Bugünkü yazı konum, müteahhitlerin ruhsat alabilmek için CHP’li İBB Başkanı’na vermek zorunda kaldıkları rüşvet villaları, iskan için Bay Başkan’ın babasının üzerine yaptıklarını anlattıkları daireler falan olacaktı.
Lakin Silivri merkezli 6,2’lik deprem, afeti yaşayan herkes gibi, bizim de gündemimizi birkaç saniyede değiştiriverdi.
Aslında hiç değişmeyen gündemimiz olması gereken bir meseleyi, sadece böyle sarsıldığımızda hatırlamamız ne acı…
***
Geçtiğimiz yılki 31 Mart seçimlerinde AK Parti adayı Murat Kurum’un ana vaadi neydi?
Beş yılda 650 bin konutluk dönüşüm.
Gelin görün ki bu vaatler toplumda neredeyse hiç karşılık bulmadı.
Neticede sandığa da bu yansıdı…
Seçmenin bu tercihini gören bir başkanın, kentsel dönüşüme falan para harcamasına gerek var mıydı?
O da öyle yaptı.
Kentsel dönüşüm gibi hizmetlere harcayacağı parayla yeri geldi HDP’nin, yeri geldi CHP’li delegelerin oylarını satın aldı.
***
Oysa o günlerde tabloyu vatandaşın önüne serdik, çok dil döktük…
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi ilk beş yılda sadece 2019’da AK Parti’den devraldıkları konut projelerini tamamlamıştı.
5 yılda 100 bin konut sözü de vermişti biliyorsunuz...
Geçen seneki seçime kadar, kendilerinin başlayıp bitirdikleri konut sayısı ‘SIFIR’dı.
Bununla da kalınmadı…
AK Parti döneminde İBB bütçesinin yüzde 5,5’i kentsel dönüşüme ayrılırken, CHP döneminde bu oran yüzde 1,59’a düşmüştü.
KİPTAŞ, AK Parti döneminde yıllık 3 bin 200 konut üretirken, CHP döneminde yıllık ortalama 349 adede inmişti.
Gecekondu dönüşüm alanlarında geçmişte yıllık 680 konut üretilirken, CHP’li İBB döneminde üretilen konut sayısı da yine 'SIFIR’dı.
İBB’nin 2022 faaliyet raporunda yer alan, “İstanbul’un afete dayanıklılığını artırmak” için bir yılda harcanan para 63 milyon 569 bin liracık iken, sırf göz boyamak için reklama harcadıkları meblağ aynı sene 908 milyon liraydı!
***
İstanbullular, 2024 seçiminde, kendilerine vadedilen 100 bin konutun hesabını sordu mu?
Cevabı belli.
Kentsel dönüşüme zaten yanaşmadı ki, vatandaşın uçuk istekleriyle uğraşıp, oy kaybetmesin…
Ölen ölür, kalan kalır; niye durduk yere oy kaybına sebep olabilecek adım atsınlardı!
Zaten bunu talep eden, “Yapmazsan oy vermem” diyen mi vardı?
CHP hiç bu riske girmediği gibi, bir de hükûmetin ve AK Partili belediyelerin yaptığı kentsel dönüşümleri karaladı…
Kentsel dönüşüm kanununun iptali için Anayasa Mahkemesine mi başvurmadılar…
Dönüşüm yapılacak bölgelere gidip, güya vatandaşı savunuyormuş ayağıyla kentsel dönüşümü engellemeye, bölge halkını kışkırtmaya mı çalışmadılar...
En çarpıcı örneği, binlerce insanın ölümüne sebep oldukları Hatay’daki deprem öncesi yaptıkları kışkırtmaydı.
Hülasa, sırf vatandaş güvenli evlerde otursun diye “Yarısı bizden”, “İki yıl geri ödemesiz sıfır faizle dönüşüm” gibi kampanyalar hükûmete oy kaybettirirken, CHP hizmet yapmamak ve yaptırmamakla nemalandı!
***
CHP toplumun gündemini mahallî seçimlerle hiç alakası olmayan emekli maaşı gibi konularla meşgul ederken, İstanbul’un durumu şuydu;
1,5 milyon riskli bina…
ACİL dönüşmesi gereken 600 bin yapı.
Yine geçen seneki rakamlara göre, İstanbul’da 170 bin dönüşüm konutu inşa ediliyor, bunun 140 binini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyordu.
30 binini ise başta ilçeler olmak üzere, belediyeler.
Yeterli miydi?
Asla.
Acil yıkılması gereken 600 bin binada düşünün hâlen kaç milyon insan yaşıyor?
Ve bu binaların en az 100 bini şehrin ana damarlarını tıkayacak güzergâhlarda.
CHP’lilerin sözüne çok itibar ettiği Prof. Celal Şengör bile İstanbul’u terk etme sebebini anlatırken, “Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek.
Kente giren-çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hâle gelecek.
Ortaya çıkacak kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce, belki haftalarca bloke olacak.
Elektrik, su, doğalgaz, kanalizasyon altyapısı bitecek.
İlk gün her yerde yangınlar olacak. İtfaiye enkaz altında kalacağı için bu yangınlara müdahale edilemeyecek.
Şehir dışından yardım gelemeyecek. Bugün deprem bölgelerine giden yardım ve kurtarma ekiplerinin yüzde 60’ı İstanbul’dan gidiyor.
İstanbul yıkılınca zaten çok az ekip gelebilecek, gelenler de şehre giremeyecek.
Birkaç gün içinde kentte açlık başlayacak, yağmalar başlayacak.
Bunu salgın hastalıklar takip edecek.
Enkazlar uzun süre kaldırılamayacak.
Kenti ağır bir koku saracak, nefes alınmaz hâle gelecek.
Bu yüzden İstanbul’u terk ediyorum” diyordu.
Bu felaketin önüne geçmek için 650 bin konutu dönüştürme sözü veren Murat Kurum kaybetti, kazanan CHP’li müteahhit Başkan şimdi özellikle de İstanbul’da inşaat nimetleri üzerinden yapıldığı söylenen yolsuzluk iddialarıyla tutuklu.
***
Geçen sene umurumuzda değildi, dün 6,2 ile sallanır sallanmaz her şeyi unuttuk, gündemimiz yine deprem oldu.
İki gün sonra yine unutacağız.
Böyle bir tehlike sanki yokmuşçasına yaşamaya devam edeceğiz.
İşte birilerine kentsel dönüşüm yerine para kuleleri yapma cesareti veren durum budur…
Fakat, unutmayalım ki, biz gözlerimizi yumsak bile, acı gerçek bir gün gelip bizi bulur.
**************
Her daim hakkı ve hakikati dillendiren gazetemizin 22 Nisan’da 55. yaşını kutladık.
Bu vesile ile arayan, mesaj yollayarak gazetemizin doğum gününü tebrik eden bütün okuyucularımıza ve kıymetli dostlarımıza teşekkürü borç bilirim.
Gazetemizin gerçek sahibi elbette okuyucularımızdır.
Sizin desteğiniz olduğu sürece, gazetemiz bu yolda hiç sapmadan yoluna devam edecektir.
Hep birlikte nice senelere inşallah.
Yücel Koç'un önceki yazıları...