"Melek bebeğe elimizden geleni yaptık"
"Değerli Feridun Bey, 08.08.2014 tarihinde köşenizde çıkan Melek Öncü isimli hastamla ilgili bilgilendirmek istedim. Melek Öncü isimli hastamız anne karnındayken idrar torbasının büyüklüğü ve diğer nedenlerle takipte olan ve doğar doğmaz da 'yenidoğan' servisine yatırılarak takibe alınan, düşük doğum ağırlıklı ve prematüre bir bebek. Bir günlükken midesinin kendiliğinden patlaması üzerine 19 Mayıs 2014 tatil günü acilen ameliyat edildi ve midesi onarıldı. Prematüre bir bebekte midenin patlaması çok ağır tablodur. Takipte Melek bebek kaka yapamadı ve çekilen filmlerde bağırsak tıkanıklığı olduğu düşünüldü ve 2. kez ameliyat edildi. İnce bağırsaklarda tıkanıklık, kalın bağırsağının gelişmemiş (Mikrokolon), aynı zamanda da yapılan sistoskopide idrar torbasının çok büyük (Megasistis), olduğu görüldü. Tıkalı bağırsak çıkarılarak kalın bağırsakla uç uca dikildi. Hastanın takibinde, patoloji raporlarında sinir hücreleri görülmesine rağmen bağırsaklar çalışmadı. 3. ameliyatta ince bağırsak karın dışına ağızlaştırıldı. Ancak ince bağırsaklar da çalışmadı. Bu işlemler sırasında hastaya damardan kuvvetli serumlar ve mikroplara karşı da güçlü antibiyotikler verilerek hayata tutunması sağlandı. Bu tedavi sırasında beklenen bir sonuç olan safra kesesinde çamurlaşma ve taşlaşma oluştu. 4. ameliyatta bu nedenle safra kesesi alındı ve bu ameliyatta mideden hava ve boyalı su verilerek elle sıvazlamayla karına ağızlaştırılan bağırsaktan dışarı çıktığı görüldü, bu nedenle bağırsaklarda peristaltik hareketlerin oluşmadığı kanaatine varıldı. Tıpta intestinal psödoobstruksiyon-motilite bozukluğu denilen tabloyla karşı karşıyaydık. Hasta kendiliğinden idrar da yapamadı ve sürekli sondalı izlendi. İdrar torbası ve kalın bağırsak bulguları ile birleştirildiğinde 'Mikrokolon-Megasistis-İntestinal Hipoperistaltizm Sendromu'' tanısı konuldu. Bu sendrom literatüre bakıldığında son derece nadir, şu ana kadar 180 civarında vaka olduğu görülmekte ve bunlardan da sadece 23'ünün yaşadığı, bu 23'ün de 21'inin devamlı serum desteği ile yaşayabildiği, yani bağırsaklarının çalışmadığı görülmektedir. Bu konuda otör olanların (Pren Puri) yazdığı yazılarda aynen şu belirtilmektedir: 'Bu hastalığın takibi sinir bozucu ve genellikle ölümcüldür. Yapılan ilaç tedavileri ve cerrahi müdahaleler sonuçsuz kalmaktadır.'
Türk tıbbı adına Melek bebeğe elimizden geleni yaptık, ancak nasıl ki felç olmuş bir kolu elinizle kaldırdığınız zaman kalkar ama kişi kendiliğinden kolunu kaldıramaz. Melek bebekte de, bağırsakları ve idrar torbasını elinizle karın içinde sıvazladığınızda içeriğini boşaltıyor ama kendiliğinden bağırsak peristaltik hareketini yaparak içeriği atamıyor. Bu nedenle de beslenemiyor, idrar yapamıyor. Aile hastayı yurt dışına götürmek istedi, kendilerine bu girişimin sonuçsuz kalacağı, maalesef hastalığın kendisinden kaynaklı olarak hayatla bağdaşmasının zor olduğu anlatıldı. Aile bilgilendirildi. Yine de sağlık kurulundan hastanın yurt dışı bir merkeze gidebilmesi için Ankara Numune Hastanesine sevk kararı çıkarıldı. Bu süreçte aile hastayı götürmekten vazgeçti ve hasta 14.08.2014 tarihinde kaybedildi."
Doç. Dr. Mithat Günaydın-OMÜ Çocuk Cerrahisi ve Ürolojisi ABD
Sivas Valiliğine arz ediyorum
Sayın Valim, Divriği Sadık Özgür Devlet Hastanesinin hizmete girmesi nedeni ile eski hastane binası devre dışı bırakıldı.
İlçemizde eski hastane binası 50 yatak kapasiteliydi. Bu binanın kendi hâline terk edilmesine Divriği halkı olarak vicdanen rahatsız oluyoruz.
Sayın Valim, ilçemizdeki eski hastane binası ve ek ünitelerin Sivas Cumhuriyet Üniversitesine devri sağlanarak plan ve projesi eski hastane binası olması nedeni ile bu binanın üniversite tarafından bakım ve onarımı yapılarak ilçemize Semt Polikliniği olarak hizmet vermesini öneriyoruz.
Bu talebimizi bir süre önce ilçemizi ziyaret eden rektör yardımcımıza da arz etmiştik. Semt polikliniği olarak tanzim edilmesi ve hizmet vermesi ilçemizdeki sağlık çevrelerini de uygun gördüğü ve sağlık sorunlarına katkı sağlayacağını belirttiler.
Sayın Valim, bu konuda desteğinize muhtacız. Sağlık hizmetinin daha iyi yürümesi için üniversitenin katkılarına da muhtacız. Gereğini takdirlerinize arz eder, saygılarımı sunarım.
Mehmet Aydın-Divriği/Sivas
Tek başına hayat mücadelesi veriyor
Ankara'dan tek başına çok zor şartlar altında yaşayan ve geçim zorluğu çektiğini söyleyen Ferdane Çetinkaya; yaşadığın zorlukları beklenti içinde olduğun hayır sahiplerinin bilmesi için mektubunu Hayatım Roman köşesine ilettim. Oradan takip edebilirsin.