Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD ve BM'ye tepki: "Netanyahu canisinin elinde oyuncak oldular"

Türkiye genelinde 53’üncüsü düzenlenen ‘Muhtarlar Buluşması’ İstanbul’da bir otelde gerçekleştirildi. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve muhtarlar katıldı. 

İstanbul'da 39 ilçedeki 950 muhtarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhtarlarla gönül bağımızı sağlamlaştırdık" dedi. Eski "Türkiye'nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz" diyen Erdoğan, aynı zamanda Filistin ve Lübnan'da yaşanan soykırıma sert tepki gösterdi.

İlgili Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yahya Sinvar mesajı! Direnişinin tüm kahramanlarını selamlıyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şu şekilde:

"MUHTARLARIMIZIN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"

"31 Mart Yerel Seçimlerinde belediyelerle birlikte muhtarlarımızda da değişim yaşandı. Muhtarlarımızın bazıları güven tazelerken bazıları da yeni arkadaşlarımıza devretti. Türk demokrasisinin kapsayıcılığını bir kez daha görmüş olduk. Muhtarlarımıza üstün başarılar diliyorum. Mahalle ve köylerimize hizmet mücadelelerinde muhtarlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.

2015 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz Muhtarlar Buluşmamızda Türkiye genelinde 53 defa muhtarlarımızı bir araya getirdik. Güzel İstanbul'umuzda 39 ilçemizden 950 muhtarımızla beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

"MUHTARLARIMIZLA GÖNÜL BAĞIMIZI SAĞLAMLAŞTIRDIK"

Milletin evi olarak tarif ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi muhtarlarımızın evi haline geldi. Muhtarlarımızla sadece gönül köprülerini değil, milletimizle de gönül bağını sağlamlaştırdık. Rabbim aramızdaki bağı daim eylesin.

Biz devletin zirvesinin kapısını muhtarlarımıza açtıkça, dalga dalga illere, ilçelere beldelere kadar yayıldı. Kamu kurumlarının kapıları sizlere tüm Türkiye'ye açıldı. Muhtar demek millet demektir, sandık yani demokrasi demektir. Muhtarlar demokrasi binamızın temel yapı taşlarındandır. 

MUHTAR DEYİNCE BURUN KIVIRANLAR VAR

Muhtar deyince burun kıvırırlar toplantılarımız sayesinde geç de olsa mecburiyetten ve mahcubiyetten dolayı da olsa yaptığınız işlerin gerçek değerini görüyor.

Bizim için asıl olan sonuçtur. Elitist zihniyetin muhtarlarla vücut bulan halk iradesi karşısında diz çökmesi hiç kuşkusuz önemli bir kazanım. Çünkü muhtar demek, millet demek, sandık, yani demokrasi demektir. Muhtarlar aynı zamanda demokrasi binamızın temel yapı taşlarındandır. Sizler yerel düzeyde vatandaşın gündelik hayatına dokunan mesaimiz ile toplumda huzurun barışın sosyal dayanışma milli birlik ve bütünlüğü teminatısınız. Şunu da söylemek istiyorum, ülkemizde birileri halen anlamasa da milletin teveccühüne mazhar olmak dünyada ulaşabilecek en şerefli payelerden biridir. İster muhtar, ister meclis üyesi, ister belediye başkanı, ister milletvekili isterse Türkiye cumhurbaşkanı olsun bu durum değişmez. 

BANA "MUHTAR BİLE OLAMAZ" DEDİLER

Ne dediler benim için? 'Muhtar bile olamaz' Bu manşetleri attılar. Ne oldu? Eski Türkiye'nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz.

"KİMSE MUHTAR KARDEŞLERİMİ EZEMEZ"

Vatandaşın tercihi ile göreve gelenler, ne kadar hürmete layıksa halkın oyuyla seçilmiş olan siz muhtarlarınız da aynı saygıyı hak ediyorsunuz. Bizim sizinle diyaloğumuz el seçmenin alttan oy almanın milletin emanetini taşımanı ve bu aziz millete hizmet etmenin ne manaya geldiğini idrak edemiyor. Biz ise bunun önemini zorluğunu ve değerini çok çok iyi biliyoruz. Bunun için de muhtarlarımızın ve muhtarlık kurumunun üzerine titriyoruz. Altını çizmek durumundayım, bulunduğu yere atama ile gelen tüm kamu görevlileri devletin imkanlarını millet için millete hizmet için kullanmakla mesul ve mükelleftir. Dolayısıyla hangi konumda olursa olsun makamının gücünü kullanarak hiç kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez hor ve hakir göremez.

BATI NETANYAHU'NUN ELİNDE OYUNCAK OLDU

Son bir yıldır Gazze’de süren katliamları anlatmakla artık kelimeler çaresiz kalıyor. Gazze’de yaklaşık 2 milyon, Lübnan’da 1 milyondan fazla insan evini barkını, yıllardır yaşadığı toprakları terk etmek zorunda bırakıldı. Bunların kanı Netanyahu denilen gözü dönmüş birisinin elindedir.

ABD, Batı ve BM Netanyahu'nun elinde oyuncak oldu. 

50 bin masumun katilinin sorumlusu İsrail'in hukuk tanımaz işgal güçleridir ama İsrail hükümetine koşulsuz destek verenler de bu katliama ortaktırlar.

GEZİCİLERİN FİLİSTİN VE LÜBNAN'DAKİ SOYKIRIMA KARŞI SESİ ÇIKMIYOR

Gezi olaylarında bir ay boyunca Taksim’de kamp kuranların hiçbirini Filistin’de ve Lübnan’da göremedik, göremiyoruz. Sustular, sindiler ve korktular. İsrail’i desteklemek uğruna savuna geldikleri tüm değerleri ayaklarının altında ezdiler. İsrail’in sırtını sıvazlamak, işlediği kalleşçe siyasi cinayetler sonrasında İsrail hükumetini alkışlamak dışında hiçbir şey yapmadılar.

"BİRİLERİNİN KEYFİ İÇİN KARDEŞLERİMİZE SIRTIMIZI DÖNMEDİK"

Bu asil milletin şerefli bir evladı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak şunu büyük bir gururla ifade etmek isterim. Zulmü alkışlamadık, zalime asla boyun eğmedik. Birilerinin keyfi için kardeşlerimize sırtımızı dönmedik. 

Hakkı tutup kaldırmak için  İslam alemi ve tüm dünyada öne atılan daima biz olduk. Filistin halkına Gazzeli çocuklara, canları pahasına vatanlarını savunan Filistinli kardeşlerimize, insanlık ve kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye çalıştık.

ZALİMİN HASMI, MAZLUMUN HAMİSİYİZ

Türkiye olarak zalimin hasmıyız, mazlumun da hamisiyiz. 

Soykırım şebekesine karşı, yürüttükleri haysiyet ve özgürlük mücadelesine karşı Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.

Sadece örnek mücadeleleriyle değil, şehadetleriyle destanlaşan Filistin direnişinin tüm önderlerini liderlerini, Gazze topraklarını mübarek kanlarıyla sulayan tüm kahramanları bugün bir kez daha tazim ile selamlıyorum.

Filistin'in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniyye kardeşimden sonra geçtiğimiz günlerde şehit düşen Yahya Sinvar'a da Allah'tan rahmet diliyorum."