyasi parti temsilcilerine kadar her kesimden ilginç bakış açıları bize ulaştırıldı. Özetlemek gerekirse Başkan Ali Müfit Gürtuna'nın AKP'ye geçmesi İstanbul'a büyük kazanım olacaktır, fikrinin daha çok olduğunu gördüm. İsmi bizde mahfuz okurlarımın bazıları FP'nin kapatılmasının ardından, zor anlarında ANAP ile dirsek teması yaptığı için başkan Gürtuna'nın AKP'ye katılmasını istemediklerini dile getiriyorlar. Ancak bu görüşün çok az olduğunu ifade edelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna yönetiminin, mevcut iktidarın bir üyesi olması, Başkan Gürtuna'nın veya AKP'nin kazanımı değil, İstanbullular için büyük bir kazanç olacağı okurlarımızın da yaklaşımı oldu... Bundan sonrası Başkan Ali Müfit Gürtuna ile AKP yönetiminin vereceği bir karar... Karar ne olur bilinmez ama şimdiden hayırlı olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.