Durduk yere PKK’yı niye bitiriyoruz!

A -
A +

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan Terörsüz Türkiye sürecine itiraz etmek, işte bu anlama gelir.

 

Hele hele İmralı’daki teröristbaşının ‘Artık yolun sonuna gelindi. Silah bırakın, kendinizi feshedin, federasyonu falan da unutun’ minvalinde, terör örgütüne çağrılarda bulunduğu mektubundan sonra…

 

Dün bu sürece en çok sesini yükselten İyi Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu’nun Meclis konuşmasını dinledim.

 

Önce ekonomiyle başladı söze…

 

Ülkemizde yedi senedir ekonomik kriz varmış…

 

Allah Allah…

 

Hani faiz kararının alındığı iki buçuk sene öncesinden beri dese, biraz anlarım.

 

Bunun öncesinde vatandaşın ne şikâyeti vardı ki!

 

Ayrıca bundan evveli zaten pandemi değil miydi?

 

Sonrasından bugüne yansıyan bir başka sıkıntı sebebi EYT olarak gösteriliyor, -ki buna da kendi partisi öncülük etti, iktidar çıkarmaya mecbur kaldı.

 

O günün bol keseden sallayanları Kılıçdaroğlu ve Akşener’di, şimdi köşelerine çekildiler, keyiflerine bakıyorlar.

 

Peki onların uçuk vaatlerinin neticesi kimin kucağına kaldı?

 

Dervişoğlu’nun ‘sözünü tutmamakla’ suçladığı iktidar, o EYT’yi sırf vaadini yerine getirmek için 6 Şubat deprem felaketlerine rağmen kanunlaştırdı.

 

E zaten sırtımızın bitmeyen bir kamburu var, o da terör…

 

Şehitlerimizin, sivil can kayıplarımızın yanı sıra bugüne kadar ülkemizi 2 trilyon dolardan fazla ekonomik kayba uğratmış bir beladan söz ediyoruz.

 

Cumhur İttifakı şimdi bu 40 yıllık belayı bitirmeye çalışıyor, beyefendiler buna da karşı.

 

     ***

 

“Terör sınırlarımız içinde zaten bitmişti. Buna ne gerek var?” diyenlere şaşmamak elde değil.

 

İyi ya işte; terörü bitirdik, eline silah alanı temizledik, şimdi karargâhlarını dağıtıyoruz, kaynaklarını kurutuyoruz, beslendikleri ideoloji çukurunu kapatıyoruz ve aramıza giren kan davasını sulhe bağlıyoruz…

 

Böylece ülkemizin gençlerinin kandırılıp bize düşman olarak kullanılmalarını önlemenin, toplumsal barışı sağlamaya çalışmanın, düşmanların hevesini kursağına dizmenin nesi kötü kardeşim?

 

Güçlüymüşüz, niye yapıyormuşuz…

 

E bu işler zaten güçlüyken yapılır, zayıf olsan seni kim tınlar?

 

     ***

 

Kendi partisi bir zamanlar bu terör örgütünün partisi ile aynı masaya oturmuş ve içinde özerkliğin, bölünmenin yolunu açacak anayasa taslağına imza atmış…

 

Şimdi çıkmış, İmralı’ya, sadece terörün silahlı kolunun değil, federasyon gibi ana amaçlarını da çöpe attıran sürece karşı çıkıyor.

 

"Altılı Masa"nın etrafında otururken, CHP’ye bir kere bile “PKK silah bırakmadan HDP (DEM) ile seçim ittifakına girişme” diyemeyenler, terörü bitirmek için, hem de Devlet Bahçeli gibi bir ismin kararlılıkla yürüttüğü bir sürece bakın nasıl dil uzatıyor!

 

Şehitlerimizi ve gazilerimizi istismar eden İyi Parti Genel Başkanına sormak isterim; Saraçhane önünde HDP’lilerle, FETÖ’cülerle kutlama yaparken neden aynı hassasiyeti gütmediniz?

 

İBB’de DEM’le birlikte kontenjan paylaşmaya niye itiraz etmediniz?

 

Demirtaş’la kahvaltı hayalleri kuran sizin genel başkanınız değil de başkası mıydı peki?

 

     ***

 

Dün terör örgütünün siyasi kolu DEM’le şartsız şurtsuz sırf iktidarı devirme, seçim kazanma hırsı uğruna ittifak yapanlar, iş terör örgütüne silah bıraktırmaya, kendini feshettirmeye gelince demediğini bırakmıyor.

 

Neymiş, terör örgütü şimdiye kadar silahla yapamadığını Terörsüz Türkiye ambalajıyla gerçekleştirecekmiş. Onlar da buna izin vermeyecekmiş.

 

Buna izin vermeme konusunda İran da elinden geleni sinsice yapma gayretinde.

 

Ayrıca, aynen bu cümleyi, farklı gerekçelerle İsrail de söylüyor.

 

Buna da bir cevabınız var mı acaba?

 

 

Dindar çocuğun suçu ne?

 

 

Ramazan geldi, hoş geldi.

 

Her ramazan yazdığım bir sitemi tekrarlamanın da vakti geldi.

 

Her sene olduğu gibi, bu ramazanda da -İmam Hatiplerde bile- ders saatine yönelik hiçbir ayarlama yok.

 

Güya bizi CHP yönetmiyor!

 

Çocuklar yine karanlıkta, sahur vakti okul yoluna düşüyor, aynı tempoyla ders görüp, akşam üstü evlerine dönmeleri gerekiyor.

 

Bizim gibi pek çok şirket, ramazanda çalışanlarının işlerini kolaylaştırmak için esneklik sağlarken, Millî Eğitim milyonlarca öğrenci için hiçbir şey yapmıyor.

 

Çok ama çok yazık bu çocuklara.

 

Sizlere rağmen orucunu aksatmadan tutabilen yavrularımızın gözlerinden öpüyorum.

 

Allah sabırlarını ve şükürlerini artırsın.

 

 

 

Yücel Koç'un önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.