Bu düşüncemi sizden başka paylaşacak kimsem kalmadı
İyi günler Feridun Ağabey... Ben Konya Karapınar'dan size ulaşıyorum ismim Harun Doğu...
Beni de çok uğraştıran büyük bir sosyolojik sorunu sizinle paylaşmak istiyorum. "Fazla mesai polemiği"... Elbette insan okuyacak, çalışacak, kimse yattığı yerden statü ve servet sahibi olamaz. Zaten Sevgili Peygamberimizin, Kuba Mescidi yapılırken buyurduğu bir hadis-i kudsi var: "Çalışmak, ibadetin yarısıdır..." Ama mesailerde şöyle bir kusurumuz var. Senelerdir fazla mesai yaptık da ne ürettik? 1961 yılında önüne taş koyulan Devrim Arabalarından, 2021'de Cumhurbaşkanımızın sayesinde üretilen TOGG'ye kadar 60 yıl boyunca araba üretmedik. Almanya'nın Volkswagen, BMW, Audi ve Opel arabaları, Güney Kore'nin Hyundai arabası, diğer Avrupa ülkelerinin Renault, Isuzu, Iveco, BMC, Peugeot, Ford, Mercedes, Kia vs. gibi arabaları var. Biz bu konuda maalesef bitik bir durumdayız. Almanların Pfizer, Bayer gibi ilaçları var, bizim sadece iki tane ilâç firmamız var, geri kalan bütün ilaçlar Avrupa ve Amerika’dan ithal ediliyor...
İki tane beyaz eşya firmamız var. Geri kalan 10 beyaz eşya markası Avrupa malı... Yiyecek içecekte ve temizlikte sözüm ona dünya deviydik. 100'ü aşkın İsrail malı Türkiye ekonomisine açık pazar olarak sahip olmuş. Meyve suları, asitli içecekler, sabun ve şampuanlar, diş macunları, kahveler, çikolatalar, dondurmalar hemen hepsi İsrail malı... Burger King, McDonalds, KFC gibi Amerikan ve İsrail restoranları, Carrefour gibi İsrail Marketleri... Telefon ve bilgisayarlar ise Avrupa ve ABD hatta Güney Kore malı...
Bunları üreten bu Avrupa vs. gibi ülkelerde yıllık çalışma saatleri ortalama 1300-1500 saat arasında değişiyor. Türkiye'de ise yıllık çalışma saatleri ortalama 1800 saat... Bu kadar çalışıyoruz da ne üretiyoruz? Hiçbir şey... Üniversitelerde gerek sözel bölüm fakülteleri okuyanlar olsun gerek sayısal bölüm fakülteleri bitirenler olsun, fakültelerini bitirince bu okudukları bölüm mesleklerini yapamıyor. Devlet daireleri ve özel sektörler de Avrupa ve ABD hatta Güney Kore'nin bu icraatlarını yapmıyor anca temizlik, tadilat, nakliye vs. gibi abuk sabuk işler... “Sen az çalıştın, o çok çalıştı, sen erken çıktın o fazla mesai yaptı” gibi fitne ve nifak düşünceleriyle insanların mesleklerini işkenceye çeviriyorlar. Fazla mesai yapıyorlar da Avrupa, ABD ve Güney Kore gibi bu üretimleri mi yapıyorlar? Asla... Zaten had safhada gereksiz fazla mesai var. Eğer hafta içi mesai 08.00-17.00 veya 08.30-17.30 olacaksa haftada üç gün yani cuma, cumartesi, pazar tatil olsun ve inancımıza göre de mübarek gün sayılan cuma namazına gidin emrini uygulayalım. Yok eğer haftada iki gün tatil olacaksa hafta içi mesai saatleri 09.00-16.00 olsun. Zaten yukarıda anlattığım gibi otomobil, ilâç, beyaz eşya, bilgisayar, telefon, temizlik malzemesi vs. gibi ürünler üretmiyoruz. Bari mesai saatlerimiz yukarıda anlattığım gibi düzenlensin de uykumuzu bari insan gibi uyuyalım...
Ne olur anlattığım bu sosyolojik sorunu köşe yazısında yayınlayınız. Sizden başka bu sosyolojik sorunumuzu çözecek kimsemiz kalmadı...
Harun Doğu