Beşiktaş'taki yağmaya CHP'liler bile isyan etti!

A -
A +

Görevden alınan Beşiktaş Belediyesi Başkanı Rıza Akpolat'ın siyasetteki yükselişinin hikâyesini üç sene önce Zekeriya Say Akit gazetesindeki köşesinde anlatmıştı.

 

Bahçelievler’de ocak başı et lokantası işleten bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Akpolat'ın, nasıl baba dostu Erdoğan Toprak’ın sihirli dokunuşuyla kendini başkanlık koltuğunda bulduğunu yazmıştı.

 

Belediyedeki yolsuzluk, rüşvet ve aşk ilişkilerinin bir kısmı deşifre oldu. Zekeriya Say'a bilgi aktaranlar yine CHP'lilerdi. Çete onları bulup tasfiye edince akıllarınca delik kapandı. Ama tazyik o kadar yoğun ki; başka yerden patladı!..

 

Ancak iktidar muhalifi medya yine "siyasi operasyon" diyerek çamura yattı. CHP'li yazarlar "yapay gündem" oluşturulduğunu, operasyonun iktidar hesaplaşmasına bahane yapıldığını yazdı.

 

Mikserliği görev edinmiş CHP'li bir gazeteci, CHP'nin gözaltılarını protesto gösterisinde meydanı dolduramamasından şikâyet etti. Bundan dolayı bile iktidarı sorumlu tutup "Çünkü kitleler, yayılan bezginlik ve karamsarlık virüsü yüzünden harekete geçmiyor" demeye getirdi.

 

Aynı şeyden dert yanan bir başka CHP'li gazeteci Hürriyet yazarı Yalçın Bayer de CHP'nin İstanbul'da 280 bin üyesinin bulunduğunu hatırlatıp bu nispette kalabalık göremediklerini ifade etti...

 

Bayer öte yandan CHP'li belediyelerin arpalığa döndüğünü anlatmaktan kendini alamadı. Tutuklanan CHP'li Akpolat için "İmar kaçakçılığı, rant pazarlıkları ve siyasetçilerin kızdığı ‘aşk’ hikâyelerini biz yazarken utanmıştık" hatırlatmasını yaptı. Operasyonun Beyoğlu Belediyesine sıçrayabileceğini ifade etti. Ki Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in operasyon yapılan Beltaş'ın eski yönetim kurulu başkanı olması hasebiyle akçeli işlerin tam göbeğinde yer aldığı öne sürülüyor...

 

Yalçın Bayer şu izlenimini yazdı: Beşiktaş'taki kadrolara partide kimse kefil değil. Bir menfaat dışında kimsenin bir ‘kefillik’ yüklenmek istediği yok. Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.

 

İşte bütün mesele bu! Herkes her şeyi biliyor. CHP kendi adamlarına kefil değil; güvenmiyor iddialar için "yapmaz" demiyorlar. Bu yüzden de "Buyurun kardeşim inceleyin" restini çekemiyorlar.

 

Geriye zübükzadelerin "onları bırakın beni alın" tarzı ucuz kahramanlıkları ve hamaseti kalıyor. İktidar partisi çevrelerinin de "Parti ayrımı yapmadan yolsuzluğa karışanı perişan ederiz" teminatı vermemesi de bunların ekmeğine yağ sürüyor.

 

 

"Kral çıplak" diyen birileri var

 

 

Muhalif kanatta "Kral çıplak" diyen yok değildi. Onlardan biri olan Sol Haber'den Yiğit Günay şöyle yazdı:

 

"Kim hangi partinin üyesi, bir an için bir kenara bırakın. Akpolat’ın ifadesi, bu düzenin nasıl yağma, soygun ve talana zemin hazırladığını çırılçıplak ortaya koyuyor. Beşiktaş Belediyesinin iştirakine ait mallar satılıyor, Akpolat’ın haberi yok. Belediyeye müdür alınıyor, Akpolat’ın haberi yok. Kendi şirketinden belediyenin bütün ihalelerini kapan şirkete araç satılıyor, Akpolat’ın haberi yok. Beşiktaş halkının oy verip gel, kamu adına, kamu idaresinin başına geç dediği adamın hiçbir şeyden haberi yok! Beşiktaş ve Akpolat’ın hedef alınmasında siyasi bir hesap var mıdır? Elbette vardır. Ama durum şu: Ortada bir suç düzeni var. Şirketler, bu suç düzeninin üzerini örtmenin kılıfı."

 

 

Gazetecilik trendleri

 

 

Oxford Üniversitesi ve Reuters 2025 gazetecilik trendleri üzerine bir rapor hazırlamış. Deniliyor ki...

 

* Haber sitelerinde sosyal medyadan gelen trafikte büyük düşüşler var. Facebook kaynaklı etkileşim iki yılda yüzde 67 azaldı. X'te bu oran yüzde 50. Google aratmaları ise yüzde 12 büyüdü.

 

* Yapay zekânın medyaya etkisi artacak. Batı'da gazetecilerin yüzde 75'i makaleleri sese dönüştürme özelliğini kullanıyor. Yüzde 65'i çeviriyi yapay zekâ ile yapıyor.

 

* Batı'da abonelik ve üyelik, yayıncılar için %77 ile en büyük gelir kaynağı olmaya devam ediyor.

 

* Dijital telif davaları artacak. New York Times OpenAI'dan içeriklerini kullandığı için tazminat talep etti.

 

* Kısa videolar trend olacak. Haber mecraları bunları kendi web sitelerinde vererek trafik çekmeye çalışacak. The Economist ve BBC bu konuda öncülük ediyor.

 

* İnsanlar hâlâ basılı yayınlardan entelektüel ve estetik zevk alıyor. Şirketlerinin kaprislerine bağımlı olmak istemeyenler bu sahada yatırım yapmayı ihmal etmeyecek.

 

"Yavaş gazetecilik" bu yıl tekrar gündemde olacak.

 

 

Unutma, unutturma

 

 

Gazze'de 15 ay sonra ateşkes ilan edildi. Dünya ve bölge ülkeleri siyonizmin emel ve Vandallığıyla net şekilde yüzleşti.

 

Kimi yayın organları ateşkes kararını "Filistinlilerin zaferi" diye nitelendirdi. Hamas’ın teslim olmaması, direnmesi büyük bir iş ama ortada zafer değil, tamiri zor büyük bir yıkım var.

 

Soykırımcı İsrail iki şeye güveniyor. Bir; sırtını yasladığı ABD'ye... İki; Müslüman dünyasının unutkanlığına ve gevşekliğine.

 

7 Ekim'den bu yana yapılanları ve Batı'nın gerçek yüzünü; masum bebeklerin, çocukların, kadınların ve 202 meslektaşımızın hatırına unutmamak, unutturmamak gerekiyor.

 

 

 

Fatih Selek'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.