El ele verelim birlikte, kardeşlerimizin yardımına koşalım

Sesli Dinle
A -
A +

Gün, insanlık günü… Gün, yardımlaşma günü… Kardeşlik günü… Hiçbir partinin, derneğin, vakfın değil topyekûn insanlığın günü… Çünkü tarihte olan en büyük depremle… Dünya böylesi bir deprem görmedi… İki yüz elli yıldan sonra bölge yeniden hareketlendi… Durum çok vahim… Herkesin, elinden gelen maddî manevî her şeyi yapması lâzım. Lütfen devlete akıl vermeyelim. 4. durum ilân edilmiş sen hâlâ neyin peşindesin? Enkaz bir şehir, bir ilçe, bir köy değil. Koskoca bir alana yayılmış 10 şehirden ve bu şehirlerin ilçelerinden ve binlerce köyünden söz ediliyor. Sanki kıyamet gibi bir hâl yaşadı on üç milyon insan… Onun için tek vücut, tek yürek, tek yumruk olmamız lâzım. Biz büyük ülkeyiz. Her yaraya merhem olan ülkem elbet kendi yarasını da saracaktır. Bu acıda yanımızda olan bizlere yardım elini uzatan bütün dünya ülkelerine de teşekkür ediyoruz… Rabbim ölenlerimize şehit sevabı versin… Yaralılarımıza acil şifalar versin… Yardımda çalışan tüm insanlarımıza güç, kuvvet, sabır versin. Rabbim sen her şeyi bilensin, her şeye kâdirsin. Bizleri affet, bağışla. Âmin…

 

Biz Hatay ilindeyiz... Arkadaşlarla beraber hilti, jeneratör ne varsa bulduk geldik. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, gayret ediyoruz... Ben daha önce ne böyle bir şey duydum, ne böyle bir şey gördüm, ne böyle bir film seyrettim. Hatay haritadan resmen silinmiş… Yani evlerin %70'i yıkılmış. Ayakta duranların biri sağa çökmüş diğeri sola çökmüş... Birinin yarısı kopmuş, balkonlar düşmüş...

 

Hatay'da deprem günü geçse bile bir kişi bir dairede oturamaz… Çok garip çok korkunç ve üzüntü verici bir şey… Bir de hani buraya gelmeden önce “kepçe ile gideriz, betonları kaldırırız ve insanları kurtarırız” gibi düşünüyorduk… Öyle bir şey yok yani...

 

Bir dairenin üst betonuyla alt betonu birbirlerine sıfırlamasına yapışmış ve tost olmuş… Ne kanepe kalmış ne yatak kalmış… Her şey sünger gibi olmuş... Tanıdığımız bir kişinin sitesinin önündeyiz…

 

Çökük altından sesler geliyor ama 9 saattir bir kişiyi çıkaramadılar, çıkartamadık yani... Tünel kazılıyor, burada her yerde kepçe var ama kepçeleri çalıştıramıyorsun altta canlı birisi varsa ölebilir diye…

 

İnce işçilikle ve demir kesme makinesiyle, işte demir makasıyla ve de hilti ile bir şeyler yapılmaya çalışılıyor burada... Bazısı şehit olarak çıkıyor, bazısı hastaneye, acile götürülüyor çevre illere…

 

Ben bu mesajı şunun için atıyorum… Hakkınızı helal ediniz… Bir algı oluşturuluyor...

 

“Devlet orada değil, buraya yardıma gelen yok” demek istiyorlar. Yalan söylüyorlar… Devlet burada, AKUT burada, AFAD burada... Özel Harekât Polisleri burada… Allah razı olsun...

 

Bordo bereliler, Jandarma Özel Harekât burada, sivil toplum kuruluşları burada ama yapacak bir şey yok... Sadece sabretmek... Herkes bir sitede 9-10 ekip var ve çalışıyor... Ve ama dediğim gibi kepçeler de olsa çok ince bir çalışma gerektiriyor. Hilti ile demir kesme ile bireysel çalışılabiliyor… Kepçeleri her an çalıştırmıyorlar, aşağıdaki insanlar ölmesin diye... “Molozlar yığılmasın, aşağıdan sesler geliyor” diye...

 

Yani siz de eşinize, dostunuza ve çevrenize bunları söyleyin… Millet algı operasyonuna bakmasın burası için dua etsin inşallah… Ben hakikaten böyle bir şey görmedim…

 

Gidilemeyen yerlere ve geçilemeyen yerlerin sebebi de keyfî değil… Bir bulvar düşünün 50-60 metrelik bir geniş bulvar… Bir bina öne yatmış bir bina arkaya yatmış. Biri sokağa yatmış biri başka sokağa yatmış… Bir insanın yürümesi bir kepçenin gitmesi imkânsız... Geçilebilen her yere yardım gidiyor… Rabbim hepimize kolaylıklar versin… Fatih Güney

 

 

 

 

 

 

 

İhlas Vakfından depremzedelere bağış kampanyası

 

 

 

İhlas Vakfı da deprem bölgesinde ihtiyacı olanlara yardım kampanyası başlatmıştır. Yardımlarınızı; aşağıdaki hesap numaralarını kullanarak ulaştırabilirsiniz. Hesap Adı: İhlas Vakfı

 

Ziraat Bankası

 

IBAN: TR81 0001 0024 7529 0335 1650 07

 

Vakıf Katılım

 

IBAN: TR92 0021 0000 0001 8060 1000 43

 

ONLİNE BAĞIŞ

 

www.ihlasvakfi.org.tr/bagis

 

 

 

 

 

Şimdi depremzedelere yardım zamanı

 

 

 

Bize 9 Ocak’ta yazılan ama iki gün önce elimize ulaşan bir mektup… Gaziantep’te deprem olmadan önce yazılıp yola çıkan mektup… Mahkûm Uğur Yatmaz diyor ki mektubunda özetle: “Umarım her şey gönlünüze göre gidiyordur. Efendim ben Gaziantep L Tipi Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu E-13 koğuşunda hükümlü olarak yatmaktayım. Burası kapalı cezaevi olduğundan günün belirli saatlerinde açık olan 5 metre eninde 215 metre uzunluğunda havalandırmada günlük 3 ila 5 saat arası yürüyüş yaparak zaman geçiriyorum. Spor ayakkabısı eşofman takımı, terlik, iç çamaşırı, mont gibi ihtiyacım bulunmaktadır. Bu konudaki ihtiyaçlarımı tamamlamada yardımcı olursanız sevinirim. Olumlu olumsuz cevabınızı şimdiden beklerim.”

 

Cevap beklediği için yer verdiğimiz mektup sahibi kardeşimize Gaziantep’te olduğu için yaşadığı deprem sebebiyle hem kendisine hem Gaziantep halkımıza hem diğer depremzedelerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Biliyoruz ki bu kardeşimiz eğer mektubunu şimdi yazsaydı kendisi de yardımların depremzedelere olmasını isteyecektir. Bütün hayır sahiplerine teşekkür ediyoruz…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.