Abdüllatif Uyan

Osman bin Affan hazretlerinin radıyallahü teâlâ anh şehid edildiği gün bir mucize gerçekleşti.

Aliyyül Mürteza'nın annesi Fatıma hatun "radıyallahü anhüma", bir gün Efendimiz aleyhisselamı ziyarete gelmişti. Efendimiz, Kur'ân-ı kerim okuyordu.

Eshabtan Sefine hazretleri "radıyallahü anh", Efendimizin aleyhissalatü vesselam hazır bulundukları bir sefere katılmıştı.

Şam evliyasından Muhammed Hani hazretleri rahime-hullahü teâlâ, bir gün şunu anlattı cemaatine:

Behaeddin Veled hazretleri rahmetullahi aleyh, bir gün Efendimizle aleyhissalatü vesselam ilgili şu bilgileri verdi:

Cezayir'de yetişen velîlerden Muhammed Ezheri hazretleri rahime-hullahü teâlâ, bir sohbetinde;

Bir gün saray nazırı, Kutbüddin Bahtiyar Kâkî hazretlerinin rahmetullahi aleyh huzuruna gelerek;

Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u fethettikten sonra, hocası Akşemseddin hazretlerini ziyarete gitti bir gün "rahmetullahi aleyhima".

Bir gün, Amir ve Erbed adında iki müşrik, Medine'ye geldiler gizlice. Gayeleri, Efendimizi aleyhisselam öldürmekti.

İslâmın ilk günlerinde iman edenler pek az olup, müşrikler Efendimizi "aleyhissalatü vesselâm" öldürmek için fırsat kolluyorlardı.

Fahr-i âlem Efendimiz aleyhissalatü vesselam, bir gün Enes bin Malik "radıyallahü anh" için;

Bir gün, Resulullah Efendimiz aleyhissalatü vesselâm bir yerde duruyorlardı ki, yanlarına develi bir köylü geldi.

Sevgili Peygamberimiz aleyhissalatü vesselâm, çok mütevazıydı.

Behâeddîn-i Buhârî kuddise sirruh, orta boylu, nurlu ve sevimli bir zat idi.

Hacı Bayram-ı Velî hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", vefatı yaklaşınca, yakınlarını çağırıp; - Cenazemi Akşemseddin yıkasın. Namazımı da o kıldırsın! diye vasiyette bulundu. Biraz sonra vefat etti.

Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u fetihten sonra, bir gün hocası Akşemseddin hazretlerine "rahime-hullahü teâlâ"; - Bir şeyi çok merak ediyorum, dedi.

Fatih Sultan Mehmed Han, hocası Akşemseddin hazretlerini "rahime-hullahü teâlâ" ziyarete gitti bir gün. Ve arz etti ki:

Yunus Emre, hocası Tapduk hazretlerine (rahimehümullahü teala) otuz yıl hizmet ettiği halde, hiç istifade etmediğini düşünüp, bu üzüntüyle terk etti dergâhı.

Hamid-i Aksarayi hazretleri rahimehümullahü teala, bir gün, bir talebesine: - Ankara'da, Numan adında genç bir âlim var. Onu bul, buraya davet eyle! diye emretti.

Yıldırım Bayezid Han Niğbolu seferinden dönünce, Bursada "Ulu cami"yi inşa ettirdi. Cami tamamlandı. Bir Cuma günü açılış yapılacaktı.