Meğer terazinin altına hamur yapıştırıyormuş!

Feridun Ağabey, tepki başkalarının bize dayatmasıdır. Anlık tepkinin bedeli vardır. Dahası, her türlü olumsuz gelişmeye açıktır. Eylem, hesapla doğabilecek sonuçlara razı olarak yapılan girişimdir. Gerçek anlayış, kendi dışımıza çıkabildiğimiz ve nesnelerin öteki insanlara nasıl göründüğünü anlamaya çalıştığımızda gelecektir. “Sen bilirsin” deyince kavga uzamaz. Geçim de öyle... Kızgın tarafı anlamaya çalışmaktır asıl marifet. Ancak samimiyet, fedakârlık ve feragat her zaman lazım. “Ocağa incir ağacı dikmek” olarak bilinen özlü sözün bir açıklaması da şöyle: Köylerde bir arazi kümesine “gezek” daha azına “evlek” biraz daha küçük tarlaya “lek” ve en küçük müstakil toprağa da “ocak” deriz. Malum incir ağacı yayılmacı, işgalci bir bitkidir. Kaşla göz arasında 9-10 metrekare toprağı işgal ediverir de bunu insanlar hissedemez. Emperyalist güçlerin yaptığını da işgal edilen milletlerin fark ettiğinde geç olmasıdır. Bu özlü söze bir örnek vermek istiyorum. Bir tarihte büyük bir şehre gittiğimde bir tanıdığa rastladım. O da bana bir isim söyledi ve o kimsenin maddi durumunu sordu. Ben kendisine, sorduğu kimsenin çabuk zenginleştiğini söylediğimde “ona bu zenginlik az bile sayılır” dedi ve anlatmaya başladı: “Bir gün terazinin altına hamur yapıştırmayı unutmuşuz gün boyu hem bizi azarladı hem de ilk defa ürün tam gramında çıktığı için gramaj farkını ileri sürerek pahalı satmıştı...”

Teknoloji sürekli gelişiyor şimdi teraziye hamur yapıştırılmasına gerek yok. Kontrol mekanizması yetersiz olabilir ve insanları satın almak zor değil. Nice ürünlere gram farkı adı altında zam yapılıyor ve kısa sürede gram eski ayarına geliyor. Maalesef bazı şeyler hissettirmeden yapılıyor, bu konu çok önemli... Sadece tedbir, sadece kontrol sadece kanun mu önemli? Ahlak da önemli değil mi?..

     Mustafa Ali Mahdum

Feridun Ağabey, bizler, 3269 Sayılı Kanun ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde Uzman Çavuş olarak görev yapmış, ailevi, sağlık ve mesleki nedenler sonucunda kendi isteğiyle sözleşme feshi yaparak mesleğinden ayrılan, 657 Sayılı Kanun’un ve 3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği atanmak isteyen kahraman Eski Uzman Çavuşlarız. Kanunumuz var, fakat kanunda ki bazı hükümler nedeniyle atamalar referans ve inisiyatif ile yapılmaktadır. Bu uygulamada ise; referansı olmayan binlerce Eski Uzman Çavuş kamu kurumlarına atanamıyor, hak kaybına uğruyor. Ayrıca bu kanun nedeniyle yaşanan mağduriyet yıllardır sürmektedir, biz ilk değiliz, son da olmayacağız. Çünkü her yıl binlerce Uzman Çavuş çeşitli nedenlerle mesleğinden ayrılmaktadır. Tüm sorunların çözümü için, kamuya referans veya inisiyatif olmadan, devlet aracılığıyla atama istiyoruz! Bizi görmezden gelmeyin lütfen! Binlerce ailenin bu nedenle yuvası dağıldı, daha fazla yuvalar dağılmasın ve çocukların geleceği kararmasın! İvedi olarak oluşan mağduriyetin giderilmesi ve adaletli atama yapılması önem arz etmektedir... Saygılarımızla”

     Atanamayan Uzmanlar Derneği/Genel Başkan-Mustafa Gündeşli