Cumhur İttifakı'nın durumu…

A -
A +

MHP lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gün arayla yaptıkları grup konuşmaları, birer manifesto niteliğinde… Her ikisi de Cumhur İttifakı'nın gücünü teyit etti. “Ruh kökü sapasağlam ayakta!”

 

 

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir müddetten beri, Cumhur İttifakı etrafında bazı şüphe ve tereddütler uyandırmak maksadıyla salvo atışları yapıyor… “Bahçeli memnun değilse 'Türkiye İttifakı'na gelsin…” şeklinde bir çıkış yapan Özel’e, daha önce de sert tepki gösteren MHP Genel Başkanı Bahçeli, önceki gün partisinin grup toplantısında, çok daha kapsamlı ve son derece keskin bir cevap verdi: “Tekraren ve inançla söylüyorum. CUMHUR İTTİFAKI TÜRK MİLLETİNİN RUH KÖKÜDÜR VE KARARLILIKLA YOLUNA DEVAM EDECEKTİR…” Bahçeli, Özel’in yukarıda işaret ettiğimiz davetine karşılık şunları söyledi: “Bizi 'Türkiye İttifakı' adıyla kurulduğu söylenen, dahası çatısı akan ve üzerine baykuşların konduğu harabeye davet etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Kurnaza bakar mısınız, Cumhur İttifakına karşı başlattığı yarma harekâtını tahkim etmek niyetiyle olmadık metotları devreye sokuyor…” Bahçeli uzun konuşmasında, “MHP’den taviz koparılmak istendiğinin farkında olmadığımızı mı sanıyorsunuz?” dedikten sonra, Ziya Paşa’dan bir beyit okuyarak Özel’e göndermede bulundu: “En ummadığın senin içyüzünü keşfeder/Sen herkesi kör âlemi sersem mi sanırsın?”, “CHP’nin normalleşmesi, PKK’nın normal görülmesidir” diyerek, CHP’ye kapıları sıkı sıkıya kapatan Bahçeli’nin konuşma muhtevası, hayli sert ve keskin ifadelerle takviye edilmişti. Bu da MHP’nin tavrının net olarak yansıması idi.

 

Dün de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet ile normalleşme olur ama ittifak olmaz” diyerek, Devlet Bahçeli’nin sözlerini çok açık biçimde destekledi. “Normalleşme çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir. Dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir…” Erdoğan, “15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır. MHP ile omuz omuza yürüyoruz…” diyerek, Bahçeli’nin bir gün önce dile getirdiği “TÜRK MİLLETİNİN RUH KÖKÜ” sözlerini bir kere daha teyit etti ve MHP’ye yapılan saldırılara (Sinan Ateş cinayeti ile ilgili dolaşıma sokulan iddialar vs.) karşı müsamaha göstermeyeceklerini ifade etti ve şöyle dedi: “Oynanan oyunun farkındayız. İtibar suikastlarıyla, bitleri kanlanan FETÖ’nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz…” Cumhurbaşkanı, grup toplantısında, Cumhur İttifakı'nın temellerinin atıldığı 15 Temmuz gecesi yaşanan olayların görüntülerini de göstererek, MHP ile ortaklığın ne denli sağlam zeminde şekillendiğini anlattı. Devlet Bahçeli ile yapacağı görüşmeden birkaç saat önce ortaya koyduğu bu tavır, her fırsatta Cumhur İttifakı’nda bir pürüz çıkmasını bekleyen çevrelere de okkalı bir cevap oldu. İki liderin son aylarda daha sık periyodlarla görüşmesi, her seferinde bazılarınca bir sıkıntı varmış gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Ama dünkü AK Parti ve önceki günkü MHP Grup Toplantılarında, telaffuz edilen her cümle âdeta muhalefet kanadına birer balyoz etkisinde idi. Kısacası Cumhur İttifakı, daha önce de ifade edildiği üzere, asla “Millet İttifakı'na benzer bir şey değildi” ve "Altılı Masa"da yapılan pazarlıklar burada hiçbir vakit söz konusu olmamıştı. Dolayısıyla aradaki farkı çok iyi kavramak gerekiyor...

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşması, MHP ile ittifakın AK Parti’ye yük getirdiği ve parti içinde bazılarının bundan memnun olmadığı yolundaki söylentileri de bertaraf eder nitelikteydi. Cumhur İttifakı son sekiz yılda, ülke siyasetinin tedviri ve millî menfaatlerin korunması noktasında çok sağlam bir güç verdi, destek sağladı. Bunun devamında şüphesiz büyük yarar var. Bu manada birilerinin zihninde şüpheler var idiyse de, herhâlde cevaplarını bulmuş olmalı. Bu arada, Özgür Özel’in “Yumruklarımız sıkılı olmayacak, el sıkışmaya, selamlaşmaya ve müzakere etmeye devam edeceğiz…” şeklindeki sözleri de, siyasette normalleşme adına olumlu bir tavırdır ve devam ettirilmelidir. Muhalefet kanadı iktidar kanadını ne derece kaliteli şekilde izleme ve denetleme becerisini ortaya koyarsa, halkımız da bundan o derece yarar görür… Şu hâlde ana muhalefet partisi olan CHP de sorumluluğunu müdrik şekilde, kendisinden beklenen bu başarıyı ortaya koymalıdır. Velakin tribünlere oynama siyaseti tercih edilirse, eski tas eski hamam devam eder ve ne yazık ki, bugüne dek olduğu üzere bundan sonra da kısır döngüden kurtulmak mümkün olmaz. Türkiye’yi haddinden fazla yoran bu nevi siyaset artık bir kenara itilmelidir.

 

Daha bir sene önce, "Altılı Masa"nın yalnızca iktidarı ele geçirme hedefine kilitlenmiş siyasetinin ve bunun için yapılan uçuk pazarlıkların mahiyeti, çok geçmeden tel tel döküldü… Bundan ibret almak lazım. CHP, özellikle 47 yıl aradan sonra yakaladığı seçim başarısını kalıcı kılmak istiyorsa, buna benzer maceralara girmemeli ve DEM Parti ile olan ilişkilerinde zinhar daha dikkatli olmalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yılmaz 28 Haziran 2024 20:35

Cumhur ittifakı muhalefetten ziyade kendi hataları ile mahalli seçimlerde büyük yara aldı. Bunun sebebi ekonomik olmakla birlikte çoğu yerde yanlış aday sebep oldu. Halkın sesine kulak verilmedi. İstediği aday olmayınca ya sandığa gitmedi yada başka bir partiye oy verdi.Hala halk ile didişmeye devam ediyorlar öğretmen atamalarında yapılan mülakat gibi bir garabet hala devam ediyor. Yıllarca yapılanın yanlış olduğunu anladıklarındandüzeltme yoluna gideceklerini söylediler. Bunun düzeltilmesi mülakatın genişletilmesi değil kaldırılmasıdır