Osman Ünlü

Allahü teâlâya şükretmek, Onun dinini kabûl etmek, emrettiklerini yapmak, yasak ettiklerinden de sakınmak demektir...

Amellerin, ibâdetlerin kabûl olması için, hem şartlarına uygun olması, hem ihlâs ile niyet edilmesi ve hem de devamlı olması lâzımdır...

Kalbinde zerre kadar îmânı bulunanı, günâhlarının çokluğu sebebi ile Cehenneme soksalar da, günâhları kadar azâb edip, sonunda, Cehennemden çıkarırlar.

"Dünyânın esâsı mihnet, sıkıntı üzere kurulmuştur. Sıkıntının ise sabretmekten başka reçetesi, katlanmaktan başka kurtuluş yolu yoktur..."

Her nimet, bir külfet karşılığıdır. Zahmet çekilmeden, nimete kavuşulamaz. Bir işin zahmeti ne kadar çoksa, rahmeti de o kadar çok olur...

Yahyâ bin Muâz-ı Râzî buyurdu ki: "İnsanı, Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyleri istemekte zillet, âhireti istemekte ise izzet vardır."

"Bir kimse, Allahü teâlânın emrettiği yerlere dağ kadar altın harcasa, isrâf olmaz. Bir avuç buğdayı, harâm olan yere verse, isrâf olur."

"Farz olan zekât verilir ise, dünyâ mallarının hepsi terk edilmiş demektir. Böylece insan dünyânın zararından kurtulmuş olur!.."

Allahü teâlânın bizi affetmesini istiyorsak, biz de Onun kullarını affetmemiz lazımdır. Yani, affedilmek için affetmek lazımdır...

Oruç, Allahü teâlânın emrettiği bir ibâdettir. Nasıl emredilmiş ise, o şekilde yapılır. Bu ibadetin de, şekli, vakti, nasıl yapılacağı açıkça bildirilmiştir...

Müslümânlar, birbirlerine karşı iyi huylu olmaları emredildiği gibi, gayr-i müslimlere karşı da iyi davranmalı, onları incitmemelidir...

Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Sana darılana git, barış! Zulüm yapanı affet. Kötülük yapana iyilik et!"

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Malınızın zekâtını veriniz! Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin, namâzı, orucu, haccı, cihâdı ve îmânı yoktur."

Oruç tutan bir insan, aç kalmış bir insanın çektiği ızdırâbı, bizzat hissederek fakîr insanlara yardım etmek ihtiyâcını duyar...

Dilini korumak, güzel bir haslettir. Dilin susması kalbin susmasına, kalbin susması da kişinin Rabbini tanımasına sebep olur.

Oruç, bir sene boyunca çalışan mide ile berâber, sindirim sisteminin istirâhate sevk edilmesi ve insan vücûdunun bir tasfiyeye tâbi tutulmasıdır...

"Mübârek ramazân ayında yapılan nâfile namâz, zikir, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâb, başka aylarda yapılan farzlar gibidir..."

Dünyâ ve içindekiler, kendileri için takdir olunan vakit tamam olunca; kemâle erince, zevâl yani yok olmakla karşı karşıyadır...

Herkese iyilik yapmalı, kötülük edenlere, kötülükle karşılık vermemelidir. Halîm, selîm kimse, dâimâ neşeli, rahat olur. Kendisini herkes medheder...

İnsanın üstünlüğü, ona ihsân edilen rûhu ve bu rûhda bulunan anlama, idrâk etme, düşünme gibi özellikleri sebebi iledir...