'Yobazgat' nasıl Yozgat oldu?

A -
A +

Cumhuriyet Halk Partililer, algı yönetimini iyi yaptıklarını zannediyor. Kendilerini ve seçmenlerini kandırıyorlar.

 

İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerindeki yolsuzluk operasyonlarını bastırmak için boykot çağrısında bulundular. Medyaları vasıtasıyla eylemi tüm Türkiye'ye mal ettiler.

 

Sonra araştırmalar gösterdi ki 2 Nisan boykotuna toplumun neredeyse dörtte üçü katılmamış. CHP'liler kendi mahallerinde eylemcilik oynayıp tatmin olmuş.

 

CHP lideri Özgür Özel geçen hafta sonu da Yozgat'taydı. Şehir meydanında miting yaptı. Alana 73 model Fiat traktörü sürerek geldi. Arkasındaki konvoy ise köylünün refah seviyesinin nasıl yüksekliğinin göstergesi gibiydi.

 

Ekseri son model, dört çeker, klimalı milyonluk traktörlerdi. Aralarında New Holland'ın T5 serisinden 6-7 milyonluk olanlar vardı. Özel en eski ve külüstürüne binmiş olsa da hakkını teslim edeyim sempatik bir fotoğraf verdi.

 

6 kilometrelik traktör konvoyu oluşturulduğunu yazanlar oldu. Mümkünü yoktu. Konvoyun başladığı yer ile miting alanı 6 km idi.

 

CHP'li bir avukatın paylaştığı konvoyun sonu ile başını gösteren videoya göre Özel'in arkasında 80 traktör bulunuyordu. Cumhuriyet gazetesi 350 yazdı.

 

Yılmaz Özdil gibiler "Teşekkürler Yozgat, şu toplumsal şuura gerçekten çok ihtiyacımız vardı" diye alkış tuttu.

 

Cumhuriyet "Halk uyandı" manşetini attı.

 

Sözcü "Hava döndü. Haklıdan yana esiyor yel" başlığını kullandı.

 

Ekşili sözlüklerin nefret neferleri, yıllardır "çomar" diye hakaret ettikleri Yozgatlıları yere göğe sığdıramadı.

 

Yozgat, Erdoğan'a yüzde 76,6 oy verince "Orada insan yaşıyor mu? Allah yolumuzu düşürmesin. Kanser hücresi gibi yer. Yobazgat. Karaktersizi haysiyetsizi bol şehir" diye 'entry'kalar çevirenler bu sefer "Helal olsun Hektor'un torunları. Üç fidanın ikisi zaten bunlardan" yazdı.

 

Yozgat, CHP'nin esamesinin okunmadığı bir şehir. Klasik sağın kalesi. Nitekim son yerel seçimde CHP'nin adayı 1.007 oy almış. Evet yazıyla sadece bin yedi oy. Köy nüfusu kadar. Ama eyleme 350 traktör katılıyor. İşe bak!..

 

CHP'liler öteden beri süregelen destek yokluğundan dolayı da çiftçi eylemine sembolik bir anlam yükledi. "Yozgat bile böyleyse" diye kasındılar. Oysa araştırmalar hiç de öyle demiyor.

 

CHP'ye yakın Ank-Ar anket şirketi, Yozgat'ta mitinge katılan 876 kişi üzerinde bir anket yapmış. Bilhassa pankart-döviz taşımayanlara soru yöneltilmiş.

 

Katılımcıların yüzde 79,5'i 2023'te Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini söylemiş. Yüzde 79,9'u hayatında Erdoğan'a hiç oy vermediğini kaydetmiş.

 

"Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz" sorusuna CHP diyenlerin oranı yüzde 75,2... Zafer ve İyi Parti ile birlikte bu oran yüzde 88'e çıkıyor. Sıkı durun can alıcı bir anekdot daha. Oy veririm listesinde AK Parti yok. Muhafazakârlığın kalesinde muhafazakârım diyenlerin oranı yüzde 6 çıkmış. Bu, hayatın olağan akışına ters.

 

Yozgatlı arabaşını yer ama bu ucuz numaraları yemez.

 

Hasılı... CHP'liler çalmış, CHP'liler oynamış! Nitekim çiftçi denilenlerin çoğunun kendi adamları olduğu ortaya çıktı.

 

Yine milletin aklıyla dalga geçerek kendilerini gazlayıp mutlu olmuşlar.

 

 

Yapmayın gözünüzü seveyim!

 

 

Nefes gazetesi çok büyük bir skandalı ortaya çıkarmış! Somali Cumhurbaşkanı, Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye'ye gelmişken özel bir hastanede göz muayenesi olmuş. 35 bin lira fatura çıkarmışlar.

 

Cumhurbaşkanlığı devreye girmiş. Fatura 22 bin liraya indirilmiş. Parayı cumhurbaşkanlığı karşılamış, gözlüğün fiyatını ise "yüksek" diyerek reddetmiş.

 

İstanbul'da iş adamlarını milyonlarca dolar haraca bağlayan, vermeyenin konutuna dükkânına çöken CHP'li çeteyi görmezden gelen Nefes "Emekli Mahmut’a 119 TL, Şeyh Mahmud’a 22 bin TL" demiş. Haber "Binlerce liralık" fatura abartısıyla CHP kanallarında dolandı durdu. İmamoğlu bülbüllerinden Deniz Zeyrek de "mal bulmuş Mağribî gibi" allayıp pulladı.

 

Cumhurbaşkanlığı küçük bir jest yapmış olabilir, olmalıdır. Türk misafirperverliği konuk cumhurbaşkanından hastane sahibinin para aldırmamasını gerektirirdi. Külliye'den gidecek bir emir yeterdi. Yapmamışlar, indirim istemişler.

 

Türkiye'nin Somali'deki varlığının kazancını anlatmaya kalksak sayfalara sığmaz.

 

Nefes ve Deniz Zeyrek skandal arıyorsa uzaklara gitmesin. Üç beş kuruşla uğraşmasın. Gelsin İstanbul'a, İBB'de bol malzeme var.

 

 

Dublekste vurgunu polis nasıl seyretti!

 

 

Geçen sonbahar hükûmetin Adalet Bakanlığına bağlı “adli kolluk” kurulmasını gündemine aldığını duyurmuştuk. Çalışma hangi safhada bilemiyorum. Ama böyle bir adım bilhassa yolsuzluk ve terör operasyonunda gerekli olduğunu gösteren bir örnek yaşandı.

 

Rüşvet ve yolsuzluktan tutuklanan Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin eski Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar'ın evinde 26 kilo altın bulunmuştu. Polis baskın yapıyor. Ev dubleks ve iki girişli. Avukat "üst kat için arama kaydınız" yok diyor. Savcıdan yetki gelene kadar Acar'ın eşi üst kattaki kasayı kamyona yükleyip götürüyor. Polis bakakalıyor. Şu hadiseyi Türkiye'den başka bir ülkede göremezsiniz.

 

 

 

Fatih Selek'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.