Dış kapının cam bölümünden çatının giriş yeri görünüyordu. Ablam: "Perdenin aralığından bir şey görüyor musun?" dedi.
Saat gecenin ikisi... Bir el uzandı üzerime. Sıçradım yerimden... Baktım ablam... O da korku ve endişe içindeydi. Beni uyandırmaya gelmişti:
"Kalk!" dedi.
"Evde bir tıkırtı var!"
Yüreğim ağzıma geldi. Uykunun ortasında afalladım birden... Mahallede bir hırsız lafı geziyordu. Acaba bizim eve de mi uğramıştı?
Eniştem askerdeydi. Ben de yalnız kalmasın diye sıkça ablamın yanında kalıyordum. Evde sadece ikimiz vardık. Bizden başka kimsenin olmaması beni daha da korkutmuştu.
Evin çatısına hemen dış kapının üst kısmından giriliyordu. Giriş kapısı dışardan olduğu için hırsızın işi daha kolaydı. Tekrar çatıdan içeriye bir giriş daha vardı. Orası kapalıydı ama ne kadar sağlamdı onu bilmiyorduk.
Ablam da ben de uykudan kalkmış evin içinde bir o yana bir bu yana dolanıp durmaya başlamıştık. Korkudan ölüp, ölüp diriliyoruz. Cep telefonu filan yok ki bir yerleri arayalım o yıllarda...
Dış kapının cam bölümünden çatının giriş yeri görünüyordu. Ablam: "Bir bak bakalım perdenin aralığından bir şey görüyor musun" dedi.
Korkudan mı heyecandan mı; hayal mi gördüm bilmiyorum, fısıldadım:
"Abla orada bir adam duruyor. Hem de kırmızı gömlekli!.."
Ablam hepten çıldırdı. Benzi sarardı, korkudan dilimiz damağımıza yapışmıştı... Ağzımızı bıçak açmıyordu. Bu arada sanırım saat 04:00 olmuştu.
Ablam korkunun son haddine gelmişti. Sabahı bekleyecek sabrı kalmamıştı. Kalbi duracak gibiydi... Bana dedi ki:
"Çabuk koşarak git annemleri getir!"
Aman ya Rabbi! "Kesinlikle olmaz abla! Ben çok korkarım!" desem de çare yok, ablam beni gönderecekti.
Kafaya koymuştu bir kere. Hâlbuki elimizde av tüfeğiyle evin içinde geziyorduk. Dedim ki biraz sakinleşmiş olarak:
"Abla, bir şey olursa kendimizi koruruz, sabahı bekleyelim" dedim. Ama ablamın ikna olacak hâli kalmamıştı. Çünkü o an sağlıklı düşünemiyordu...
Ben ise daha çocuk sayılırım. İlkokul beşe gidiyorum. On iki yaşımdayım.
Korkumdan ağlamaya başladım: "Ben böyle gidemem abla. Beni gönderme!"
Ne kadar korksam ağlasam da ablam beni hazırladı. "Kapıyı açar açmaz koş!" dedi.
Babamlarla ablamın evinin arası da sanırım bir kilometre kadar uzaklıktaydı. Ablamın evi mahallenin çok kenarında kalıyordu. Mahalleye en yakın evin arası, bağırsan duyulamayacak kadar uzaktı. DEVAMI YARIN