Son Dakika
Yazarlar
Gündem
Ekonomi
Dünya
Teknoloji
Spor
Resmi İlanlar
Tümü
Politika
Sağlık
Kültür-Sanat
Eğitim
Magazin
T-Otomobil
Emlak
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Döviz
Altın
Haberler
Künye
İletişim
Seçim Sonuçları
Ramazan
Yaşam
Bir Zamanlar Türkiye
Video Galeri
3. Sayfa
Bizim Sayfa
E-Gazete
Bize Ulaşın : 444 0 144
Sosyal Medya Hesaplarımız:
Anasayfa
>
Yazarlar
>
Yazar Detay
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
1884 Yazı
8 Şubat 2002
Adressiz çocuklar!
Çok, çok, çok önemli olduğu halde pek dikkat edilmeyen şu konuyu ne kadar tekrarlasak azdır ki; Çocuklarımız adressiz kalmakta!.. Halbuki adressizlik; nefessizliktir!.
Devamını Oku
6 Şubat 2002
"Gerçek sarışın..."
Dünyanın en tatlı sarışınının "adresi" kişiden kişiye değişmekte haliyle. Örnek mi?.. Bir zamanlar, bizim mahalledeki abilerin çoğuna göre M.M. idi bu sorunun cevabı... M. ve M. harfleri yanlış anlaşılmasın; Muammer'in ortasında da iki tane m ve "m" var, ama bir zamanlar basının ve sinemanın gözbebeği olmuş olan M.M. bambaşka...
Devamını Oku
3 Şubat 2002
Sükûnet zamanı
Soruları hatırlamıyorum, neredeyse hiç birini. Cevaplarsa hafızamda sanki karmakarışık duruyor. Ama, elime bir ipucu geçirecek her hadisede harf harf, kelime kelime, cümle cümle zihnimde çözülmeye başlıyor bu karışıklık; ta ki o ipin sonu gelinceye kadar...
Devamını Oku
1 Şubat 2002
Gülücüğüm, günaydın!..
Nasıl zor bazen nasıl değil mi, sana yazmak; hani, deneceklerin çok olduğu zamanda?.. Zor ki; sanki diyecek bir söz yokmuşcasına!
Devamını Oku
30 Ocak 2002
Fare, fener, öksürük... ...ve Abbas!
Abbas'ı bırak şimdi de; fare fener öksürük; şu demektir ki; sonu gelmeden yazının başını unutacağımdan, "kendime" yazdığım bir nottur!.. Ama, ne desem haklıyım bugünlerde... Yahu, ben... Fener'liyim beaa'biiii!..
Devamını Oku
27 Ocak 2002
Tecrübe!..
Hayatımın en büyük... Ama gerçekten en büyük derslerinden birini aldım sonunda... Bu büyük dersin ne olduğunu... Ve benim, öğrenmek için, hayatımın büyüük bir zaman dilimini tüketerek, ve hatta ziyan ederek elde etmiş olduğum bu tecrübeyi; hiç zaman harcamadan, çaba göstermeden, kolayca ve ücretsiz olarak öğrenmek isteyen var mı aranızda?..
Devamını Oku
25 Ocak 2002
Sözün kısası(!)
(Her zaman "edebiyat" yapmak gerekmez, değil mi?.. Bazen, eve yeni gelmiş de anlatıyor gibi, veya tanıdık bir dükkana girmiş de ısmarlanan çayı yudumlarken laflıyor gibi konuşabiliriz sizlerle. Şunun şurasında "dün" değil ya tanışmamız!..)
Devamını Oku
23 Ocak 2002
Aşlar ve ahçılar
Çevredeki bütün insanların; "Yaradan'a şükürler olsun ki; eşimiz dostumuz... Ve ocakta kaynayan AŞIMIZ var" diye dua ettikleri yıllarda doğdum...
Devamını Oku
18 Ocak 2002
İstanbul'a hangi yoldan gidilir?
İstanbul; çok kişinin gözünde, ne kurulmuş bir şehir ne de bir toprak parçasıdır... İstanbul; önden giden hayallerinin, yani bir anlamda etmiş olduğun imânın seni çektiği yöndür... İstanbul; belki ilk, belki de son kızılelmadır!..
Devamını Oku
16 Ocak 2002
İnsanlar "susanları" dinliyor...
(İnsan hani küçükken bir şarkı duyar, onu ezberler, ama anlamını bilmez!.. Ben de, işte öyle ezberlediğim dedemi "hatırlıyordum" sadece... Ama bu bilip-hatırladıklarımın ne anlama geldiklerini öğrenmem için, uzuun yılların geçmesi gerekiyormuş!.. İçimde bulduğum, ve aşağıda size aktardığım şu üç mektupçuğunda olduğu gibi...)
Devamını Oku
11 Ocak 2002
Rampadaki çocuklar(!)
Mümkün olsa da, hepimize; "Uzay gemilerinin istikametlerini belirlemeyi... Çıkış ve varış noktalarının tespitini... Açılarını hesaplamayı" öğretebilselerdi...
Devamını Oku
9 Ocak 2002
Sevmek; düşünmektir...
Seni seviyorum!.. Ve inanıyorum ki seni sevmek, seni DÜŞÜNMEKTİR; hayâlini kurup, sana sarılacağım ân için iç geçirmek değil!..
Devamını Oku
6 Ocak 2002
Sen, sen kadar büyüksün! -2-
Konuşmaları, acaba neler,,, acaba hangi "incir çekirdeğini doldurmaz" takıntılar kökünden kopartıyor, öldürüyor dersiniz?.. Sebepler basiiit, çok basit, en basit...
Devamını Oku
4 Ocak 2002
Sen, sen kadar büyüksün!
(Bu yazıyı yazmamı, "neredeyse emreden" üç kişiye, hadi gelin kızmayalım... Hatta minnet duyalım ki; böyle bir hassas konunun ortaya dökülmesine sebep oldukları için...)
Devamını Oku
2 Ocak 2002
2002 kaç ay?
Alâkaya çay demlenir elbette; bir de bu soru her birimizi ciddi şekilde alâkadar ediyorsa!.. Versenize cevabını; 2002 KAÇ AY?..
Devamını Oku
1 Ocak 2002
Ninni!..
Boncuk taksam omzuna; nazar değmesin diye, "boncuklum" olmaz mısın?.. Sırma koysam saçına; tel tel örülsün diye, "sırmalım" olmaz mısın?..
Devamını Oku
1 Ocak 2002
Güne özel...
Buna benzer özel günlerde biraz daha özel yazılar yazmaya çalışıyorum... Ama; "ne", diye soruyorum kendime... Özel günlerin özel yazısı ne olmalı?.. Hakikaten, özel günlerde ne okumak isterdiniz, veya ben özel bir günümde bana ne yazılmış olmasını isterdim?..
Devamını Oku
30 Aralık 2001
Yerli malı kemik kolye!
(Bilgisayarımın yanında öyle bir greyfurt var ki; sanki son yılları hiç görmemiş gibi, çevresi yarım metreye yakın!.. Daha irileri de olurmuş bunların, öyle diyorlar... Ama nasıl da güzel kokuyor, anlatılmaz...)
Devamını Oku
28 Aralık 2001
Üç kelime
Bütün gece üç kelimeyle uğraştım... Bende çok sık olur bu. Bir konu, aniden, bütünüyle beliriverir zihnimde... Derim ki; "A'hahh!.. Bu yazı, bugüne kadar yazdığım en iyi şey olacak!.."
Devamını Oku
26 Aralık 2001
Çünkü kitap ışıktır
(Bazı anlar sanki birer şifre gibi... Bazı anahtarlar dönüveriyor sanki eski kilitlerin içinde ve sanki açılıveriyor zihinlerdeki gizli odalar... Değil mi?)
Devamını Oku
Başa Dön
1
...
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
...
95
Sona Git