Gördüğüme üzüldüm, duyduğuma sevindim

Sesli Dinle
A -
A +
Feridun Ağabey, bir çiftçi çocuğuyum, okuyup öğretmen oldum. Mesleğimi yaparken de yaz tatillerinde sömestirlerde köyüme giderek bağımla bahçemle hep ilgilendim. Yıllar sonra emekli olduktan sonra da köyüme yerleştim ve köyümde hâlen kendi bağımda bahçemde tarım yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. Bu bir bakıma benim için eğlence de oluyor ama asıl önemli kısmı köyümde bu yerlerin bozulmamış olması. Hani bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur denilen şekilde, baktım bağ olmaya devam etti. Bu vesileyle köylerimizde yapılan bazı uygulamalara kahrolmamak elde değil. Ülkemizin her karış toprağının ekilip biçilmesinin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama geçen gördüm koskoca araziyi hobi bahçesi dedikleri bir uygulamayla tarım arazisi olmaktan çıkarmışlar. Şöyle uzaktan bakıldığında birçok insana 300 metrekare 100 metrekare 250 metrekare arsa olarak verilmiş. O insanlar da kendilerine göre derme çatma birer kulübe yapıp kendilerine ayrılan bahçeleri kendi hobilerine göre bir şeyler dikerek tatillerde vakit geçiriyorlar… Ama beri taraftan bakıldığında burası asla vazgeçilemeyecek derecede önemli bir tarım arazisi. Bu arazilere bu tür izinlere kimler izin veriyor? Nasıl izin veriliyor aklım almıyor… En verimli araziler hobi bahçesi diye tarımdan nasıl uzaklaştırılıyor? Buralarda yaşayan insanlar tarımla uğraşmak yerine şehirlere göç ettikleri için şimdi ne kendileri ne çocukları geri buralara gelmiyor. Köyler boşaldıkça boşalıyor. Şimdi Millî Eğitim Bakanlığı galiba nüfusu on haneden büyük olan köylere yeniden okul açacak ve öğretmen atayacakmış. Hatanın neresinden dönülürse kârdır. Bu kararı takdirle karşılıyorum. Köylerde hayat devam edebilmesi için köylerde okul şarttır. Saygılarımla…     Muharrem Tolon

Bizim yerli çizgi filmlerimize de ağırlık verelim

“Feridun Ağabey, güzel ülkemiz her türlü engellemelere rağmen sanayide ve teknolojide inanılmayacak derecede mesafe katetti. İhracatta bile hayli mesafeler alınmakta. Ama sabırsızlıkla beklediğim husus kültürümüzün de büyük bir ustalıkla geliştirilmesi… Son açılan Rami Kütüphanesi bu anlamda yüreğimize su serpti. Elin adamları helal olsun mükemmel bir hayal ile fareleri sevimli çizgi film yaparak tüm dünyaya pazarlıyorlar. Bizim kültürümüzde yaşayan masal ve fıkra kahramanlarımız Keloğlan var Nasrettin Hocamız var, bunların birbirinden güzel hikâyeleri var, bunları çizgi film yaparak kültür pazarlaması yapamıyoruz. Dizi filmlerimizin dünyada rağbet görmesi istersek bu alanlarda da başarılı eserlere imza atabileceğimizin ispatıdır. Kültür Bakanlığımızın başarılı gayretlerini takdir ediyor bu konularda da adımlar atılmasını özellikçe çocuklar için hazırlanan çizgi film konusuna önem verilmesini sizin aracılığınızla saygılarımla arz ediyorum”
 
İstanbul’dan Akademisyen Ömer Akif isimli okuyucumuz, değerli fikir ve önerileriniz için teşekkür ederiz. Bildiğimiz kadarıyla TRT Çocuk yayınları arasında Keloğlan’ın maceraları dizi film olarak yayınlanıyor ve çocuklar tarafından hayli de seviliyor. Yine sizin hatırlatmanız üzere internette baktım, Keloğlan ile ilgili de kişisel anlamda çizgi film denemeleri var. Tabii ki gönül ister ki bu tür çalışmalarda bulunanlara devletimiz özel destek versin bir de bu eserler Türkçenin dışında birkaç dile daha çevrilip tüm dünya çocuklarının izlemesine sunulsun. F.A.

Batı'yı örnek gösterirler ama bu konuda değil!

“Feridun Ağabey, EYT denilen konu yasalaştığında bana göre ekonomiye daha da yük gelecek ve örnek olarak şimdiye kadar 10 kişi 80 bin lira maaş alıyorsa, gelecek yıllarda 14 kişi 80 bin lira maaş alacak… Bizde her türlü olayda Batı'yı örnek gösteren bir kısım çağdaş kafalar o Batı'nın 65 yaşında emeklilik uygulamalarını nedense hiç örnek göstermek istemez.
 
Burada hak eden herkesin hakkını almasına sonsuz saygı gösteriyorum. Ama artık herkes biliyor ki bir kimse 25 yıl bilfiil çalışmış diyerek çalıştığı alanlarda en verimli hâlde iken emekliye ayrılıp maaş alacağım derken aslında kendi kendini hayattan kopartacak… Bence kimse kimseye kızmasın. Hak-adalet uygulaması söz konusuysa, EYT'ye dâhil olanların yaşını beklemiş ve hakkıyla emekli olmuş kişilere karşı, 10 yıl, 7 yıl erken yaşta emekli olmaları yüzünden 10 yıl prim eksik olarak maaşlarının hesaplanması hak ve adalet olur ancak. Hakkıyla emekli olmuş vatandaşlarımızın maaşlarında, sosyal haklarında ileride eksilmeler olunca devlete değil, devleti ve hükûmeti zorlasın, zora soksun diye bu konuyu zorlayanlar bunun vebalini çekecekler.”     E. Gönül
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.