Bu mübarek ayda birbirinizi kırıp dökmeyin

Feridun Ağabey, seçim tarihinin ramazan ayına yakın olması hiç iyi olmadı. İnsanların büyük bir kısmı bu mübarek ayda Allahü teâlâdan ve Peygamber Efendimizden “sallallahü aleyhi ve sellem” daha çok partileri ve onların sözlerini paylaşarak konuşmalarında görüşmelerinde seçim odaklı olmuş durumdalar.

 

Yine her anını değerlendirebileceğimiz böyle güzel bir ay içinde bu sebeple tatsız çekişmeler yaşanıyor ki bu da bize hiç yakışmıyor. Acaba abartıyor muyum bir bakalım? Kendisinden olmayana küfür, iftira, yalan, hakaret, küçük görme, kibirlenme ve benzeri her türlü kötülük layık görülmüyor mu seçim konuşmalarında? Diğer yandan kendisinden olan, yani kendi tarafında olan bir siyasetçi Allahü teâlânın razı olmadığı davranışları ve haram ettiklerini savunursa bu kez ona alkış tutulmuyor mu? Çünkü o siyasetçi kendi safında! Eleştiren, ya da hatasını dile getiren biri çıkarsa da bahaneleri hazır; “şimdi sırası değil!”

 

Şimdi sırası değil diye diye uğradığımız kayıpları yazsam o kadar uzun olur ki okumaya üşenirsiniz.

 

Doğruyu söylemenin sırası, vakti yoktur. Haydi diyelim yarın öldün. Doğruyu dile getiremeden, kendi safındaki adama; “sen günaha giriyorsun, sen yanlış yapıyorsun, benim yanımda ne işin var?” diyemeden öldün! Yapmayın! Saf tuttuklarınız seçimden sonra sizi tanımayacak, sizinle ilgilenmeyecek. Üç günlük dünyada tarafgirlik ve partizanlık yaparak inancınıza uygun davranmayan insanlarla saf tutarak kendinizi ateşe atmayın.

 

Geçen yıllarda siyasi davranan bazı yazarların paylaşımlarını engellemiştim. Bu ramazan ayında da paylaşımlarımın altında siyasi propaganda yapanları engelledim. Size hizmet etmeleri için seçtiğiniz hizmetkârların kulu kölesi olmayın. Siyasetçileri siyasetçiler yapsın siz kendi işinize bakın, birbirinizi siyaset sebebiyle kırıp dökmeyin. Allahü teâlâ yâr ve yardımcınız olsun. Selam ve dua ile…

     Serhat Arvas

 

Bu konuyu birkaç kez gündeme getirmeye çalışmıştım. Bir daha sorayım? Bu futbol kulübünün Bolu iline 58 yıldır hangi katkısı olmuştur? Belediyenin bütçesinden depikçilere 58 yılda kaç milyon dolar destek sağlanmıştır? Gölcük’ten vb. elde edilen gelirler neden sadece depik kulübüne verilmektedir? Başka spor dalları üvey evlat mıdır? Son 50 yılda Afrika’nın sıradan ülkelerinin vasıfsız siyahi topçularına kaç milyon dolar savrulmuştur? Bu kulübün son 58 yılda ulusal ve uluslararası kaç başarısı vardır? Şehrin tam ortasında kalan, iki haftada bir sadece 90 dakika kullanılan gereksiz, devasa yapı ne zaman şehir dışına çıkarılacaktır? Kulübün gelir-gider tabloları neden her yıl web sitesinde yayınlanmamaktadır?..

 

Yukarıdaki soruları 6 yıl kadar önce de sordum. Hiç ses gelmedi. 2 yıl kadar önce benzer soruları yeniden sordum. Yine hiçbir kişiden zerre açıklama yapılmadı. 2023 yılının Nisan ayında üçüncü kez soruyorum. Bu kulübe sağlanan ayrıcalıklara artık son verilmelidir. Buraya saçılan paralar halkın öz malıdır. Gölcük, turizmin incisi bir yer olup kamunun malıdır. Buranın gelirini kim hangi hakla özel bir kulübe verebilmektedir?

 

Çoğu futbol kulüplerinin oynadığı müsabakalara zerre saygım kalmadı. Bahisçiler, politikacılar, para ağaları maçların sonuçlarına etik olmayan yollarla müdahale etmekteler. Bazıları “futbol sadece futbol değildir” der. Bunun açıklaması zannımca şudur: Futbol spor olmaktan çıkmıştır. Birilerinin menfaat kapısı hâline gelmiştir. 6 yıl önce halkın paraları çarçur ediliyor dediğim için o zaman kulüp başkanı olan şahıs beni telefon ile aradı. “Sizinle görüşmek istiyorum” dedi. Hiç yüksünmeden davet ettiği ofise gittim. Makul açıklama yapmak yerine, mealen “boyundan büyük işlere karışma, bu konuya burnunu sokma, sen kimsin ki” türünden analizlere maruz kalmıştım... 

 

Sıradan bir vatandaş olarak halkın parasını heba edenlerin peşini asla bırakmayacağım. Yerel ve ulusal medyanın etkili kesimlerine bu soruları sürekli göndereceğim. Zira ortada bir başarı yoktur. Sadece para yutan bir yapı vardır...

     Ali Özdemir