Bilimsel bir yöntem değil!

Ben de bunu komutanımdan öğrenmiş, “korku korkuyu bastırır!” diye duymuştum...

 

 

 

 

 

Askerde, gerçek el bombası atış eğitimiyle ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

 

Komutanım gerçek el bombası atacağımız gün bizim yüreğimizdeki korkuyu anlayıp gerçek bombaya benzeyen ama içi boş bir sahte bomba ile hata yapmış gibi bombayı elinden düşürmüş ve biz de bomba patlayacak diye kendimizi komutla birlikte tam siper yapmıştık.

 

Bu unutulmaz dersten sonra komutanımız demişti ki: “Şimdi bütün korkularınızı aldık. Korku korkuyu bastırır!”

 

Gerçekten de korkumuzu yenmiş olarak bomba atış eğitimi tamamlamıştık. Ben de Keşan’daki birliğimde teğmen olarak göreve başladığımda bu prensibi bilimsel olarak değil ama heyecanlanınca kekeme olan çavuşumda denemek istemiştim. O benim karşımda heyecanlanıp kekelemeye başlayınca da rol yaparak öfkelenmiş gibi bağırmış;

 

“Ben karşısında heyecanlanacak, zalim biri miyim ki, sen heyecanlanıyorsun. Seni ne kadar sevdiğimi bildiğin hâlde sen bana bunu nasıl söylersin!” diye söyleyip komut verdim:

 

“Şimdi uzağa git, bana ne söyleyeceksen iyice düşün, yanıma gelince hiç kekelemeden söyle! Hele bir kekele, işte o zaman görürsün sen zalim nasıl olurmuş!” dedim.

 

Uzağa gitti, bir türlü gelemiyordu.

 

“Saatlerce seni bekleyecek hâlim yok, çabuk gel buraya!” diye bağırdım. Zavallım kan ter içinde koşarak geldi, kendini takdim etti. Kekelememek için kendini kasıyordu çok az kekeleyerek derdini anlattı.

 

“Ha şöyle” dedim. “Bak isteyince kekelemeden konuşabiliyorsun, bundan sonra kekelediğini duymayacağım” deyip, arkamı dönüp gittim. Farkında olmadan ona çok büyük bir iyilik yapmışım ki bir daha hiç kekelemedi.

 

Terhis olup giderken zorla elimi öptü. “Komutanım Allah sizden razı olsun. Hayatımı değiştirdiniz. Çocukluğumda geçirdiğim bir korku nöbetinden sonra dilime yerleşen bu hastalık için ne doktorlar ne hocalar çare olabildi. O gün sizin korkunuzla bütün korkularımı yendim, dilim çözüldü. Annem, babam, hanımım size dua ediyor” dedi.

 

Ben de bunu komutanımdan öğrenmiştim işte. “Korku korkuyu bastırır!” diye duymuştum, neticesinden emin olmadan denedim. Çok şükür aksi bir şey olmadan, mutlu sonuçlanmıştı. Lakin tekrar diyorum ki; bu bir bilimsel yöntem değildir. Bu hatırayı örnek alarak denenmesini kimseye önermiyorum.

 

     Elvan Küçük

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...