Babama “ihtiyacımız yok kalan parayla hayrına kitap alalım dağıtalım” dedim...
Bir kitap bu kadar mı değiştirirdi zihni? Sanki okudukça susuzluğum kanıyor ve doymak bilmiyordum… Hâlâ o ateş kor gibi içimdedir… İnşallah son nefesime kadar da Allahü teâlâ bu ateşi içimden almasın.
Sonra bu kitapların diğerlerini okumaya başladım. Okudukça kütüphanemdeki kafa karıştıran, insanı sapkınlığa sevk eden, dinden soğutan ne kadar kitap varsa çıkardım. Öyle ki çuvallar dolusu oldular.
İnsan doğru öğrendikçe yanlışın farkına varıyordu. Doğru bir tane yanlış pek çoktu. O ara askerlik vazifemiz geldi ve askere gittik.
Bir hadis-i şerifte buyruluyordu ki: “Öyle bir gün gelecek ki İslamiyet’i tutmak avucunda kor tutmaktan daha zor olacaktır.”
O manevi sıkıntılar çektiğim günlerde çok yalnızdım. Neyse sıkıntılar bende kalsın, askerlik dönüşü dedem vefat etti. Doğru memleketi Kastamonu Taşköprü’ye gittik. Dedem evin ortasında uzanmış üzeri örtülmüş yatıyor. Yüzünü açtım, İmam ı Gazali hazretlerinin Kıyamet ve Ahiret kitabında bahsettiği gibiydi. İman ile vefat eden insanın hâline şahit oldum. Dedemin yüzünde bir tebessüm vardı. Gözleri hafif açık gülüyordu elhamdülillah. Dedem inşallah iman ile vefat etmiştir. Allahü teâlâ sevdiklerinin ve Habibinin hürmetine bizlere de son nefeste iman ile teslim-i ruh eylemeyi nasip etsin...
Teçhiz tekfin derken tekrar İstanbul'a döndük. Bir miktar da parası kalmıştı. Babama “ihtiyacımız yok kalan parayla hayrına kitap alalım dağıtalım” dedim. Allah razı olsun babam paranın hepsini verdi. Ben de İlmihal'i açtım, nereden temin edebilirim diyerek irtibat adresi ve iletişim bilgilerine baktım: Bir Fatih bir de Cağaloğlu adresi vardı. Ayaklarım Cağaloğlu'na gitti. Günlerden cumartesi idi. Adresi buldum, içeri girdim raflarda bendeki kitapları görünce çok sevindim. Oradaki abilerle tanıştık ve durumu izah ettim. Çok duygulandılar. Bana da daha fazla kitap verdiler. İşte ilk hizmetimiz böylelikle başlamış oldu.
Şimdi çoluk çocuğa karıştık...
Geçenlerde bir yerde bizim ufaklık kitapları görünce “Baba bak bizim kitaplardan” dediğinde ayrı bir mutluluk yaşadım. Allahü teâlâ Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumayı anlamayı yaşamayı ve başkalarını da ulaştırmayı nasip etsin. Bu hizmetlerde maddi ve manevî bir nefes dahi katkısı olan herkesten razı olsun. Büyüklerin buyurduğu gibi: Bu kitaplar birer mıknatıs; kalbinde cevher olanları kendine çeker.
Taha Ufuk Acar-İstanbul