Bilimle nişanlanmak

A -
A +
"Bir başka ülkeye hayranlık duymak ve kendi ülkesini küçümseyen aydın olmak değil amacım"

Pek çok hatıramı bu köşede sizlerle paylaştım. İyi ki böyle bir köşe var. Duygularımızı düşüncelerimizi yazarak paylaşıyoruz. Yine bu köşede gerçekten ilginç bulduğum bir anımı paylaşma gereği duydum.

Bir gün dekandan bir yazı aldım. Yazı, beni bir fakültedeki Yüksek Lisans Tez sınavında görevlendirmemle ilgiliydi. Ben de randevu alıp ilgili dekanla görüşmeye gittim. Mutat yani bildik konuşmalardan sonra, benim yüksek lisans jürisinde görevlendirilmekten gurur duyduğumu ama niçin seçilmiş olduğumu anlamakta zorlandığımı söyledim.

Dekan Bey de, benim İsveç gibi bilimin zirve yaptığı bir ülkede doktora yapmış olduğum için, yüksek lisans sınavları konusunda bilgi sahibi olmak istediklerini ve bu nedenle kendisinin de jüri başkanı olarak sınavda, yani tez savunmasında bulunacağını söyledi. "Oldukça makul mantıklı ve olumlu bir yaklaşım" diye düşündüm.

Dekan gerçekten doğru düşünüyordu. Çünkü dünya üniversiteler arası sıralamada İsveç her sene ilk yüz üniversite arasına en az üç üniversite veya bağımsız olarak çalışan bir iki enstitü sokuyordu. Bunlar da benim lisans, yüksek lisans ve doktora yaptığım üniversitelerdi.
Örneğin doktora yaptığım Lund Üniversitesi bunlar arasında altmışıncı sırayla İsveç birincisiydi. Lund'da sene sonlarında doktora yapanlar için kent içinde önde rektör, dekanlar, profesörler, arkalarında yeni doktorlar olmak üzere bando eşliğinde kortej halinde yürüyüş yapılır, cübbeler giydirilir, parmaklarına da "bilimle nişanlanmak" anlamında yüzük takılırdı. Bildiğim kadarıyla İsveç dünyada en fazla Nobel Ödülü alan ülkedir.
Bunları anlatırken asla bir başka ülkeye hayranlık duymak ve kendi ülkesini küçümseyen aydın pozisyonuna düşmek gibi bir amacım yok. Aksine her şeye rağmen, birçok dünyalık fırsatı ve hakkı hiç gözümü kırpmadan bırakıp gelip ülkemde görev yapan bir öğretim üyesiyim.
Türkiye'ye gelince ilk beş yüz üniversite arasına sadece Orta Doğu Teknik Üniversitesi sıralamada yer alabiliyordu. Tez savunma gününde ve saatinde ilgili fakülteye gittim. Savunma durumu dekanın makamında olacakmış. Benim bildiğim herkese açık bir salonda yapılırdı ve önceden üniversitede geniş çaplı bir duyuru yapılırdı. O ara dikkat ettim. Dekanın odasının önünde büyük bir masa hazırlanmış ve üstleri örtülmüştü. Bu da neydi böyle? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.