Ben ki hayatımda karakola gitmemiş bir kimseyim…

Sesli Dinle
A -
A +
Feridun Ağabey, bir gün bir kuruma kredi kartım ile ödeme yapacaktım. Kartımı verdim. Kart bilgilerini girdiler. Biraz sonra görevli hanımefendi dedi ki:
 
-Beyefendi kart ret veriyor.
 
Ben şoke oldum! Rengim kıpkırmızı olmuş olacak ki açıklama yaptı ardından:
 
“Hukuki açıdan” gibi bir şey söyledi… Dondum kaldım. Benim hukuki açıdan ne gibi bir sıkıntım olabilirdi ki? Şöyle kendimi bir yokladım. Herhangi bir şey aklıma gelmiyor. Çaresiz ve ümitsiz hâlimi görünce hanımefendi “isterseniz bir daha deneyeyim” dedi. Kartımı aldı, bilgilerini tekrar girdi… Sonuç yine aynı… Ret veriyordu. Yine hukuki açıdan… Ödeme yapamadığıma mı mahcup olayım, hukuki süreç denilen durumda kalmama mı kahrolayım? Ben ki hayatımda karakola gitmemiş bir kimseyim… Bu hukuki süreç neyin nesiydi? Sonra cep telefonumdan internet bankacılığı üzerinden hesabıma girip kartta gereken miktarda limitim olduğunu göstermek istedim. “Buyurun bakın” dedim. Telefonuma göz atan görevli hanımefendi Allah’tan o zaman fark etmiş ki “beyefendi kartınız galiba internet üzerinden alışverişe açık değil” dedi. Sonra “açık” hâle getirdik ve karttan ödemeyi gerçekleştirebildik...
Bunu niçin yazıyorum? Bankalar böylesi bir durumu müşterisine belirtmek için neden “hukuki süreç” gibi bir ifade kullanıyor ki? “İnternet bankacılığına açık değil” diye bir ifade çıksa da hem konuyu anlasak hem yüreğimize korku salınmamış olsa daha iyi olmaz mı?
     Hüseyin Yılmaz-İstanbul
 

O yazıya benim de eklemek istediğim şeyler var

Feridun Ağabey, bu köşede yayınlanan Ali Özdemir hocamızın yazısını zevkle okudum. Bununla birlikte bir meslek lisesi mezunu olarak benim de eklemek istediğim şeyler var. Bu durumu ülkemizde düzeltmek adına bir şeyler yapılsa çok iyi olur.
 
Meslek liseleri ülkemizde şu an en son girilip okunacak okullar olarak görülmektedir. Hâlbuki ileriki yaşlarda gençlerimizin belki de pişman olup “keşke bir meslek öğrenseydim” dediği durumlar yaşanmaktadır. İnsanın meslek lisesi okuyarak daha genç yaşlarda altın bilezik edinmesi hayatı boyunca kendisine çok faydası olacaktır. Ancak gelgelelim eğitim sisteminde meslek liseleri için hiçbir karşılık yoktur. Okuyan gençlerimizin çoğunluğu okulu bitirdikten sonra bölümleri ile alakası olmayan işlerde çalışmaktadır. Üniversiteyi kazanmayı ve bölümünü devam ettirmeyi hiç demiyorum bile. Çünkü meslek liselerinde okutulan bölümlerde genel ağırlık bölüm derslerine ayrılmışken, üniversiteye girişte sayısal ağırlıklı derslerden sorumlu tutulmaktadır. Bu da gençlerimizin umudunu baştan kırmaktadır. Kendi bölümlerinde üniversite okumayı isteyen mezun öğrenciler sayısal temeli de artık unuttuğu için kendi yaşıtlarından çok sonra üniversite kazanmak ve okumak zorunda bırakılmaktadır. Ancak kurslara giderek aradaki sayısal alan farkını kapatmak zorunda kalmaktadır. Bir milletin refahını yükseltmekte sanayilerin rolü çok yüksektir. Şu an üniversite mezunu binlerce genç bir meslek öğrenmediği için boşta beklemektedir. Kendini geliştiren meslek lisesi öğrencileri sayısal alandan sınav yapılacağına kendi alanlarında yazılı ve/veya sözlü/uygulamalı sınava tabi tutularak üniversiteye girmelidir. Bu şekilde hiç kimseye haksızlık yapılmadığı gibi kendi alanında başarılı olan öğrenciler hak ettiği üniversitelerde okuyarak ülkemizin parlayan yıldızları olacaklardır. Ne de olsa balığa uç, kuşa yüz diyemeyiz. Bu hatanın düzeltilmesi temennisi ile. İyi çalışmalar.
     Ömer Faruk Aydın
 
 

Kahramanmaraş merkezde sınava hazırlanan öğrenciler diyor ki:

“Feridun Ağabey selam ediyorum. Kahramanmaraş merkezde sınava hazırlanan öğrenciler için kütüphaneler açılmalı ve ders çalışma noktaları oluşturulmalı. Kaynak temini açısından PTT kargo ve kitap kırtasiyelerin sağlıklı hizmet vermesi gerekmektedir. Haksız rekabet olmaktadır. Bunlar yapılamıyorsa Kahramanmaraş merkezde sınava hazırlanan öğrencilerin sınavı ileri bir tarihe ertelenmelidir. Saygılarımla.”
     Fatih Karaaslan
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.