Çocuklunun hâlinden ne bilir çocuksuzlar?

A -
A +
“Feridun Ağabey, çocuklardan rahatsız olan kimselerin, biz çocuklu ailelere uyguladığı baskıdan haberiniz var mı? Nedir bu bazı kimselerdeki çocuk düşmanlığı? Çocuklardan ne istiyor bunlar? Çocuklu ailelere bu baskı neden?” diyen İstanbul’dan “Bir anne” rumuzlu okuyucumuz, isterseniz konuya “düşmanlık” kelimesini kullanmadan bir göz atalım. Bu yapılan tutum çocuk düşmanlığı değil, çocuk gürültüsüne veya ağlamasına vb. tahammül edememe ruh hâlidir.
 
Peki bu ruh hâli doğru mudur? Elbette bu konuda herkes yine “ben haklıyım” diyecektir. Biz bu konuda çocuklardan rahatsız olanları yargılamadan, sorgulamadan sadece sizin gibi çocuklu ailelere önemli bir tavsiyede bulunalım. Sakın ola ki çocuklarınızdan rahatsız olanlar sebebiyle siz de çocuklarınızdan rahatsız olmayın. Suçluluk duygusuna kapılmayın. Hele bu duyguyla böyle ortamlarda çocuklarınızı sindirme çabasına sakın girişmeyin… Hepimiz yaşamışızdır, bir yolcu otobüsünde veya bir uçakta veya bir düğünevinde çocuklu ailenin yanına düşen çocuksuz bazıları çocuklu ailenin de duyacağı şekilde “eyvah çocuk var” der gibi mırın kırın ederler. Çocuklu aile de çocuğu ağlayacak diye, kontrolsüz bir hareket yapacak diye strese girer… Hatta ağlayan çocuğu sebebiyle çevreden özür diler. Hayır hayır… Çocuk hayatın anlamıdır… Hayatın gerçeğidir… Hayatın geleceğidir… İnsan olmanın birinci aşamasıdır, ilk çağıdır… Çocuğun çocukluğunu yargılayan kimse kendini sorgulamalı gerekirse bu konuda profesyonel destek almalıdır. Çocuğun belli bir yaşta sorunlu olması ve bunun kontrol edilmesi konusu ayrı bir şeydir çocuğun çocukluk yapması tamamen ayrı bir şeydir. Çocuklarınızdan asla rahatsız olmayın… Çocuklardan rahatsız olanlar sebebiyle stres yaşamayın. “Çocuklunun hâlinden ne bilir çocuksuzlar” deyip geçin… F.A.
 
 
 
Çocuklunun hâlinden ne bilir çocuksuzlar?
Hafriyat için bir şeridi kapatmak doğru mu?
 
Feridun Ağabey, Bu gönderdiğim fotoğrafı İETT otobüsünden çektim… Bu dediğim yer Üsküdar Kısıklı Meydanı Kısıklı Abdullahağa Camii Karşısında Bulgurlu Caddesine giden yol ağzında bir inşaat yeri. Üsküdar Altunizade’den yukarı çıkarken belediye otobüsünde Millet Bahçesini geçer geçmez trafik yoğunlaşmaya başladı. Sonrasında da bu dediğimiz yere gelinceye kadar araçlar dur kalk hareket ederek üç dakikalık yolu neredeyse yarım saatte gelebildik. “Bu ne kadar trafik yoğunluğu” derken bu inşaat alanına geldiğimizde fark ettim ki hafriyat kamyonu yer olmadığı için yolun bir şeridini işgal edecek şekilde park etmiş. Bilemiyorum belki çaresizlikten böyle oluyor ama bu sebeple bu yolu kullanan yüzlerce araç tek şeridin sıkıntısını yaşıyor. Bir bina hafriyatı için bir yolun tek şeridi böyle kapatılır mı? Bu yapılan uygulama doğru mudur yanlış mıdır bilemiyorum? Bir vatandaş olarak yetkililerin takdirine bırakıyorum...
            Bir vatandaş
 
 
Halkın arasına hiç karıştınız mı?
 
“Feridun Ağabey, uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum. Okuyucuların dertlerini dileklerini yetkililere ulaştırıyorsunuz. Teşekkür ediyorum. Ben de bir vatandaş olarak derdimi sizinle paylaşmak istiyorum. Kimse vatandaşın hâlinden haberdar değil Ağabey. Bunu anlamak için eskilerin söylemiyle tebdilikıyafet yapmak lazım. Basının kameranın önünde halkın arasına karışıyor olmak çözüm, esnafın hâlini hatırını soruyor olmak değildir. Gerçek anlamda vatandaşın arasına karışmak nasıl oluyor biliyor musun Ağabey? Vatandaş gideceği yere özel arabasından çok toplu taşıma aracı kullanmak zorundadır. Ama gider durağa bekler dakikalarca otobüsü gelmez… Akşamüstü olduğunda otobüsler ağzına kadar dolmuştur. Durakta durmaz, yolcu almaz. Çünkü ya servis aksamıştır ya gecikmiştir. Duraklarda yazan otobüs bilgileri çoğunlukla gerçekle uyuşmaz. Derdini şikâyet edecek merci bulamazsın. Çünkü söyleyeceklerin şikâyet kapsamına uymaz. Sabah işe giderken akşam eve dönerken yaşadıklarımızı görseniz gerçekten acırsınız hâlimize… Bu bugün böyle olan bir şey değildir. Ben kırk yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Neredeyse otuz seneden beri böyle… Şehir nüfusu kalabalık ama biz ne yapalım? İnsanca yaşamak böyle olmamalı… Hiç olmazsa toplu taşıma aracında bile olsa evimize rahat gidebilmeliyiz. Ama olmuyor… Halk ile kimse ilgilenmiyor… Halkın yaşadığı bu sıkıntılar ne fark ediliyor ne dile getiriliyor… Herkes ekranda şov yapıyor…”
         Süleyman Akkuş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.