Son Dakika
Yazarlar
Gündem
Ekonomi
Dünya
Teknoloji
Spor
Resmi İlanlar
Tümü
Politika
Sağlık
Kültür-Sanat
Eğitim
Magazin
T-Otomobil
Emlak
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Döviz
Altın
Haberler
Künye
İletişim
Seçim Sonuçları
Ramazan
Yaşam
Bir Zamanlar Türkiye
Video Galeri
3. Sayfa
Bizim Sayfa
E-Gazete
Bize Ulaşın : 444 0 144
Sosyal Medya Hesaplarımız:
Anasayfa
>
Yazarlar
>
Yazar Detay
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
1884 Yazı
27 Nisan 2002
Li-Li'nin zehiri
("AHH, ŞU KAYNANAMI BİR ZEHİRLEYEBİLSEYDİM" diye hesap yapan da olur mu, diye düşünmeyin... Demek ki oluyormuş!.. Bugün size Çin diyârından bir anonim hikâye AKTARACAĞIM, iyi dinleyin...)
Devamını Oku
26 Nisan 2002
Savunma...
Herkesin kendisini güçlü hissettiği bir KONU, bir KONUM veya bir KONUT var. Ve bunca hır gürün çoğu da işte bunun için çıkmakta!..
Devamını Oku
24 Nisan 2002
Merhem
Avuçlarımdı... Ve parmaklarımdı... Ve dudaklarımdı yanan... Aaahh; feryâdedip koştum deliler gibi, ama yoktu deniz!.. Deniz yoktu, ve çalmışlardı gölleri toprağın üzerinden!.. Emmişler derin kuyuların suyunu, ve toprak doldurmuşlardı... Bütün dereleri, çayları, ırmakları... Ve kıtalar boyunca serilmiş nehirleri; dürüp kaldırmışlardı!..
Devamını Oku
21 Nisan 2002
Birkaç tık tık' yan yan
Bir saat nedir, biliyorsunuz değil mi?.. Bir saat; altmış tne dakikadır... Peki ya bir dakika?.. Altmış tane 'tık tık'tır!..
Devamını Oku
20 Nisan 2002
Bıyıklar ve kuyruklar
Bir kedi... Uykuya dalıp... Bıyıklarını kemirttiriyorsa farelere... Ne kıymeti var ki; Kendi kuyruğunu avlayabilmesinin?..
Devamını Oku
17 Nisan 2002
Ölüm; gülümdür!
Bir insanın ölümü; bir kızıl goncanın içini açmasına, âlemi öpmesine benzer yaprak yaprak ve satır satır!..
Devamını Oku
14 Nisan 2002
Aslan, yem olmaz!
Belki de epeydir kendisinden bahsetmediğim için; sabahın 06'sına doğru, çok uzun süredir ilk defa dedemi rüyamda görerek uyandım... Hayırdır inşallah, anlatmayayım... Ama sizden birileri onun diyeceklerini özlemiş, veya dedem bizleri özlemiş olabilir, değil mi?..
Devamını Oku
13 Nisan 2002
Maça giden oldu mu?..
İçerde de dışarda da kocaman birer meydan ve kalabalıklaar, kalabalıklar... Zor olan ise; kapıdan geçmek!..
Devamını Oku
12 Nisan 2002
Yer yüzüne öpücük...
Ha rüzgâr geçer üstünden, Ha biz, İstanbul'dan geçeriz!.. Her rüzgâr, kendi kokusuyla geçer üstünden...
Devamını Oku
10 Nisan 2002
Bir ceviz gibi!
İçimde bir sıcacık ses... Der ki; "Bilmese bile herkes, içinden hasret süzülür!.."
Devamını Oku
7 Nisan 2002
Suyun üstünde kalmak
Bazen, moralini yukarda tutmak; Kendini, kabarmış dalgaların üzerinde tutabilmek gibi zordur... Ama moralini yukarda tutmak; Kendini, kabarmış dalgaların üzerinde tutmak kadar lüzumludur...
Devamını Oku
6 Nisan 2002
Suyun üstünde durmak...
Bir çukurda yakalanıyorsun aniden bastıran yağmura... Her yönden bulunduğun bölgeye hücum eden çamurlu sular dizlerine, beline, göğsüne kadar yükseliyor... Veya teknen deliniverince ansızın, denize gömülüyorsun.
Devamını Oku
5 Nisan 2002
Bahçenden bir su geçer...
Bahçenden bir su geçer; Kendini "sahibi" sandığın!..
Devamını Oku
3 Nisan 2002
Papatya'm...
Israrla emdiği sigarasının dumanı henüz içindeyken öksürük tutan, kara kuru illetli bir adam gibi; her tarafından sesler ve dumanlar çıkartarak gelir kara trenler... Bembeyaz papatya tarlalarının arasından geçerek...
Devamını Oku
31 Mart 2002
Benim tonton teyzem...
Bir de benim her yanımı dolduran kağıtçıklarımı beğenmezsiniz!.. Canı eğlenmek isteyenlere bayramda yazdığım şu notu anlatayım, ama samimi olarak söylüyorum, ayniyle vakidir...
Devamını Oku
30 Mart 2002
Kör müsün, değil misin?!.
Şu dünyada eleştirilebilecek kaç kişi var sizce?.. Sorumu yanlış anlamayın; şu dünyada eleştirilmiş kaç kişi var, veya şimdiye kadar eleştirdiğiniz kaç kişi var, demiyorum... Diyorum ki: Şu dünyada eleştirilebilecek kaç kişi var?..
Devamını Oku
29 Mart 2002
Mektubu çalınmış cam şişe...
(Kimseye söylemezsen sana bir şey anlatayım...)
Devamını Oku
27 Mart 2002
Yusuf(!)
Her meydanda sayısız yusufçuklar olsa da, Her meydan kendi nabzı gibi bir Yusuf bekler!
Devamını Oku
24 Mart 2002
Zürafa yavrusu değilsen...
Bir belgesel izliyordum, zürafaları anlatan... Aynen diğerleri gibi ayakta, ama zaman zaman kasılan anne zürafadan, önce küçük bir baş, sonra da yavrunun diğer kısımları görünmeye başladı...
Devamını Oku
23 Mart 2002
Yumak!
Hani, ısıtır ya güneş... Hani güneş ısıtınca yanakların gibi kızarır ya her elmanın iki yarısı!.. Hani, bir elma gibi ısınır ya dünya... Hani döneeer, döneer, döner ya başı; başına ışık dolanırken!.. Ve sen...
Devamını Oku
Başa Dön
1
...
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
...
95
Sona Git