Binlerce defa özür dilediler

A -
A +

“Noel tatili"nde, Türkiye’deydim. Aileme kavuşmak çok güzeldi. İlk gün namazımı aksatmamak için odama çekildim...

Tanınmış akademisyen-yazar Prof. Dr. Mim Kemal Öke’nin ilk kez Konya’da yerel bir gazetede yayımlanan ve her paragrafı anlam yüklü hatırasını sunmaya devam ediyorum:

Abdest almak için kapıyı kilitlemişken İngiliz olan arkadaşım sürekli kapıyı vuruyordu. Bir daha… Bir daha… Dışarı çıkıp, sarmaşıklara tutunarak, balkona tırmanıyor.

Oradan girmek isterken, kolej yetkililerine yakalanıyor. Vaziyeti anlatıyor. Onlar da şüphelenerek, bir yedek anahtarla cümbür cemaat kapıyı açıyorlar ve görüyorlar ki, adam namaz kılıyor.

Binlerce defa özür dilediler. Ama arkadaşım o gün hayli sitem etti bana:

“Niye kapıyı kilitledin? Ben seni rahatsız mı edecektim? Kınayacak mıydım? O kadar kalpsiz ve insafsız biri miyim ben? Sana bir şey oldu zannedip, telâşlandım” dedi.

O gün ibadetten utanılmaması gerektiğini öğrenmiştim.

***

"Noel tatili"nde, Türkiye’deydim. Aileme kavuşmak çok güzeldi. İlk gün namazımı aksatmamak için odama çekildim. Hani o eski alışkanlığım var ya, kapıyı da kapamıştım. Bu kez kapıyı kilitlemedim.

Namazım sırasında annem bir şey söylemek için odama girdi. Durakladı, çıktı. Sonra babamla fısır fısır konuştuklarını duydum. Ses etmediler. Sorgulamadılar. Birkaç gün daha geçti. Annem devamlı kılıp kılmayacağımı sordu. Başımı salladım. Üstünde durmayacaklar sandım.
Ertesi gün sanki benimle ciddi bir şey konuşmak ister gibi karşıma dikildiler. Bu kez babam sordu.
“-Evladım, sakın ola ki, İngiltere’de bu 'aşırı İslâmcı' gruplara falan takılmış olmayasın? Bu değişiklik niye?”
Güldüm. Anlatmaya çalıştım onlara. Dinlediler. Ne onay, ne itiraz… Nötr bir ifade ile…
Bir gün sabah namazına kalkmıştım. Gürültülerden anladım ki, onlar da ayaklanmış, odama girmiş, arkamda duruyorlar. Seyrediyorlar beni…
Namazımı bitirdim, dua ettim ve seccadeyi katlıyordum ki, babam “Dur” dedi. Meraklı gözlerimi onlara çevirince, annemin başındaki başörtüsünü fark ettim.
“-Biz sana bir şey söylemek istiyoruz.”
Bir anlık sessizlik; “-Bize de kılmayı öğretsene…” Annem de “hem de hemen” dercesine başını sallıyordu.
İşte o günden sonra namazlarını hep kıldılar. Üstelik bunu benden imrendiklerini iftiharla söyleyerek... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.