Sözüm meclisten içeri!

A -
A +

AK Parti iktidarının kamu yönetiminde tasarladığı 'yeniden yapılanma ve değişim' projesi Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer tarafından geçtiğimiz hafta ortası Hıdiv Kasrı'nda düzenlenen bir toplantı ile enine boyuna tanıtıldı. Sütunlarımdan bugün ve çarşamba günü, dinlediklerimi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. 'Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı' son kez gözden geçirildikten sonra bugün itibariyle hafta sonuna kadar Meclis'e ineceği Başbakan Müsteşarı sayın Dinçer tarafından dile getirildi. Varoluş sebepleri toplumun ihtiyaçlarını karşılamak ve güvenliğini sağlamak olan kamu yönetimi, son yıllarda her platformda yoğun olarak tartışılan konuların başında gelmiştir. Bu gelişmeler de, insanlarımızda kamu yönetiminden hizmet bekleyen değil, hizmet talep eden vatandaş olgusunu güçlendirmiştir. Dolayısıyla üzerinde hâlâ tartışmaların yaşandığı bana göre devrim niteliğindeki bir değişim paketi şimdi elimizin altında. Dinlediklerim bile beni heyecanlandırdı desem inanın abartı olmayacaktır. Neler olacak? Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer, kamu yönetiminde zihniyet değişikliği ve verimli çalışma konusunu anlatırken, oldukça samimi bir tavırla dile getirilen endişeleri giderici cevaplar verdi. "Bugün taşraya devretmeye çalıştığımız yetkiler, Cumhuriyetin ilk yıllarında 1920 ila 1940 yılları arasında zaten taşradaydı" diyen sayın Dinçer'in; "Günlük sorunlarla uğraşan yönetimler geleceğin sorunlarını çözemezler" sözüne katılmamak mümkün mü? Evet sayın müsteşarın söylediklerinden bir toparlama yaparsak neler olacak hep birlikte kısaca bir göz atalım: -Değişim zordur, sıkıntı olur, dirençle karşılaşır. Bunları önlemenin yolu kararlılık ve siyasi iradedir. -Tek başına iktidar olmamıza rağmen yetkileri yerel yönetimlere devretmek istiyoruz. -Bürokrasinin yoğunlaştığı bir yer halindeki Başbakanlık 'koordinatör birim' haline getiriliyor. -Merkezi idari ile mahalli idarelerin, görev, yetki ve sorumluluk alanları yeniden belirleniyor. -Yolsuzlukların önlenmesi için kamuda saydam (şeffaf) yapıya geçilerek yolsuzluklar engellenecek. -Sayıştay'ın görev alanları genişletilecek.Teftiş kurullarının yerini ise iç denetim elemanları alacak, -Yöneticilerin sorumlulukları değiştirilecek, performans sistemiyle sadece yaptıkları kötü icraatlardan değil, yapamadıkları görevlerinden dolayı da sorumlu tutulacaklar. -Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü il özel idarelerine devredilecek. İstanbul'da ise Büyükşehir Belediyesi'ne devredilecek. -15 icracı bakanlığın 5'inin dışında yetkiler yerel yönetimlere devredilecek. -Dışişleri Bakanlığı ve TİKA dışındaki kuruluşların yurtdışı teşkilatları kaldırılacak. Diğer kuruluşlara ait okullar, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı hale getirilecek. Bu tasarıyla ilgili çarşamba günkü makalemizde de söyleyeceklerimiz olacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.