Anadolu Teknik Liselerine yeniden ağırlık verilmelidir

Sesli Dinle
A -
A +
Türkiye’de 11 bin civarında klasik/düz lise vardır. Mesleki ve teknik eğitim yapılan lise sayısı ise 4.500 dolayındadır. Bu okullarda 150 civarı alanın (bölümün) altında 400 kadar farklı dalda 4 yıl süreli öğretim yapılıyor. Bu sayının en az bir kat daha artırılması şarttır. Zira Almanya gibi ileri ülkelerin süper güç olmasını sağlayan birinci etken mesleki-teknik eğitimin çok kaliteli olmasıdır. 
 
1982-85 yılları arasında meslek lisesine “sınav” ile girerek 3 yıl elektrik eğitimi aldım. İlerleyen yıllarda meslek liselerinin bütün alanları maalesef sınavsız girilir hâle getirildi. 
Teknik okulların içinde aslında iki okul vardır. Birisi ATL (Anadolu Teknik Lisesi) diğeri ise AML (Anadolu Meslek Lisesi) şeklindedir.
 
ATL olarak nitelenen birimlere sınav ile daha bilgili öğrenciler alınır. Buralarda genel bilgi derslerinin süresi çok fazladır. Bunun amacı, öğrencileri yükseköğretime yöneltmektir. AML’lerde ise yükseköğretime yönlendirme hedefi yoktur.
2017 yılında, Türkiye’deki 4.500 civarı meslek lisesinin 1.500 kadarında bulunan ATL içerikli bölümlerin yüzde 80’i ani bir kararla kapatıldı. Yani, 4.500 okulun tümüne yakını sınavsız, LGS’den (Liselere Giriş Sınavı) çok düşük puan almış öğrencileri kabul eder hâle getirildi.
 
Bu uygulama başlayınca, meslek liselerine gidip üniversiteye devam etmek isteyen çok nitelikli öğrenciler ister istemez çoğunlukla İmam Hatip Liselerine yöneldi.
 
MEB, meslek liseleri bünyesindeki ATL (Anadolu Teknik Lisesi) bölümlerinin neden kapatıldığını bilimsel bir biçimde kamuoyuna izah etmedi. Magazin medyası da bu konuları zaten hiç ele almadı. Konuyu çok dağıtmadan özetleyeyim: Şu anda meslek liselerinin sadece yüzde 10-15 kadarında ATL içeriğinde eğitim veren, sınavla çok çok az öğrenci kabul eden bölümler vardır. 
 
2021 yılında emekli olmadan önce 32 yıl boyunca mesleki-teknik içerikli 10 farklı okulda görev yaptım. Buralar hep ikinci sınıf yerler olarak görüldü. Son 4-5 yılda "proje meslek liseleri" adı altında 50 kadar çok başarılı öğrenci alan okul açıldı. Ancak bunlar 85 milyonluk ülkede denizde bir damla nispetindedir.
 
2023 yılı itibarıyla mesleki eğitim Almanya'nın hâlâ çok gerisindedir. MEB teknik eğitimi planlama noktasında endüstri 4,0’ın vizyonunu bir an önce yakalamalıdır.
     Ali Özdemir/Eğitimci-Yazar-Yayıncı
 

Arzular birer rüyadır…

Aşk ölüm demektir. Yani sevdiğinin önemi karşısında kendini yok saymadır. Seven sevdiğine öyle inanır ki, öyle güvenir ki, kendi benliği olmasa da olur… İşte bu yüzden âşığa “deli” gözü ile de bakılır. Âşıkta ego ve benlik göremezsiniz. Âşık kendi adına düşünemez. Âşıkta her şeyin merkezi karşınızdakidir. O öyle önemlidir ki tüm hayatının anlamı hâline gelir… Onu görmeden, ona bakmadan, onu dinlemeden bir saniye bile duramaz hâle gelirsiniz. Aşk bağımlılıktır bu anlamda… Seven sevdiğine karşı en ufak bir şüphe duymaz. Şüphenin kırıntısı bile olmaz.
 
Lakin aşk abartıyı ve sahteliği asla kabul etmez…
Günümüzde birçok tanışmalar aşk denilen beraberliklere dönüşür ama çok kısa sürede karakterler ve beklentiler istek ve arzuların önüne geçmeye başladığında aşk zannedilen hevesler de bir çiçeğin solduğu gibi solmaya başlar…
Moda tabirle söylenen “aşkım” kelimeleri gönüllerde solan sevgiyi yeşertmeye yetmez… Hele de karakterler ve beklentiler beyinlerde fay hatlarını gerdikçe gererse ve “fedakârlık” denilen sığınaktan habersiz olunursa sevgi yok olmakla kalmaz Allah korusun arzular nefrete kadar uzanıverir…
     Mustafa Ali Mahdum
 

Çocuğunuza asla yalan söylemeyin, yeter

"Feridun Ağabey, deprem ve ardından yaşanan sel felaketinde nice canlarımızı yitirdik. Aileler yok oldu, dağıldı yarım kaldı… Doğal afetler öncesinde hiç bunları düşünmezdim ama şimdi bir baba olarak sorumluluklarımın daha farkında olmak istiyorum. Hele de çocukluktan gençlik evresine adım atmakta olan bir çocuğum var. Çocuğuma ve aileme iyi bir baba olmak istiyorum. Bu konuda önerilerinizi bekliyorum” diyen İstanbul’dan Kayahan isimli okuyucumuz:
 
İdeal bir baba önce sevmesini bilecektir. Tıpkı sizin gibi… Siz sevmeyi bilen bir karaktere sahip olduğunuz için bu duyguyu bizimle paylaşmışsınız zaten… Ailesini sevecek ve onların sorumluluğunu yüreğinde hissedecektir. Babalığın en önemli dönemlerinden biri de ergenlik çağına giren çocuklarının olduğu süreçtir… Bu süreçte çocuğunun kendisini anlamadığından dert yanmak yerine iletişim sıkıntısının nerede olduğuna odaklanıp anlaşmazlığı en aza indirmeye çalışmalıdır. Özellikle ergenlik döneminde çocuğunuzdaki muhtemel isyankârlığı asla kendine karşı bir tavır olarak algılamamalısınız. Bütün gayretlerinize rağmen iletişimde bir aksaklık yaşıyorsanız kesinlikle baskıya veya şiddete veya babalık otoritesini kullanmaya yönelmemelisiniz. Profesyonel yardım almayı ihmal etmemelisiniz. Bu konuda kendini yetersiz bulmanın utanılacak bir durum olmadığını bilmelisiniz.
Biz burada önemli bir detaya dikkat çekmekle yetinelim. Bir baba olarak çocuğuna rol model olduğu için verdiği sözde durmasını bilecek, duramayacağı sözü vermeyecek. Asla çocuğuna yalan söylemeyecek. Onu kandırmayacak. F.A.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.