samdan
camii
hayirli-ramazanlar

İnsan olan bunu yapamaz!

Sesli Dinle
A -
A +
Başımızdan geçen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum... Oturduğumuz sitenin arka tarafında bir bahçemiz var. Ortak alan. Bundan yaklaşık 22-23 yıl önce bu bahçeye ağaçlar diktik. Yazın kurumasın diye de su verdik, özetle baktık emek verdik. Ağaçları diktiğimiz yıllarda sitede bizden başka hiç kimse oturmadığı için ağaçlar büyürken bir zorluk yaşamadık. 
 
Lakin bu ayın başında bir sabah, pencereden baktığımda dut ağacımızın dallarının paramparça edildiğini gördüm. Enteresan olan, olay benim düşündüğüm kadar masum bir şey değildi. Neredeyse çeyrek asra yaklaşan süre öncesinde dikilmiş ve kocaman olmuş ağaçlarımızın diplerine beyaz bir toz dökülmüştü ve toprak ıslaktı...
 
Aşağıya bahçeye gittiğimde saksıdaki fidanlarımı da parçaladıklarını ve diğer bütün ağaçlara zarar verdiklerini gördüm... Birisi kasıtlı ağaçlarımızı kurutmaya teşebbüs etmiş, gücü yettiği fidanları küçük ağaçları parçalamış gücü yetmediği ağaçların altına kurutmak için bir şeyler dökmüştü. Peki bunu ne zaman yapmıştı? Gece herkesin uyuduğu bir saatte.
 
İnsanların onu göremeyeceği saati seçmişti ama Allahü teâlâ’nın da onu göremeyeceğini mi zannetmişti? Bu Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz insan. Bu kişiye insan demek istemiyorum. Çünkü insan bunu yapmaz. Hiç kimseyle bir düşmanlığımız yoktur. Yani “birileri bize sinirlendi ağaçlarımızdan öfkelerini çıkardı” diyemem. Çünkü hiçbir kimseyle düşmanlığımız yoktur.
 
Peki bu kişiler neden bunu yaptılar? Bir türlü bu yapılan şeyi aklım almıyor. Bu ağaçlar size serinlik sağlıyor. Bu ağaçlar havayı temizliyor. Bu ağaçlardan bazıları meyve veriyor.
 
Bu ağaçlar insana huzur veriyor. Ağaçlar olmasaydı beton bir duvara bakacaktınız. Onların sayesinde yeşile bakıyorsunuz kuş sesi dinliyorsunuz. Sormak istiyorum: “Peki, siz bu ağaçlara neden zarar verdiniz?”
Size hiçbir zararı olmayan ağaçların neden dallarını gövdelerini kırıp parçaladınız, altlarına onları kurutmak için zehir koydunuz?
     Gülsüm Ağcadağ
İnsan olan bunu yapamaz!
 

Bu haberler gerçekten doğru mu?

Feridun Ağabey haber sitelerinde okuduğum yazıyla şaşkına döndüm. Acaba gerçekten bu söylentiler doğru mu? Okuduğuma göre artık sağlık vadeden şifalı bitkiler sadece eczanelerde satılacakmış. Bu haber doğruysa eğer şaşırmamak elde değil. Eczaneler ilaç satan yerlerdi. Zaman içinde kişisel bakım ürünleri filan da satar oldular. Ama eczanelerin daha düne kadar "ot, çöp" diye basit gördükleri onlarca bitkiyi bu kes kendileri ilaç gibi mi satacak? İnsanlara bu şifalı bitki şu ağrıya iyi gelir diye mi söyleyecekler? Diğer yandan binlerce yıldır devam eden baharatçılar kepenk mi kapatacak? Bir sonraki aşamada şifalı olduğu söylenen her şey ilaç olarak eczanelere mi konulacak? Eczaneler baharatçı mı olacak? Yani bu niye eczacıların ilgisini çekti bu kadar? Yoksa bu baharatçılıkta eczacılıktan daha fazla mı gelir var? İnşallah böyle bir uygulama yoktur, bu haberler birer dedikodudan ibarettir...
     İsmail Dedeoğlu

Kendi başına gelmeyen anlayamaz!

“Feridun Ağabey, burada bizi hayvan düşmanı gibi gösteren kendini bilmez bir hadsizi daha engelledim. Evine fare girse, yılan girse öldürür. İş yerini böcekler istila etse hemen böcek ilaçlama şirketini arar. Sorsan hayvansever... Kendi başına gelmedikçe anlayamaz. Yüzlerce eve ateş düşmüş, birçok vatandaş başıboş köpek saldırılarından çoluğunu çocuğunu kaybetmiş. 2023 senesinde kuduzdan insan kaybediyoruz. Ayıp be kardeşim, insan utanır!
 
Sokağı geçtim, hastanelere girmiş, ameliyathane kapısına kadar girmiş sokak köpeği haberleri var. Koridorlara dışkısını bırakmış. Bunu yıllar evvel göremezdiniz. Bir anormallikler oluyor, normal mi karşılayacağız?
Geçen hafta Ankara-Ufuktepe’de bir zincir marketlerden birinde, ağzından salya akan bir köpeğin içeri girmesiyle yaşanan tartışmaya dahil oldum! Girdiği yer ekmeklere ve sebzelere yakın bir bölümdü. Köpeğin içeri girmesini normal karşılayan bir kimseye şahit oldum. Orada amcaya arka çıkmasak o vatandaş köpeği içeride tutup amcayı dışarı atacak neredeyse! Neymiş? Hayvansever! Burada yıllarca toplumsal meselelere hassasiyetimiz dile getirdik. Şimdi bunun neresi doğru lütfen bir düşünün!..
     Ahmet Gül
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.